LEYLA İLE MECNUN (Dizi)
Önyargıları bırakıp bir de Türk dizilerine bakayım dedim. Belki de iyi diziler vardı, benim haberim yoktu. Gerçi Seksenler, adlı diziyi komşuya, akrabaya gidince mecburiyetten bakmak zorunda kalmıştım. Hoşuma gitmişti, ama aşırı öyle etkilenmemiştim. O sebepten öncelikle TRT dizilerinden işe başladım. Seksenler’in dışında var mıydı iyi dizi? Öylesine araştırma yaparken altyazı sitesinde Leyla ile Mecnun adlı bir dizi gördüm. Epey yorum almıştı, belli başlı film sitelerinde popüler Türk dizileri pek ön plana çıkmaz, Türkçe altyazı ile kimse uğraşmaz.
Böylece bakmaya karar verdim. İyi ki bakmışım da. 33.bölüme geldim. Bana ve çoğu insan göre gelmiş geçmiş en iyi Türk dizisi. TRT’den böyle bir iş beklemezdim doğrusu. Kendilerini aşan bir işe girişmişler ve başarılı da olmuşlar. Yok, böyle bir şey. Absürt komedi dizisi olmasına rağmen toplumsal, siyasi, kültürel meselelerimiz hakkında bu kadar gerçekçi tespitler yapmaları takdir edilecek bir şey. Klasik komedi ile fantastik komedi dizisi karışımı dizileri alışkın olan kesim ilk etapta izlenmekte zorlanabilir.
Erdal Bakkal’ın hanımının yeğeni olan Leyla konuşma özürlüdür (çok kısık seste konuştuğu için altyazı devreye girer). Bu sadist tipli kızın sahnesinde TRT ekran altı reklam yayınladı. Kızı anlamak imkânsız oldu tamamen, altyazı reklamlarla kapanınca sinirlendim açıkçası. Birkaç bölüm geçince sadist tipli kız kimsenin kendisinin ne dediğini anlamadığını, altyazıyı da reklamla kapatıldığını dizinin içinde dile getirerek TRT’yi eleştirdi.
Diğer bir Bölümde Erdal Bakkal elektrik faturasındaki TRT payına itiraz için TRT’ye gider, ama kimse ilgi göstermez. Bir odandan bir odaya girer. En sonunda sorumluyu bulur: ‘’Ben TRT izlemiyorum. Hiç izlemem. O sebepten TRT’nin benden aldığı parayı geri istiyorum! Belki epey eskiden izlemişimdir.’’ Ama TRT yöneticisi Erdal’ı harabe bir devlet kurumuna gönderir. O işe kendileri bakmıyordur… Sonuç olarak herkesin TRT’yi izlediğine, o sebepten TRT payının alınmasında sakınca yoktur’a çıkar… ( İsveç’te de halk devlet televizyonu olan SVT’ye her ay belli para verir, ama bu zorunluluk esasına dayanamaz. Bizde biraz farklı.)
Bir tane İsmail Abimiz var… Filmin asıl mecnunu bence bu. Sürekli sahilde gelip geçen gemiler el sallar. Bir gün babasını bir gemi getirecektir. ‘’Hacı o gemi gelecek!’’ İsmail Abimizin bu kadar umutlu olmasını bana da bazı konularda umut verdi. Ama 33. Bölüme geldim hala o gemi gelmedi. Ve hala İsmail Abi parlak takımlar giymeye devam ediyor.
İsmail abi bir tanesin!
Dizi hakkında bir arkadaş şöyle bir yorum yapmış:
‘’Bir dizi düşünün ki ensest, tecavüz konulu veya sit-com tarzı dizilerin reytinglerinin tavan yaptığı bir ülkede yayınlansın... Bir dizi düşünün ki hiç reklam yapılmasın, dizi oyuncuları gerçek hayatta basın önünde aşk yaşamasın... Bir dizi düşünün ki her türlü baskıya rağmen yeri geldiğinde hükümet veya yayınlandığı kanal olan TRT dahil her şeyi eleştirebilsin... Bir dizi düşünün ki absürt komedi olmasına rağmen bir kere bile herkesin ayılıp bayıldığı diğer komedi dizilerinin yaptığı gibi saçma sapan gülme efektleri kullanılmasın... Bir dizi düşünün ki kahkahalar attırırken bir anda ağlamanıza vesile olacak kadar duygu yüklü olsun... Bir dizi düşünün ki TV dizilerinin neredeyse tamamı konaklarda, saraylarda, Cihangir’de orada burada geçerken, o dizi basit fakir insanların yaşadığı bir mahallede geçsin, halkı anlatsın hayalleri değil... Tamam daha fazla düşünmeyin hangi diziden bahsettiğimi bulduğunuza eminim.’’ Mr_Nobody
Dizi üçüncü sezonda bitti. Şu an TRT’de tekrarı filan çıkıyor mu bilmiyorum ama internette HD olarak izleyebilirsiniz tüm bölümleri. Söylentilere göre dizinin bitme sebebi, Gezi Olayları… Keşke bitmeseydi diyemiyorum, çünkü tadında bırakmak daha iyi.
Not: Erdal Bakkal’da ve tüm kamuya açık alanlarda sigara değil, sakız çiğnemek yasaktır.
YORUMLAR
daha başlığı görür görmez sevindim inanır mısınız...
..
''Bir dizi düşünün ki TV dizilerinin neredeyse tamamı konaklarda, saraylarda, Cihangir’de orada burada geçerken, o dizi basit fakir insanların yaşadığı bir mahallede geçsin''.
gerçekten öyle bir durum.. aslında bir bölümde uzaya çıkmalarına, bir bölümde geçmişe, bir bölümde geleceğe gitmelerine rağmen, yinede onlar kireçburnu'nun sıradan insanlarıdırlar..
izleyen kimi biliyorsam hep aynı şeyi yaşıyorlar.. önce gülüyorlar, sonra sonunda bir anda ağlamaya başlıyorlar.
ismail abi'nin genleri apayrı bir konu..
bir de o kadar çok insanı kalbinden vuran replikleri var ki..
ismail abi dizinin en kral abisi ... 20. bölümdü... ilk sezon finaliydi. ismail abi'nin o gemiyi neden beklediğini o bölümde öğrenmiştik...
ve unutulmaz sahne: SENİN BABAN O GEMİDE BE İSMAİL ABİ...