RAHAT YAŞAMANIN YOLLARI!
RAHAT YAŞAMANIN YOLLARI!
Çevrende olup bitenlere gözlerini kapat, kulağını tıka, burnunu da tabi. İlgilenme, duyarlı olma. Aldırma yani.
Herkesi aynı kefeye koy. Kimsenin yanlışları, kötülükleri ile ilgilenme. Her şeyi onayla, anlamaya çalışma, eleştirme, asla karşı çıkma.
Yüzüne saf gösteren(biraz fazla da olabilir) her şeye gülümseyen, bir maske tak, Sabahtan akşama kadar hiç çıkarma. Hatta gece uyurken bile çıkarma, unutma riskine girme. Hem düşlerin için de gerekebilir.
Arkadaş konusunda seçici olma, onurlu-onursuz, iyi-kötü, dürüst-yalancı, tembel-çalışkan, deme, kısacası herkesi beğen, sürekli gerekse de gerekmese de fırsatlar yarat beğendiğini belli et. Sana göre hiç içeriği olmayan, boş konuşmalarına bile katıl. En azından saf saf dinle. Her söylediklerine inan, ya da inanmış gibi yap. Herkes öyle yapıyor. Bunda ne var ki.
Asla doğruyu arama, bulma, bulduysan da kimseye deme. Belli etme. Yok say. Ömür boyu bir sır gibi sakla."Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar"
Gerçi "Onuncu Köy" var ama uğraşma bulmaya rahatını bozma.
Toplumsal sorunları, hiç konu etme. Kimsenin keyfini kaçırma. Hem zaten sen en iyisi hiç konu açma. Neyine gerek riske gireceksin. Sen konuya dâhil ol yeter. Suya sabuna dokunma, havadan sudan konuş çok gerekirse. Yemek, pasta tarifleri, günler, geceler, indirimler, markalar, basit televizyon programları gibi konuları iyi takip et. Zor olmaz korkma, her yerde var. Dikkat et mahcup olma. Bu arada düzenlenen tüm etkinliklere katıl.
Kitap konusu en tehlikeli konudur. Hiç açma. Öyle olmasa insanlar bu kadar korkar mı? Okuma en iyisi, çok dayanamazsan gizlice oku, ama sakın belli etme. Paylaşmayı aklından bile geçirme.
Mesleğin ne olursa olsun, sakın farklılık gösterme. Asla iyi olmaya çalışma. İş çıkarma. Hele en iyisi olmayı asla düşünme. İşini herkes gibi yap, yapar gibi görünsen de olur. Paranı al, az-çok fark etmez, gönül rahatlığı ile ye. Birileri başarısını anlatırken” Ormanda yol ikiye ayrıldı. Ben az kullanılanı seçtim” demiş. Ama sen öyle yapma. Herkes nereye gidiyorsa oraya git.”Sürüden ayrılanı kurt kapar” gibi güzel bir bahane de var, kullan.
Kimseye kızma. Haksızlıklar karşısında sana bile yapılsa sessiz kal. Hele sana dokunmayan yılanları hiç rahatsız etme. İşlerine karışma. Eğer becerebilirsen sana dokununca da karışma. Bırak bin yıl yaşasın.
”Kötülerin kazanması için, iyilerin seyirci kalması yeterlidir.”demiş Edmund Burke ama boş ver sana ne.
Rahat yaşamak istiyorsan en azında bu kadarını yapacaksın. Rahatına bakacaksın.” DÜŞÜNMEK” mi? Değil bu eylemi gerçekleştirmek, adını bile anma.
Yani kısaca ”Bozkırdaki Ahlat Ağacı “gibi ol. Ama dikkat et. Melih Cevdet Anday aklına koymuştu, kaçıracaktı rahatını Ahlat Ağacının, Ona bir kitap vermeyi düşünüyordu. Rahatını kaçırmak için yapacakmış. Çok emindi, İstersen oku bak… Ne dedim ben? OKU mu dedim?
RAHATI KAÇAN AĞAÇ/ Melih Cevdet Anday
Tanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın
Saadetin adını bile duymamış
Tanrının işine bakın.
Geceyi gündüzü biliyor
Dört mevsim, rüzgârı, karı
Ay ışığına bayılıyor
Ama kötülemiyor karanlığı.
Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin.
Rahatımızı kaçırabildiğimiz kadar özgün ve özgür oluruz.
Herkese saygılar…
YORUMLAR
" Ormanda yol ikiye ayrıldı. Ben az kullanılanı seçtim” demiş. Ama sen öyle yapma.
İşte o yüzden de farklı oldum diye de devam etmiş Yankee şair Robert Frost...
Yazı tam bize göreymiş!
Ne ararsan içinde var.Tam yurdum "manzarası" ve bir akademisyenin "vasatizm" dediği şey bu işte.
Ben de bir Anadolu dörtlüğü ekleyeyim buna.Bakalım "sürüde" olmak yetiyor mu?
"Yalan doğrudan,karanlık aydınlıktan kaçar.
Güneş yalnız da olsa ışık saçar.
Üzülme doğruların kaderidir yalnızlık,
Kargalar sürü ile kartallar yalnız uçar."
Günümüzde güç ve güçlü olana itaat geçerli...
"İtaat ediyorum o halde varım" anlayışı hakim.
Ha bir de başkalarına yön vermek başkalarını terbiye etmek çok moda. Özellikle tutucu ve taassuplu olanlarda.
Tutuculuk ve taassp her türlü siyasi görüşte yaygın.
O kadar ki başkalarına müdahaleyi kendilerine hak gören zavallılar var.
Özgün ve özgür olmak bu durumda elbet belli bir mücadeleyi gerektiriyor. Müdahaleci ve onların ezberci itaatkarlarına karşı duruş sergilemek gerek.
Sizin de yazınızda gayet güzel belirttiğiniz gibi ne gerek var mücadeleye, yaşamana bak bu yaşamak ; yaşamaksa!...
Hayat
Eğer bir hayvan gibi yaşayacaksan,
Hiç kaygı duymamalısın gelecekten.
Takılmamalısın geçmiş pişmanlıklara,
Umarsız olmalısın acılara.
Sevdiğine âşık olmayacak kadar aptal,
Kıskanmayacak kadar da saf olacaksın.
Eline geçeni mideye indirecek,
Sahibini sormadan alacaksın.
Ölümü düşünmeden gönlünce eğlenecek,
Yaptıklarının hesabını vermeyeceksin.
Türkü söylemeden, şiir yazmadan;
Papatyaların arasında el ele tutuşmadan.
Sadece yaşayacaksın.
Sonra!
Ölüm seni bulduğunda,
Üzüleceksin!
İnsan gibi yaşamadığına.
Ahmet Bektaş
-----------------
Tebrik ederim.
Çıplak gerçeklere bakabilmek için yürekli olmak gerek.