- 451 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BAY MÜFETTİŞ
Kızım batıda ki bir ilde yeni göreve başlamıştı.Biz de hanımla onun yanına gitmiştik.Hep birlikte bir ev tutmuş,kalıyorduk.Vakit geçirmek için öğretmen evine gidiyordum.Öğretmen evi şehrin tam merkezinde,güzel bir lokali vardı.Bütün emekli öğretmenler oraya geliyordu.Bu yüzden hayli arkadaş edinmiştim.
Meslek icabı bazen insanın sevmediği kişiler çıkar.Ben de mesleğin kazandırdığı deneyimle müfettişleri sevmiyordum.Ya da sevmediğim müfettiş daha çoktu.Nedeni gayet basitti.Kendilerini öğretmenlerden büyük gören ve her şeyi biz biliriz havasında olan kibirlerinden dolayıydı.Onun için senelerce onlarla mücadele etmek zorunda kaldım.Hakkımı sonuna kadar da savundum.Çünkü;okuyan,yazan,araştıran biriydim.En az onlar kadar bilgiye sahiptim.Şunu biliyordum ki,bunlar bir şey bilmez.Ben ne dersem onu yaparlar düşüncesindeki bu adamlar,karşılarına kendilerinden daha çok bilen biri çıkınca sus pus oluyor ve hemen kaçıyorlardı.
O gün öğretmen evine gittiğim de iki kişi bir masada oturuyorlardı.Selam verdim ben de oturdum.Kendimi tanıttım.Biri;
---Hoş geldin,dedi.Öğretmen olarak kendini tanıttı.Diğeri ise gerile gerile;
---Ben de Bay Müfettiş,dedi.İsmini bile söylemedi.Daha sonra öğrendim.O günden sonra ben de ona devamlı;
---“Bay Müfettiş,diye hitap ettim.Öğretmen arkadaş birer çay söyledi.Sağdan soldan konuşmaya başladık.Söz günlük siyasetten açıldı.
Bay Müfettiş konuşmaya başladı;
---Ben dedi,halkımı çok sevdim.Onlar da beni sever ve sayar.
Öğretmen arkadaş ters ters baktı…İyice kızdığı belliydi.İçimden;
---“Şimdi kıyamet kopacak dedim!”
O ikisi hemşeriydi.Birbirlerini senelerdir tanıyor olmalıydılar.Hatta Bay Müfettiş,bu öğretmeni de teftiş etmiş olmalı ki sözüne devam etti;
--- Seni de teftiş etmiştim değil mi,dedi?
---Evet dedi,Öğretmen Arkadaş.Beni de teftiş etmiştin.Ve anlatmıştın o çok sevdiğin halkından nasıl ölesiye dayak yediğini…Ayrıca yatak-yorganını bile almadan nasıl okuldan kaçtığını…
---O konuyu kapat,dedi.Bazen halkın içinden öyle yobazlarda çıkıyor!
--- Yok,dedi Öğretmen Arkadaş.Onlar yobaz değil,sen dinsizdin.Milletin dinine küfür edersen onlar da seni işte öyle benzetirler.Öldürmediklerine şükret!...
Bay Müfettiş kızardı-bozardı.Terlemeye başladı.Başını sallayarak;
--- Bana müsaade,dedi.Biraz işim vardı.Şimdi aklıma geldi.
Hızla kalktı,ardına bile bakmadan çekti-gitti.
Öğretmen Arkadaş;
---İşte bunlar böyle,dedi.Sıkıştı mı hemen bahane uydurur ve kaçarlar.Her şeyi biliyorlar ya!..Dünyayı bunlar yönetiyor.Eğer bunlar olmazsa öğretmen çalışmaz,çocuklar okumaz ve okullar batar.Milli Eğitim diye bir kurum kalmaz.
--- Evet,dedim.Ne mal olduklarını ben de gayet iyi biliyorum.Allah kimseyi bunların eline düşürmesin.
----Amiin,dedi!Bu herife işte her şeyi iyi bildiği için eşek sudan gelene kadar çalmışlar.Sonra da öldü diye bırakmışlar.Bu da köyden kaçmış,kurtulmuş.Tekrar okumuş,Bay Müfettiş olmuş.Adını bile söylemekten aciz insan.Şimdi o da konuşuyor.Ben olmasaydım sana epey ders verir ve dinlettirirdi.
---Haklısın,dedim.Bunlarla az mı uğraştık.Hepsinin kökünü biliyorum.Zamanında bir çok kişi hak etmediği halde müfettiş olmuş.Bunu da öğretmenlere baskı için kullanmışlar.Ama bunlarında pili bitti artık.Rehberlikten başka şey yapamıyorlar.
---Evet,dedi.Şimdi iyi oldu.Bunların zaten asli görevi öğretmenlere rehberlik etmeliydiler.Ne yazık ki,teftiş sistemiyle bazı görüş ve düşünceleri ya da hükümetlerin baskı aracı oldular.Böylece kendilerini öğretmenlerden ayrı birileri olarak saydılar.
Sustu.
Ben de daha fazla yoruma girmedim.
Birer çay da ben söyledim.Çaylarımızı içerken başka konulardan konuştuk.Sonra Bay Müfettişle arkadaş olduk.Oralı arkadaşlar yakınen tanıdıkları için kimse yanına almıyordu.Ancak bizim gibi yabancılar ona yaklaşıyordu.Ama o konuştukça benim aklıma hep köylülerden yediği dayak geliyordu.
---Hak etmiştir,diyordum.İyi ki çok dövmüşler.Yoksa nice çocuğu ve köylüyü zehirlerdi.
İşte Bay Müfettişin hikayesi de bu.Tabii hepsi böyle değildi.Zaman zaman iyilerini ve iyiliklerini de gördüğümüz arkadaşlar oldu.Ama onlar her zaman azınlıktaydı.Biliyorsunuz,toplumda her zaman kötüler ve kötülükler daha çoğunluktadır!Bunlar da öyle işte.
Bay Müfettiş gibiler!
Kemal DOĞANAY
YORUMLAR
Hocam tebrikler malesef Ülkemizdeki en büyük eksikliklerden birisidir bu İdareciligin okulu yok liyakat diyoruz sınavla diyoruz kadroları dolduruyoruz teftiş ve düzenledikleri raporların sadece fezleke kısımları okunur gerisi teferruat ve egiticilik adına boş ve kısır yazılardır. Müfetişin teftişteki en büyük amacı egitmek olsada onlar bunun sadece teftiş kısmını kulanırlar selam ve dualarla saygılar
Değerli Hocam.
Ben uzun seneler liselerde ama dönem dönem dönem ilköğretim okullarında da çalıştığım için hem Bakanlık Müfettişlerini, hem de ilköğretim müfettişlerini yakından tanıdım. Her iki grupta da maalesef '' Bütün dağları ben yarattım '' havasında olanlar da vardı ama ağabey, hatta babalık yapan da. Bir okuldaki dört yıllık fakülte mezunu öğretmenlerle üç yıllık eğitim enstitüsü mezunu öğretmen arasında bile üstünlük ( Biz ona sidik yarıştırma diyelim ) havaları olduysa, ya da branş öğretmenleriyle sınıf öğretmenleri arasında bu rekabet olduysa müfettişlerin bazılarının böyle üstünlük taslamalarını çok da yadırgamamak lazım.
Her ne kadar yazının sonunda hepsi böyle değildi desen de yine de genellemelerden mümkün olduğu kadar kaçınmak lazım.
Selam ve sevgilerimle.
Bay mufettisi eşek sudan gelinceye kadar dovenler aslında çok büyük iyilik yapmışlar ona okumuş, hirs yapmis bay müfettiş olmus. Dinsizmis, kufretmis ama okumaktan pes etmemis.Allah mutlaka ıslah eder onları...Guzel bir yazıydı teşekkürler...
Eski bir ilköğretim müfettişi olarak yazınızı "acı bir tebessümle "okudum.
Sadece şunu demek isterim.
-Küçük insanların büyük gururu olur derler(miş.)
Diğeri de Konfüçyüsün bir sözüdür.
İki tip idareci gördüm der bilge adam.
-Makamlarından şeref alanlar ve makamlarına şeref verenler!
Sonuçta bir tercih bunlar...Herkesin seçme hakkı var tabi ki.Ama hayat "bürokratik" yapıdaki gibi "dikey" ilişkilerle yaşanmıyor önemli olan yatay ilişkilere geçme olgunluğunu ya da mütevazılığını göstermek olmalıdır.
İyileri de yok saymadan dünyanın merkezi değildir bu meslek diyeyim...