- 524 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
EĞiTiMe DaİR DüŞüNCeLeR...
Eğitim meselesi her zaman tartışılan bir konu olmuştur ve hiç bir zaman tam bir sonuca bağlanamamıştır her ne kadar üstüne kapsamlı tartışmalar yapılsa da...
İşte benim tartışmak ve yazmak istediğim konu eğitim-öğretim tartışması ve eğitimci(ya da kimilerine göre eğitmen)-öğretmen tartışamalarıyla alakalı olacak...
İlk olarak eğitim camiasını bilen veya bu camianın içinde yer alanlar bilirler ki;eğitim en dıştaki dairedir yani;öğretim,öğrenim,öğretmen vs... bütün bu unsurları içinde bulunan en kapsamlı sistemin adıdır.
Bu bağlamda baktığımızda okullarımızda yapılan adına eğitim denilen aslında öğretimden öteye geçemeyen sistemin yanlışlarına göz atalım beraberce...
Bir kere okullarımızda yapılan eğitime baktığımızda kalsik,sıradan ve ezbere dayalı bir sistemel karşılaşıyoruz her ne kadar M.E.B yeni sisteme geçilip,çoklu zeka ve yapılandırmacı bir anlayışla eğitim verilmeye başlandığını iddia etse de...
Hatta daha da detaya indiğimizde görüyoruz ki;eğitim kavramının okullarda içinin nasıl boşaltıldığını görebiliriz;ki eskiden en azından fazla bilgiye boğuuyor olsa da genç beyinler,ezberci bir anlayış olsa da eski insaların orta okula kadar okuyanların bile şimdiki üniversitelilerden daha fazla malumat ve işlem yeteneğine sahip olduğunu da aşikar bir şekilde görerek,vahim bir sonuca varabiliriz.
Hele ki;eski ezbercianlayışla yetişmiş büyüklerimizin kitap okuma sevgisi ve özellikle metinleri daha fazla yordama gücüne ship olduklarını dikkate aldığımızda;eğitim sisteminin yapısını ve elemanlarını da ve bu hatalara sebep olan unsurları iyice değerlendirmemiz gerekmektedir.
Baktığımızda öğretmenlerin yeni sistemi(yani çoklu zeka ve yapılandırmacı yaklaşımı) bilmediklerini ve uygulayamadıklarını açık bir şekilde görebiliriz ki;bunun sebebi bazen hakikaten öğretmenlerin bu sitemi uygulayacak yeterli mesleki bilgiye sahip olmamalarından kaynaklandığı gibi bazen ise;öğretmenlerin tembelliğinden ve alışmış oldukları sistemden vazgeçmek isteememleri ve rahatlarını bozmak istememelerinden de kaynaklanmaktadır.
İyice irdelediğimizde ise bunda suçun büyük bir çoğunlukla;M.E.B ’de olduğunu %20-25 lik bir orandada öğretmenler de olduğunu görüyoruz.Bunu şöyle ifade edersem;M.E.B’in suçu tepeden inme bir şekilde bir sitem değişikliği yaptığından dolayı ve öğretmenlere bunu hiçbir gerekli eğitim ve bilgilendirmeyi yapmadan uygulamalarını istemesinden kaynaklanmaktadır.(yapılan birkaç haftalık yüzeysel bilgilendirmelerle bu iş olmaz.)
Ayrıca öğretmenlerin zaten benim emekliliğime şu kadar kaldı ya da uygulayınca ne olacak sanki gibi geleceği göremeyen sığ düşüncelerinden kaynaklanmaktadır.
Ha bu şu demek değildir ;M.E.B ’in hazırlattığı o saçma kitapları(lafta çoklu zeka ve yapılandırmacı sisteme dayanan ) alıp aynen okutmaları demek değildir çünkü kitaplara baktığınızda görüyorsunuz ki;
Oyun kitabı gibi,içinde ne gerçekten yaratıcılığı ve eleştirel düşünmeyi geliştiren bir konu ne de birkıvılcım göreceksiniz hatta eski kitaplarda yer alan tanım ve ön bilgilerin bile bulunmadığını göreceksiniz.Ha bunu da lafta öğrencinin kendinin araştırıp kednisinin bulması için yapıldığını her ne kadar iddia etseler de Buluş Yoluyla öğretim yaklaşımının bu şekilde uygulanamayacağı ve ön koşul öğrenmeler sağlanmadan hiç bir eğitim ve öğretimin gerçekleştirilmeyeceği de aşikardır.
Zannımca M.E.B bu hazırlıksız ve tepeden inme gerçekleştirdiği bu saçama yeniliğin hatalarının farkına varması çok zamanını almayacaktır ve en kısa sürede sistemi olması gerektiği ve hakikaten işleyecek bir şekilde düzenleyecektir.(Ama belli de olmaz ne deolsa burası Türkiye !)
Basmakalıp düşüncelri yıkacak insanlara derinlemesine analiz ve yordama gücü kazandıracak ve hem yaratıcı hemd e eleştirel düşünmeyi en üst düzeyde gerçekleştirecek bir eğitim sistemi oluşturlması zorunludur.Dlerim ;en kısa sürede ülkemiz bu sorunu da çözer.
SAYGILARIMLA
M.ZAHİD AY(30.7.2008)
YORUMLAR
Düşüncelerinize katılıyorum,malesef şimdiki kurumlarda sadece öğretim veriliyor,eğitim verilmiyor.Eğitimin ,öğretimle verilmesi gerekirken,istisnalar kaideyi bozmaz ama öğretimi verenlerin sadece vazifelerini öğretimle bitirmeleri malesef yeni nesillerin,eğitimden yoksun yetişmelerine yol açıyor.Yazılıcak şey çokta ,anlatabilirmiyiz bilemem okuyanlar inşallah kıssadan hisse alırlar.Yazılarınızın devamı dileğiyle,AyşemLale.