- 1887 Okunma
- 12 Yorum
- 3 Beğeni
SAMİİİİİ ! BEN BU GECE RÜYAMDA…
Değerli dostlar sık sık ‘’Hocam özel hayatınıza karışmak gibi olmasın ama hani çok özel değilse size özel bir sorum olacak özellikle... Eşinizle niçin boşandınız?’’ diye soruyor bazılarınız. Eh anlatalım gariii.)))))))) ( Gülme ikonu yapıyorum ki anlayın oldukça ilginç bir sebebi olduğunu.
*********
Evliliğimizin daha ilk aylarıydı. Bir sabah yataktan kalktım. Ben kalkar kalkmaz eşim yanıma geldi.
-Sami bu gün çok kötü bir rüya gördüm.
-Allah hayr etsin.
-Anlatayım mı?
Aslında rüya dinlemeyi ve rüyalara kendi kafamca yorumlar yapmayı severim.Hatta eşim rüya tabirlerine oldukça önem verdiği için evde iki ciltlik Rüya Tabirleri ansiklopedisi var. Sık sık ona bakıp eşime anlatıyorum ‘’Senin rüyanın tabiri bu.’’ Diye ama benim hatunun rüyalarını dinlemeyi sevmiyorum işin doğrusu. Sevmiyorum çünkü mübarek rüya görmüyor, sanki üç film birden türü sinema filmi seyretmiş gibi bir başladı mı bitmiyor rüya. O değilde bir de ‘’ Uyandım, sonra tekrar uyudum, rüyamın devamında…’’ demez mi gel de sinir olma. Yahu rüya dediğin uyursun, görürsün biter. Hatta kalktığın zaman neredeyse yüzde seksenini unutursun. Bizimki öyle değil. Uyuyor, rüya görüyor, uyanıyor, tekrar yatıyor, rüyanın devamını görüyor. Uyanıyor, sonra tekrar uyuyor, sonra rüya kaldığı yerden devam ediyor.
Ben ‘’Anlatma hatun’’ desem de anlatacak. Kaçış yok.
-Ey anlat bakalım.
Efendim rüyasında beni görmüş. Ballandıra ballandıra anlatıyor ama bir türlü sadede gelmiyor.
Sınıf kapısından içeri girdiğimden bir başladı, öğrencilere günaydın diyorum, yazılı sonuçlarını söylüyorum, iyi not alanlara ‘’Aferin’’ derken kötü not alanlara ‘’Oğlum çalışın, çalışın, okuyun da adam olun’’ diyorum. Sonra derse geçiyorum. Mercidabık ve Ridaniye savaşlarını, Mısır seferinin Osmanlı Devleti açısından önemini filan anlatıyorum. Hatta derste haylazlık yapan bir öğrenciye kızıyorum, falan filan…
-Yahu hanım sadede gel. ‘’ Kötü rüya’’ dedin de henüz bir kötülük görmedim ben.
-Sonra Sami sen sınıftan çıkıp okul müdürünün aynı koridordaki odasına gidiyorsun.
Hay Allah’ım Ya Rabbim ya. Ulan bir kez olsun bizim okuldan içeri adımını atmış değil ama müdürün odasının sınıfın hemen yanında olduğunu biliyor.
-Tamam hanım. Kısa kes. Derse yetişmem lazım. Daha kahvaltı etmedim.
Yaklaşık yarım saat daha anlattıktan sonra bombayı patlatıyor.
- Merdivenlerden inip öğretmenler odasına giderken ayağın kayıyor ve merdivenlerden yuvarlanıp kaburga kemiklerini kırıyorsun.
-Hay Allah…Korkma dikkat ederim. Bir şeycikler olmaz. Takma kafanı böyle rüya müya olaylarına.
Kafayı takma dedik hanıma ya kendimiz taktık iyi mi. O gün okulda merdivenleri çıkarken ve inerken pür dikkatim. Paydos ziline kadar hiç bir şey olmadı. Lakin paydos ziline yakın hafif bir sarsıntı oldu. Deprem yani. Ben öğrencilere. ‘’ Çocuklar sakin. Şimdi tek sıra yapıp sağdan sağdan, acele ama koşmadan okulu terk ediyoruz’’ desem de ‘’ Alllahhhh. Koşun lan’’ diyen tüm veletler koridorlarda koşmaya başladılar.
Biz öğretmenler ‘’ Çocuklar sakinnnn’’ dedikçe daha da hızlı koşuyorlar.
Merdiven başına geçtim. ‘’ Çocuklar yavaa….’’’ ‘’ şşş’’ diyemeden havalardayım. Peşinden yerde. ‘’ Allahhh. Gitti kaburga kemiklerim’’
Çok şükür kırık filan yok ama çok kötü zedenme olmuş.Nefes aldıkça batıyor ciğerlerime. Üç gün istirahat.
Bu elim olayda hanım ‘’ Ben sana söylemiştim değil mi?’’ dese de ben ‘’ Yahu hanım abartma. Basit bir tesadüf işte ‘’ demiştim. Lakin ünlü bir düşünürün ‘’ Hayatta tesadüflere asla yer yoktur.’’ Sözünü unutmuştum. Evet gerçekten de hayatta tesadüflere asla yer yoktu.
Bir kaç yıl sonra hanım yine bir rüyasını anlatıyor. Başladı köyünün derelerinden, harmanından, orak biçmeden, patates çapalamadan…Bir türlü ana konuya geçmiyor. Yine uyanıyor, uyuyor, rüya kaldığı yerden devam ediyor.
Baharda kuyruklarını sallaya sallaya zıplayan minik keçi yavruları, tarlalarda açmış kırmızı gelincikler, çeşme başında köy delikanlıları ile kaş göz işretleriyle cilveleşen köy kızları filan derken nihayet dedesinin evine geldik.
-Sami dedemin evinde büyük bir kalabalık gördüm.
-Cancağızım. Senin deden köy çocuklarına Kur’an dersi vermiyor mu? Elbette kalabalık olacak evi.
-Yok öyle değil. İnsanlar üzüntülüydü. Hem halalarımı, amcalarımı da gördüm. Babam da oradaydı.
-Hımmmm. Bayram yaklaşıyor ya ondandır.
-Değil yaaa. Bayramda insanlar niçin üzülsün ki?
-Haklısın. Takma kafaya. Bir şey yoktur.
‘’Takma kafaya dedim’’ ama iki saat geçti geçmedi pat telefon geldi hanıma
-Aloooo. Minireeee.( Aslı Müniredir ama Minire der köylüleri) Deden ıraamatlı oldu. Cenezesini igindiye galdırceeez. Gelebiliisen acele gel gariii.
Her ne kadar doksan yaşında olsa da çakı gibi bir adam olan ve o yaşında bile kendi kurbanını kendi kesip, bir ağaca asarak yüzen dedeyi Rahmet-i Rahmana uğurladık.
Aradan bir kaç yıl geçti. Bir sabah yine benim hatun:
-Sami bu gün rüyamda..
-Ananı gördün garanti. Gidici mi?
-Yok anamı değil. Ninemi gördüm.
-Allah rahmet eylesin. Nurlar içinde yatsın. Mekanı cennet olsun. Çok iyi bir kadındı.
-Yahu ninem hayatta. Niye rahmet okuyorsun ki.
-Sen rüyanda gördüysen kesin o çoktan fena aleminden bekâ alemine yatay geçiş yapmıştır. Hem nasıl gördün nineni?
-Ninemin evinde yine büyük bir kalabalık vardı.
-Hahhh. Tamam. Ninen kesin rahmetli olmuştur.
-Hayırdır inşallah diyelim.
-Hayırdır hayırdır. Seksen altı yaşındaydı zaten. Dünyaya kazık çakacak hali yok ya. Eninde sonunda onun arkasından da ‘’ İnne lillah ve inne ileyhi raciun’’ denecek. Demek vadesi buraya kadarmış.
-Ben bir köyü arayayım. Bakayım bir şey var mı?
-Bence direkt köye git. Kesin gitmişir senin nine.
Neyse…Köyü aradı yine. Hala kızlarından biri cevap verdi telefona.
-Minire ! Biz de seni araacaadık. Nenen sizlere ömür.
İşin doğrusu ben her ne kadar ‘’ Ninen kesin gitmiştir’’ diye düşünsem de yine de ‘’ Ninen sapasağlam ‘’ diye bir cevap almasını ve karşısına geçip ‘’ Nasıııl. Şiştin mi? Bak bu sefer yanıldın işte’’ diyerek dalga geçmeyi hayal ediyordum ama maalsef yanılmamıştı. Nineyi de toprağa verdik.
Aradan bir zaman daha geçti. Yine bir sabah…
-Samiiii. Ben bu gün rüyamda köyü gördüm.
-Şöyle kalabalık filan var mıydı?
-Evet vardı.
-Eyvah eyvah. Deden, ninen gittiğine göre, annen baban köyde olmadığına göre bu sefer kimi Rahmet-i Rahmana uğurluyoruz?
-Halamın evindeydi bu sefer kalabalık.
-Çüşşş yani. Kızım ben ölürüm de senin halan ölmez. Kadın turp gibi. Her yanından sağlık fışkırıyor.
-Valla onu bunu bilmem. Halamın evinde büyük bir kalabalık gördüm.
Bu sefer yanılıyordu. Kesin yanılıyordu. Ondan önce telefona sarıldım ve köyü aradım.
-Alooo Hasibe. Nasılsınız kızım? Köyde ne var ne yok?
-Ey ki aradın enişde. Biz de size habar vereceedik. Seviye hala sizlere ömür.
-Allah Allaahhh. Yahu sapasağlam kadındı. Nasıl olur?
-Valla biz de aaanamadık enişde. Aniden gidiveediii.
Hanım merakla bana bakıyor.
-Hanım senin hala da yola çıkmış. Haydi hazırlan da cenazeye geç kalmayalım.
Hala da gitti vesselam.
Çok az bir zaman sonra.
-Samiii. Bu gece rüyamda İstanbul’daydık.
-Hanım sakın yine kalabalık filan görmüş olmayasın.
-Valla maalesef oldukça büyük bir kalabalık vardı annenin evinde.
-Ulan kızım etme eyleme. Daha altmış dört yaşında kadın. Bu güne kadar başım ağrıdı bile demedi hayatında.
-Valla onu bunu bilmem. Sizin ailede büyük bir üzüntü var.
Hanım daha cümlesini tamamlamıştı ki bir küçüğüm olan kardeşim Raci’nin hanımı Türkan aradı.
-Sami abi acele gelin. Anne çok hasta.
-Türkan. Bana bak. Ben çocuk değilim. Öldüyse adam gibi öldü de.
-Abi nereden anladın öldüğünü.
-Münirenin rüyaları…Neyse şimdi sana bunu izah edemem. Öldü mü annem?
Türkan başladı ağlamaya.
-Sami abi. Başımız sağ olsun. Anne, Hakkın rahmetine kavuştu.
Bu sefer de annemi ebedi aleme uğurladık.
Yıl 2006. Babam oldukça kötü durumda. Hastanedeyiz. Ben yanında refakatçı olarak kalıyorum. Gece telefon geldi.
-Alooo. Sami! Rüyamda bizim evde büyük bir kalabalık gördüm.
-Desene hatun babam da yolcu.
-Allah korusun. Ama içimde garip bir his var.
Sabaha çıkmadı babam.
Sonra.?
Sonra bir daha ‘’ Sami bizim evde bir kalabalık gördüm rüyamda’’ der de beni de öte aleme yolcu eder korkusuyla boşadım gitti.
İşte dostlar bizim boşanma sebebimiz bu. Bundan gari sormayın ‘’ neden boşandınız?’’ diye.
Haa bu arada. Boşanmasına boşandık ama konuşuyoruz tabii ki. Hatta 2009 yılında bana rüyasında deniz ve oldukça büyük bir kalabalık gördüğünü anlattı. Hemen akabinde yıllarını derelerde, denizlerde yüzmekle geçirmiş olan öz babasının denizde geçirdiği ani bir beyin kanaması sonucunda boğularak öldüğü haberini tv de gördüm.
Tehlikeliydi. Hem de çok tehlikeliydi.
-------------------------------------------------------------------------------------
Not: Olayların kronolojik sıralamasında hata söz konusu olabilir ama olayların cereyan ediş şekli aynen yazdıklarım gibidir.
YORUMLAR
kadının suçu ne
buna durugörü diyorlarmış
vardır böyleleri de iyi şeyleri de hissederler
ölmüşlerine Allah rahmet eylesin kalanlara sağlık afiyet versin.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Filiz Şahin.
sağlıkla yaşa e mi
Sami Hocam, doğrusunu siz bilirsiniz elbet de, sanki bir fırsat kaçırmış olma ihtimaliniz olamaz mı? Yani, hani bir uzmanından yardım alınıp da rüyalar başka alanlara mesela, şans oyunlarına kaydırılamaz mıydı? Bir fırsatçılığı teşvik ediyor gibiyim, farkındayım ama, olamaz mıydı?
Kalemine sağlık, Allah uzun ömür versin.
Sağlıcakla,
sami biberoğulları
O konuda da oldukça zorladım. '' Yahu bir kez de loto sonuçlarını gör şu mübarek rüyanda '' dedim ille velakin o alanda ihtisas yapmamış. Sordum ''Neden?'' diye. Cevap verdi :'' O bölüm çok yüksek puanla alıyordu. Puanım tutmadı '' diye cevap verdi.
Ahhhh ahhhh. Lanet olsun şu memleketteki puan sistemine. Nice yetenekler böyle heba olup gitti )))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Ha bu yüzden karu boşanur mu da? diyesim geldi doğrusu. Bence yengenin telepatisi oldukça güçlüymüş. Onun rüyalarına da hayran kaldım doğrusu. Bi seni öbür tarafa göndermediği kalmış, gerçi tam zamanında tedbiri almışsan ama yengemi bu gidişle çok ararsın gibime geliyor hocam. Öyle çöpten samandan ayrılık olur mu hiç. Benim hatum, beş öğün dayaktan geçiriyor yine de gıkım çıkmıyo.
Yazını okuyup bitirdiğimde gülsem mi üzülsem mi diye düşünürken belki şakadır diye kendimi teselli ettim. İkinci hatunlar, birincilerin yerini asla tutmazlar da. Gelenler; yatlara geliyorlar da. Nerede soğan ekmekle ay başını idare etmeler.
Selam ve saygılar Sami hocam.
sami biberoğulları
Tabii ki bu yazdıklarım işin esprisi.
İkinci bir hatun asla olmadı. Çünkü ''Gelen gideni aratır''Kuralını çok iyi bilirim. Hem insanın sütten ağzı yanınca bırakın yoğurdu, dondurmayı bile üfleyerek yiyor)))))))))
İlginize çok teşekkürlerimle birlikte selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Ne diyeceğimi bilemedim.Müthiş bir kadınmış minire.
Onun hangi burçtan olduğunu merak ettim.
Aslında bana göre o kadının bilimsel olarak incelenmesi gerekir.
Haberci rüyaların görüldüğü bir gerçektir.
Hangimiz görmedik ki bu tip rüyaları.
Az ya da çok ama mutlaka gördük.
İyi ki benim rüya anlatma gibi bir huyum yok:))) Yoksa beni de boşardı eşim :)))
İnsan düşünceden ibaret demiş Mevlana
Hayra yormak lazım
Güzel düşünmek lazım.
Yani rüyada görsek de görmesek de sonuç değişmiyor.. Ölen ölüyor, geride kalanlar hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya devam ediyor.
Son bir şey daha Eşinize bir zahmet sorun bakalım, lotada hangi numalar var..:)))))Aramızda kalacak söz:)
Selam ve sevgiler
sami biberoğulları
Münire Hanım Terazi Burcuydu. Ben ise balık burcundanım.
Bu burç olaylarına inananların pek çoğunun dediği ise şuydu: Teraz, burcundan olan biriyle balık burcundan olan biri asla anlaşamazlar. Pek de haksız değillermiş demek ki.
Loto konusuna gelince:
Bir tek onu bilemiyordu işte. Zaten bilseydi şu anda ben burada bilgisayar başında olur muydum hiç))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Sami öğretmenimiz, yazıya okumaya başladığımda, usta kalem , kurgu diye okudum, Not görünce gerçekten üzüldüm.
Eşinize malum olan bu rüyalar bence çok temiz kalpli olduğunun göstergesi. Benim de rüyalarım da hemen hemen çıkmakta o yüzden uykuya geçmeden Allah'ım bana güzel rüyalar görmek nasip et diye dualar edip uyurum. Hayırlı rüyalar her birimize..
Edebiyata verdiğiniz emeklere kalben Saygımla...
Sevgi ve Selamlarımla...
Oya gedik tarafından 1/23/2016 3:41:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Evet..Eşim temiz kalpli bir kadındı ama bazen eşlerin birlikte olmalarına yetmiyor temiz kalpli olmak.
İlginiz için tekrar teşekkürlerimle selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Bu defterde yazdığınızı bilmiyor değil mi?
Bizi, rüyasında görmez değil mi?
:)
çok eğlenerek okudum, çok haklı bir boşanma sebebi, en ince ayrıntısına kadar anlatıp bir türlü asıl meseleye gelemeyen insanlar da işte böyle sıkıcı oluyorlar. Birde anlattıkları rüya olursa:(
sami biberoğulları
Eski eşim ( Ki bir yenisi de olmadığı halde neden eski eşim derim onu da bilmem))))))) bir yerlerde yazdığımı biliyor ama burayı bilmiyor henüz. O öğrenene kadar rahatız. Öğrenirse ya da birileri kulağına fısıldarsa...Mesela Yorumculardan Sevda Aytan var o da Fethiyeli; benim eski hatunu bulup da anlatırsa, işte o zaman ne olur bilemem)))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
İnsanlar seni sevdikleri için sorarlar hocam :)
O değil de yengeden ben bile tırstım bak. Umarım bu yazıyı hiçbir zaman okumaz :)
Saygılarımla.
sami biberoğulları
Yoksa sırf benim uykularım kaçsın diye öyle bir rüya görmese de telefon açıp ''Samiiii Rüyamda sizin evde bir kalabalık gördüm'' der )))))
Selam ve sevgilerimle.
Sami Hocam.
Sizin hikâyenizi okuyunca benzer gerçeklikte bir olay aklıma geldi.
Sosyal çevremden tanıdığım, aynı sitede komşum olan adalet dağıtan kurumun önemli bir makamından emekli bir ağabeyimizin, ilginç bir özelliği vardır. Dışarıya karşı oldukça kibar nazik pamuk gibi bir insanken, nedense evde, yetmişlik rakı şişesini hanımının kafasında kırmayı denerdi. İlginç bir özellikte bu ağabeyimiz uzun boylu iriyarı kapı gibi bir adam olmasına rağmen, tersine karısı da ufak tefek minyon tipli bir hanımdır.
Yav insan bi’ rakı şişesine bakar bir de kadıcağıza. Ulan o şişe bu kadının kafasında kırılır mı? Yok, illa kıracak. Yahu her sene deniyorsun olmuyor işte, yetmişlik şişe o kadının kafasında kı rıl mı yor. Üstelik her seferinde kadıncağızın kafası yarılıyor. Halen ne ısrar ediyorsun? İşin tuhafı ağabeyimiz, ertesi günü öğlen gibi kendine gelip ayılıyordu. Fakat ablamız bir hafta yalpa yaparak ve ejü bejü diye konuşup kafası güzel geziyordu.
Bizlerde bu durumdan dolayı ağabeyimize çok kızıyorduk ama olan bitene bir anlam da veremiyorduk yahu şeker gibi adam bunu nasıl yapıyor diye şaşırıyorduk.
Neyse zaman içerisinde öğrendik ki, kadın hep felaket senaryoları üretir ve ne söylerse çıkarmış. Demek ki, adamcağızla ilgili böyle senaryoları ağabeyimiz alkollüyken de yapınca oda da kontrolden çıkıyormuş. Ablamız son yıllarda çok rahat artık kafası yarılmıyor.
Ağabeyimiz mi? iki yıl önce hakkın rahmetine uğurladık.
Saygı ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL tarafından 1/23/2016 1:50:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
''Sizin hikâyenizi okuyunca gerçek bir olay aklıma geldi'' demişsin
Sanki benim anlattıklarımın gerçek olduğuna inanmamış gibisin . Bu sebepten boşadığım kısmı elbette doğru değil ama diğer kısımlar aynen gerçek benim yazımda da.
Senin anlatımında da sanırım hanım efendi felaket senaryoları yaza yaza adamı sonunda gönderdi.
Selam ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Benim anlattığım olayı mizahi bir dille aktarsam da olayın gerçekliğini ifade etmek istemiştim.))))))
Saygı sevgilerimle.
Merhaba hocam, bana kalırsa boşanmanız iyi bir tedbir olmuş gibi, yoksa Minire yengemin seni rüyasinda görmesi an meselesiymiş mazallah :-)
Tebrik ederim, selamlar
sami biberoğulları
Ne olur ne olmaz)))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Minira yengem müneccim gibi kadınmış :) kalemınıze yuregınıze saglık... ne kadar acıklı olaylar olsa da anlatımınıza seslı guldum affınıza sıgınarak Sami hocam :D
sami biberoğulları
Ben bile yazarken oldukça güldüm. Hatta mizah yazılarım bölümünde yazacaktım ama içinde ölümler olan bir yazıyı o bölüma almak istemedim.
Selam ve sevgilerimle.
Bana benziyor. Bende ruyamda rahmetli dedemi mezarlıktan toprak alırken gördüm. Üç gece aynı rüyayı gördüm. Dedem ertesi gün. Rahmetli oldu. Ruyamda babannen öldü dediler ağlayarak uyandım sabah aradım babannen öldü. Abimi kara kör bir kuyuya düştüğünü.gördüm qbim domuz avunda domdom kurşunuyla vuruldu ölümden döndü. Halamın oğlunu traktorde yoldan uçuruma yuvarlandığını gördüm. Halamın oğlunun üzerine traktor devrildi oldu. Yine bir gece rüyamda mahşer gününü ve şehitlerin asker kıyafetleriyle crsetlerinin çürümediğini gördüm herkesin cesetleri çurumuşken. Diğer halsmın oğlu şehit oldu. Anneannemide ölmüş gördüm o gece öldü. Umrede çocuklar telefon etti babannem hasta diye oysa helallaşırken gayet iyiyidi. Durumu ağır dediler. Onun için tavaf ettim tavaf namazı kıldım. Allahum hangi yola girdiyse ona yardım et yolunu aydınlat çok fazla ölüm acısı verme yardım et allahum deye fua ettim. Sabah. Uykusunda ölmüş.
Kardeşlerim arkadaşlarım ne olur Eray beni rüyanda görme. Senin ruyalarının sonu ölüm diyorlar.
Birtek ölüm için değil birçok ruyam çıkar. Bozuk para gördüm mü maddi sıkıntı çekerim. Fare görünce birşeyim kaybolur.
Uzun oldu özür 😊
sami biberoğulları
Seninkiler daha da ilginçmiş.
Selam ve sevgilerimle.