- 589 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DAĞLAR KIŞ İMİŞ
Bir ay doğar ilk akşamdan geceden neydem neydem geceden
Şavkı vurur pencereden bacadan
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Uykusuz mu kaldın dünkü geceden neydem neydem geceden
Uyan uyan yâr sinene sar beni
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Uyan uyan yâr sinene sar beni
Dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben
Yüce dağ başından aşırdın beni neydem neydem yâr beni
Tükenmez dertlere düşürdün beni
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Madem soysuz göynün bende yoğudu neydem neydem yoğudu
Niye doğru yoldan şaşırdın beni
Dağlar kışımış yolcum üşümüş perişânım ben
Niye doğru yoldan şaşırdın beni
Dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben
Aşağıdan gelir eli boş değil neydem neydem boş değil
Söylerim söylerim göynüm hoş değil
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Bir güzeli bir çirkine vermişler neydem neydem vermişler
Baş yastığı gendisine eş değil
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Baş yastığı gendisine eş değil
Dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben
Hatırlamadığım bir zamanda, hatırlamadığım anılarımın bir türkü olup beni benle yüzleştirmesi bu mısralar.
Her dinlediğimde sızısı genzimde kalmasın derim, nefesimi engelleyecek şekilde hıçkırıklara boğulmak isterim. İsterim ama yapamam.
Yine yaşlar çekilir göz pınarlarımdan kuru bir yüzle, derin düşüncelerle kalakalırım. Her defasında henüz zamanı gelmemiş diye avuturum kendimi. Ağlamak zamanı değildir henüz.
Yola ve yolculuğa karşı tuhaf bir gönül bağım var.
Bu türküden bu denli etkilenmemin baş sebeplerinden biridir bendeki yol sevgisi.
Her dinleyişimde hasretle yoğrulmuş bir insan belirir içimde.
Yeni kararmış havada, dağlar arası ülkem yollarında, eski bir otobüsle gurbete gidiyor olurum.
Cama yasladığım başımda bitmeyen düşüncelerimle...
Ah kim bilir kimleri bırakmışım da böyle sızlar ciğerlerim. Gözlerimde sıra sıra kayan dağların, birbiri ardınca yükselip alçalıyormuş gibi görünen elektrik direklerinin, uzaklardan ara ara görünen köy ışıklarının, gözlerimi yakarak akan yaşlara sebep olacağını ta bugünden görmüştüm halbuki. Hatta bugün değil, bu türküyü dinlediğim ilk günden beri.
Kalbimde bin bir türlü duyguyla, koca bir buruklukla, sanki bitmeyecek bir yolculuğa çıkarmış beni yazgım. Yolculuk nereyedir bilmem. Tek bildiğim her dakikanın arttırdığı acı ve uzaklığa rağmen bu yolculuğu sevdiğim.
Böyle böyle meşgul ederken kafamı düşüncelerim...
Bana kalan: dağlar, yollar ve eski otobüsüm.