KOŞ VATANDAŞ ! KIZLIK ZARI DİKİLİR, ETRAFINA OVERLOK BİLE ÇEKİLİR.

• 25 Ocak 2016 Pazartesi 00:04:54

Ahhh aaahhh. Bir zamanlar bir dizi vardı ‘’Hayat Bilgisi’’ydi galiba adı. Orada bir Afet öğretmen vardı. Kendisine ‘’Hocam’’ diyene kızardı da ‘’Hoca Camide’’ derdi. İşin doğrusu ben de Afet Öğretmene kızardım ‘’ Ne var hoca dedilerse? Herkes hocam diyor zaten.’’ Diye. Sonra gördüm ki kadın ( Hem de branştaşım-Benim gibi Tarih Öğretmeniydi o da) tamamen haklıymış. Öğretmen olarak kalmak daha doğruymuş. Neden mi? Açıklayayım hemen.

Geçenlerde bir şeyler paylaşmışım. Vatandaş da anlamamış; paylaştığım yazı ile ne demek istediğimi soruyor. Şimdi soru şekline dikkat edin:

-Hocaaaa. Bu yazdığın ne ayak?

‘’Hoca’’ kelimesini cıkarıp yerine ‘’Öğretmenim’’ kelimesini koyalım.

-Öğretmenim. Bu yazdığınız ne ayak?

Olmadı değil mi? ‘’Hoca ‘’ olunca insan rahat rahat kabalaşabiliyor. Sizden yaşça da bilgi ve tecrübe olarak da daha aşağıda olmasına rağmen ‘’Hoca’’ olduğunuz zaman size sanki apartmanınızın kapıcısı gibi hitap edebiliyor ama ‘’Öğretmen’’ olarak kaldığınız zaman bunu yapamıyor. ( Gerçi apartman kapıcısına da öyle hitap etmemeli ya neyse…)

Ama daha da önemli bir husus var: Eğer size ‘’Hoca’’ denmişse hapı yuttunuz. Çünkü branşınız olsun ya da olmasın her kafasına takılanı size soruyor vatandaş.

Mesela:

-Hocaaammm. Uçan daireler neden daire şeklindedirler? Ha hocam buna bağlı olarak bir sorum daha var. İstanbul’da daire fiyatları ne kadar?

Tam bir beyin travması…Uçan dairenin neden daire şeklinde olduğuna mı cevap verirsiniz yoksa İstanbul’da daire fiyatlarının semtlere ve dairenin kaç oda kaç salon olduğuna bağlı olarak kaç para olabileceğine mi? Ya da vatandaşın ‘’Daire ‘’ kavramını nasıl şekilden şekle sokabildiğine mi?

Bir başka gün:

-Hocaaammm. Barcelona, Atletico Madrit’e atlarsa...
-Atlarsa derken?
-Yani hocam onu yenerse.
-Haa anladım. Ama soruyu yanlış sordun sanırım. O soru ‘’ Atletico Madrit’e atlarsa’’ değil, ‘’Atletiko Madrit’i atlarsa’’ olmalıydı.
-Oda olabilir hocam.
-Olmaz. ‘’da eki ayrı olacak. ‘’Oda’’ dersen evinin bir odası anlamına gelir. Yahut ‘’Od-a’’ yani ateşe anlamına gelir.
-Hocaaammmm. ‘’Ateşe ‘’ dedin de… Ateşe ile konsolos arasında ne fark var?
-Bak şöyle anlatayım…
-Boş ver hocam ya. Yemişim ateşesini de konsolosunu da. Sen rahat ol yeter.
-Ben rahatım merak etme.
-Ben de onu diyordum hocam. Rahat ol. Her şeyi sıkıntı yapma kendine
-Hırrrrrr.
-Tamam ya iyi ki bir şey soralım dedik.

Bir başka gün bir başka birisi:

-Hocaaaa. Sana bir şey soracaktım.
-Sor bakalım.
-Ya bu Kanuni’nin karısı Bergüzar Korel değil mi? Hürrem Sultan ne ayak oluyo? Tarihçi adamsın. Sen bilirsin.
-Belgüzar Korel Halit Ergenç’in karısı, Kanuni’nin değil?
-Niye madem Bergüzar Ergenç değil de Bergüzar Korel? Dini nikahla mı yaşıyorlar?
-Yok..Kadın kendi soyadını kullanıyor.
-O zaman Kanuni’nin karısı kim?
-Kanuni’nin karısı Hürrem Sultan.
-Eeee o zaman Mahidevran ne ayak?
-O da karısı.
-Haa anladım. Adam iki evli. Biri imam nikahlı eşi, öteki belediye nikahlı.
-Aynen öyle. Çok iyi anlamışsın.
-Sağ ol hocam. Aydınlandım sayende. Eksik olma sen.

****

Biraz ciddişelim ha?

Anlayacağınız eğer hoca iseniz vatandaş size her şeyi sorar. Hatta şunu bile sorar.

-Hocaaammm. Şuna bir bakar mısınız? Bir bayan doktor bakın bir İslami siteye şöyle bir soru sorabilir mi?
-Soru ne?
-Hocam. Bir bayan Jinekolog bakın ne sormuş.
-Ne sormuş?

Diyor ki: Ben jinekolog bayan bir doktorum. Bekaretini kaybetmiş kızlar diktirmek için bize baş vuruyorlar. Ben Müslüman bir doktor olarak bunu yapmayı uyugun bulmuyorum. Ama tesettürlü kızlar da geliyor.Zina etmediklerini tahmin ettiğim bu kızlar,sivri herhangi bir şeyi kast ederek ‘’Bir kaza geçirdik. Bizimkini diker misiniz?’’ diyorlar. Bunlarınkini dikmem doğru olur mu?
- Bir bayan doktor, bir İslami siteye bunu sormuş öyle mi?
-Evet hocam.
-O İslami site ne cevap vermiş?
-Şöyle demiş hocam: Zina edenlerinkini dikmek onların yaptıkları hileye ortak olmak demektir. Veballi bir iştir. Bu arada kaza ile yırtılanların olması da mümkündür. Bunu tespit etmek tıpça mümkün olmadığına göre Müslüman olan kızların sözlerine itimat etmenizde vebal olmaz.
-Hımm sen şimdi bir bayan jinekolog böyle bir soru sorar mı diye merak ediyorsun değil mi?
-Evet hocam.
-Sence sorar mı?
-Hocam altı sene tıp, altı sene ihtisas tahsili yapan tahsilli bir insan böyle bir soruyu soramaz diye düşünüyorum. Ama yine de sizin fikrinizi alayım dedim. Sizce sorar mı?
-Sorar.
-Şaşırttınız beni hocam. Sizden bu cevabı beklemiyordum.
-Sorar arkadaşım. İki sebeple sorar:
1- Ortada ne böyle bir soru, ne böyle bir cevap vardır ama birileri geçer bilgisayar başına, çeşitli programları kullanarak böyle bir soru ve böyle bir cevap düzenleyip topyekun tesettürlü bayanlara , onlar üzerinden de İslama saldırmak için bir şeyler düzenler ve ne olur? ‘’Böyle bir soruyu bir tıp doktoru sordu İşte tesettür denilen olayda geldiğimiz son durum’’ Der.
2-Ama bu ortalığı karıştırmaya çalışanları bir kenara koyup onları hiç bir şekilde nazar-ı dikkate almasak da maalesef yine -Toplumda sayıları çok olmasa da- bir bayan tıp doktoru böyle bir soruyu sorar.
-Nasıl yani hocam?
-Arkadaşım ! Tıp doktorlarının bize en fazla tavsiye ettiği şey nedir? Temizlik. Mesela yemekten önce ve sonra ellerimizi bir güzel yıkamamız, çatal ve kaşıklarımızın tertemiz olması. Özellikle hasta insan varsa onların çatal ve kaşıklarının ayrı tutulması…
-Nereye varacaksınız merak ettim.
-Evet. Bizlere bunları öğütler doktorlarlarımız. Sadece doktorlar değil elbette. Öğretmenlerimiz, anne babalarımız da.
-Eeeee?
-Sonra o öğretmen, hakim, mühendis ve hatta doktoru bir şeyhin dergahında görürsünüz. Hem de ne halde biliyor musun?
-Ne halde?
-Şeyhin, hatta şeyhin yedi yaşındaki çocuğunun elini öpmek için sıraya girdiklerini, bir başkasının, mikrobunu bıraktığı o elleri yalaya yalaya öptüğünü görürsün.
-Hocam olmaz öyle şey. Bu dedikleriniz tahsilli insanlar. Yapmazlar öyle şeyler.
-Bizzat yaşadım arkadaşım. Hatta dahası da var. Dergahta çorba pişer. O çorba geniş bir tencere ile önünüze konur ama yeterince kaşık yoktur. Evet yeterince kaşık yoktur ama sorun değildir. Bir sepete bırakılmış olan ve biraz önce bir başkası tarafından kullanılmış olan tahta kaşığı alır, herkesle birlikte karavanaya kaşık sallarsınız. Hem de bunu yaparken - bir öğretmen, ya da bir doktor olduğunuz halde- ‘’Şifa niyetine’’ dersiniz.
-Ohaaaa.
-Maalesef oha. Okulunuzda derste öğrencilerinize ‘’ Hapşırırken ağzınızı kapatın ki hapşırığınızla etrafa mikrop yaymayın’’ dersiniz ama gider orada bir başka kişinin –hasta mıdır değil midir hiç bilmeden- ağzından çıkan kaşığı, ağzınıza sokarsınız. Bunu bir doktor, bir hakim, bir mühendis olarak yaparsınız. Çünkü inanırsınız şeyhinizin kerametiyle o kaşıklarda, öptüğünüz o ellerde asla mikrop olamayacağına.
-Ya hocam bu tür saçmalıklar niçin sadece İslam dünyasında oluyor?
-İslam dünyasında yaşadığın için ve sana sadece İslam dünyasında yaşananlar gösterildiği için sadece İslam dünyasında var sanıyorsun. Mesela Vatikanda hâla gizliden gizliye şeytan çıkarma ayinlerinin yapıldığını pek çok kişi bilmez. Bizde özellikle çocuklara cinsel taciz olayları son günlerde sıkça dillendirilir. Oysa Vatikan çocuk pornosu skandallarıyla çalkalanır ama neredeyse kimsenin haberi olmaz. Çünkü uygar batıya toz kondurmamak ama kendi toplumumuzun hata ve kusurlarını yerden yere vurmak gibi bir huyumuz var. Bu tür saçmalıklar sadece bizde olur(!) sadece bizde olduğu için de eller aya biz yaya oluruz hep(!)
-Neyse..Yani netice olarak ‘’ Bir tıp doktoru olan bir bayan, adına ‘’İslami ‘’ denen bir platforma böyle bir soru sorabilir diyorsunuz.
-Sevgili arkadaşım. Maalesef tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır.’’ Demişler. Bu eşeklik de sadece bize mahsus değil ha? ‘’ Kıyamet kopacak ve sadece İzmir’in Şirince ilçesi kurtulacak’’ diye Türkiye’ye koşan Avrupalılar içinde az mı doktor, hakim, öğretmen, mühendis, sanatçı vardı? Hatırlasana.
-Peki hocam o İslami sitenin verdiği cevaba ne diyorsunuz?
-Eğer gerçekten de bu bir düzmece değilse ( ki düzmece olmama ihtimali de oldukça fazla) resmen halt etmektir bu. Müslüman kızınkini dik, Müslüman değilse ‘’ Yırttırırken düşünseydin. Kusura bakma’’ de. Bu hem ahlaka, hem adalete, hem de o doktorluk mesleğine başlarken yapılan yemine aykırı bir durum.İnsanın alınında mı yazıyor Müslüman olduğu? Ya da kafayı ambalajlamakla mı insan Müslüman oluyor? Eğer gerçekten böyle bir cevap verilmişse resmen saçmalamışlar.Vatandaşın bir başka derdi olduğu zaman doktor ‘’Sen Müslüman mısın?’’ diye soruyor mu ki bu durumda da sorsun. Hem çok önemli bir şey daha var.
-Ne?
-Kızlık zarı herhangi bir şekilde yırtılan herhangi biri böyle ‘’ Diksem günah olur mu’’ Şekinde bir soru soracak tipteki doktora gitmez. Müracaat eder Google Amcaya. Yazar ‘’ Kızlık zarı diktirmek istiyorum ne yapayım?’’ diye. Anında karşısına en az yüz tane reklam çıkar ‘’ Gel vatandaş, koşşş. Kızlık zarı dikilir. İsterseniz etrafına dantel, fisto, overlok da çektirebilirsiniz. Buyurun. Hizmetinizdeyiz’’ diye. Ne diye böyle ‘’ Diksem mi yoksa şöyle hafiften bir teyel mi atsam?’’ Şeklinde endişeleri olan birine gitsin ki?
-Ay hocaaaammmm. Sadece dikiş değil, overlok da mı çekiyorlar?
-Yaa. Ne sandıydın? Hatta bir daha yırtılmasın diye oksijen kaynak yaptırtanlar bile var.
-Dalga geçiyorsun?
-Evet dalga geçiyorum ama işin doğrusu ağlanacak halimizle dalga geçiyorum. Lakin yine de ben bu milletten umudumu kesmiş değilim.
-Ya ne salak insanlar var hocam. Mesela Allah’ın cahillerini kandırıyor birileri ‘’ Bu terlikleri giyerseniz Peygamberimizi rüyanızda görür, onun kokusunu duyarsınız’’ diye. 130 Liraya terlik satıyor millete.
-Evet maalesef. Haber ne kadar doğrudur bilemiyorum ama böyle bir şey dolanıp duruyor sosyal medyada.
-Hocam ! Bu salaklık değil de nedir Allah aşkına?
-Bu salaklığın daniskasıdır ama..
-Aması da mı var?
-Olmaz olur mu? Mesela bu tür salaklıkları görüp ‘’ Bunlar ne kadar salak insanlar’’ diyenlerin önemli bir bölümü bu 130 Tl den hiç de aşağı olmayan paraları kahve falına, el falına, astrologlara bayılıyorlar. Google amcaya ‘’Asrtologlar’’ yaz, bak karşına kaç tane reklam çıkacak. Hangi ünlülerin o astrologlara gittiğini görünce ağzın bir karış açık kalacak. Tarotçular filan da cabası. Yani bu milletin dindar ya da dinci kesimini bir şekilde sövüşleyenler olduğu gibi sözüm ona kültürlü, aydın kesimini de bir şekilde sövüşleyenler var.
-Hocam vaziyet vahim desenize.
-Daha da vahimi var.
-Nasıl yani?
-Güya kültürlü ve yüzü aydınlığa dönük insanların da tarikatları var.
-Oooohaaaa.
-Oha ya… Moon ne? Beyti Dost ne? Scientolog ne? Mormonlar ne? Yehova Şahitleri ne? Daha sayayım mı? Hatta ve hatta Adnan Hoca ve kedicikleri. Alayı sosyete, alayı yüksek tahsil yapmış sosyete mensubu değil mi?
-Felaket bir tablo.
-Ve işin komiği nedir biliyor musun arkadaşım?
-Ne?
-Mesela bir vatandaş bir başka vatandaşla alay ediyor ‘’ Ulan salak, okuyup üflemekle hastalık geçer mi?’’ diye; sonra kendisi daha beterini yapıyor.
-Ne yapıyor?
-Oturduğu yerden, Farzedelim İstanbul’dan, İzmir’de yaşayan bir arkadaşına ya da dostuna şifa gönderiyor.(!)
-Nasıl yani?
-O arkadaşına ‘’Reiki’’ denilen bir enerji aktarımı metoduyla enerji gönderip onu iyi ediyor(!)
-Reikiyi duymuştum ama böyle bir şey olduğunu bilmiyordum.
-Tam olarak böyle bir şey değil zaten ama bu şekilde bir kullanım alanı olduğunu iddia edip, bu şekilde kullananlar da var ve bunlar yine çağdaş(!), modern(!) insanlar.
-Çok kötü
-Başka örnekler de var. Mesela bir Rufai Tarikatı mensubunun vücuduna şiş sokmasıyla dalga geçiyor Kerbela Şehitlerini anma gününde kafasını kılıçla doğrayan. Ve işin garibi karnına şiş sokan gerici, yobaz oluyor ama kafasını doğrayan medeni, aydın. Cuma günleri camiye sığmadığı için caddelerde namaz kılanlar ‘’ Bunlarınki ibadet değil gösteri’’ oluyor ama bir meydanda kafalarını doğrayıp sırtlarını zincirle kan revan içinde bırakanlarınki ibadet…
-Hocam! Bütün bunların bir çaresi yok mu?
-Olmaz olur mu? Öncelikle bu tip erkekler için ülkede balı yasaklayacaksın. Ne o öyle 100 Tl ye beş kutu bal alıp azmalar. Bayanların da kızlık zarlarına overlok çektik mi tamammmm.
-Yine dalga geçiyorsun.
-Elimden başka bir şey gelmediği için dalga geçiyorum maalesef.