- 476 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sus Öyküsü
Masal perisi doğuyorsa içime içime uykusuzluk diye, bilirim ki benden yanadır değneğinin pırıltısı. Göremesin diye göz bebeklerim ihaneti. Bana "daha"lar bahşeden Yabancı’ya çayın hatırına sevgiler sunuyorum. Öfkemin harını özlemle dindirip sarıyor beni yine kendime.
"Kanıyorsun, kanıyorum.
Rüyalar öylesine güzel ki.
Ne uyumak istiyorum geceleri
ne uyanmak istiyorum günlere.
Uyandığımda ışık varsa şayet mutluyum."
Kimi katsam selime kalbi elimde kalıyor Mavi Kuş. Ki bu kafes ne yitebildi ne de sahip oldu büsbütün. Kabullendi. Kadınları, adamları, sızıları. Sustukça, sesler daha da yükseldi. Anlatamıyorum, o kadar yüksek ki kelimeleri. Duyuramıyorum, o kadar yüksek ki gözleri ve soramıyorum, zincirden elleri.
"Bir varmış bir yokmuş.
Sevinçlerim kadar mutluluklarım.
Kitaplarla geçiştirilesi bütün düzenler,
alışkanlıklar."
O balkon camından bakarken çamların ardında bir fahişe hayal ediyordum. Öylesine vakur ki karşımda. Ben de utanmadan susuyorum boyuna. Cüretimi bağışla. O sıra sen sigaranı çekiyorsun doyamıyorum çamlara bakmaya ve korkuyorum, mavi kuş ölüyor. Bu kaçıncı?
"Bütün ağaçların çentiklerini
aşka cesur olamayanlar oluşturuyor.
Çoğunluktalar ve haklılar,
biliyoruz."
Dökülen dolap kapaklarından birinde işvemi bıraktım. Yeşil. "Güzel rengi var" dedim kendime. Sonra çamlar... Derinliği neşeyle gizledim. Bir de baktım yazınlardaki birikim koskoca bir hiçmiş meğer. Tav olduğum itibar hep aynı yerde su koyverdi. Dedim ki aynı derecede günahkarız. Aynı derecede sahtekar. Ayna arıyorum usuldan. Mühimdir.
"Bak ne güzel şeyler söylüyor
ikinci dakikadaki o nefes*.
Aslında bütün sesler iyilik söylüyor.
İçimdeki hariç."
Yanisi Mavi Kuş şu masumiyet dediğin ya bir gecede yolunu kaybetti ya da kabuslarda kirlendi. Dilediğince uçsun diye belki.
"Ve şimdi üç ezgi istiyorum aynı anda
Anlatsın.
Severken yalnızlık,
Sevilirken yalnızlık,
En çok sevişirken yalnızlık duyuyorum."
* www.youtube.com/watch?v=TkfkipqUXy0
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.