- 1172 Okunma
- 7 Yorum
- 2 Beğeni
Sevgili oğullarım,
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sevgili oğullarım,
Canım oğullarım,
Bir gün ben de yaşlı bir insan olacağım. Bu durum size mantıklı gelmeyebilir. Belki o zaman sizden biraz sabır, biraz hoşgörü, biraz tolera isteyeceğim. Umarım benim ne demek istediğimi anlıyorsunuz.
Gün gelecek, belki de yemeğimi yerken ellerim titriyor olacak. Belki kaşığı ağzıma götürdüğümde yemeğimi göğsüme dökeceğim! Ve belki de güçlükle üzerimi değiştireceğim. Bu durumda sizden sabırlı olmanızı ve benimle bir çocuk gibi ilgilenmenizi isteyeceğim. Tıpkı sizin çocukluğunuzda, benim sizlerle ilgilendiğim gibi!
Ve aradan yıllar geçecek belki size bu söylediklerimi unutacaksınız. Ama şu anda ben sizin için nelere katlandığımı, neler yaptığımı unutmayın. Eğer çok kötü bir duruma düşer de kötü kokarsam beni suçlamayın. Sadece erken ölmem için dualar edin! Tıpkı şu anda sizin kötü kokmuş olmanız gibi. Ne var ki sizin bu kokunuz bile bana dünyanın en güzel kokusu gibidir. Beni bu durumda görürseniz sakın ola gülmeyin. Yaşlılığıma verin, cahilliğime verin.
Biliyorum şimdi bu yazdıklarım sizin için komik ve bir o kadar da anlamsız gelebilir. Bu yüzden söyleyeceklerimi size mektup olarak yazmayı uygun buldum. Ki, günü geldiğinde beni, çok daha iyi anlamış olursunuz.
Sizi büyütürken, hep içim içimi kemirirdi. Acaba gözden ne kaçırdım? Acaba Yeterli bir baba oldum mu? Acaba hayata tutunabilecekler mi? Acaba ahlaklı bir birey olması için gerekli altyapıyı oluşturdum mu? Diye yaşamımda kendimi unuturken, sizler adına hep acabalarla geçti ömrüm!
Biliyorum o gün geldiğinde çok yorulacaksınız. Hafızam zayıf ve yavaş olacak. Sizinle konuşurken bile, bazen dilimin ucundaki kelimeyi unutabiliyorum. Anlatmak istediklerim aklımdan uçup gidiyor. Çünkü benim mutluluğum bir tek konuşmadır şimdi. Bu yüzden de sadece sizinle olmak, sizinle konuşmak istiyorum!
İşte o gün geldiğinde sizin yardımınıza, desteğinize ihtiyacım olacak. Belki ne istediğimi dahi bilmiyor olacağım. Kim bilir belki yatağımdan kalkıp ta iki adım atmanın özlemiyle gözlerinizin içine yalvarırcasına bakacağım. Lütfen beni anlamaya çalışın. Kolumdan tutup ta ayaklarım üstüne doğruluncaya kadar bana nazik davranın. Tıpkı sizin ilk adım atışlarınızda ellerinizi tuttuğum gibi elimi tutun. Düşmeme sakın izin vermeyin!
Canım oğullarım, Hayat dediğimiz şeyin tatlı bir öpücük gibi olmadığını bilmenizi isterim. Ölüm ise göz kapaklarımız kadar soluduğumuz nefes kadar yakındır. Artık vakit gelmiştir. Siz bunun farkında değilsiniz. Ama ben son günlerimi yaşıyor, yanımda, yakınımda olmanızı, bebekken baba dediğinizde olduğu gibi gözlerinizdeki ışıltıyı son bir kez görmek ve ellerimden sıkı sıkı kavramanızı istiyorum.
Belki bilinçli, belki bilinçsiz sizleri kırdım, incittim! Ne var ki asla sizlerin mutsuz olması için bilinçli bir devinim içine girmedim. Bilirsiniz en iyi yaptığım şey hata yaptığımı anladığım anda özür dilemektir. Ola ki, sizleri haksız yere ve ya bilinçsizce üzdüysem özür dilerim.
Canım oğullarım hayat sizler için öpücük kadar güzel, tebessüm kadar özel, sevgi kadar zengin olsun. Ve tanrım asla sizleri bunlardan mahrum bırakmasın. Tanrım merhamet gibi bir duyguyu yüreklerinizden eksik etmesin. Ha zenginlik derken, ben hiç zengin de olmadım. Evimi taksitle aldım. Buzdolabımı, çamaşır makinamı, ütümü, gömleğimi bile taksitle hatta külotumu bile taksitle aldım! Dert etmedim de! Çünkü Tanrım bana öyle bir zenginlik vermişti ki, yürek zenginliği. Daha da önemlisi sizler benim zenginliğimdiniz! Bu yüzden çok zengin olayım diye hayatın içinde, gözlerinizin önünden kayıp ta giden güzelliklerden mahrum kalmayın.
Ve son dileğim; bana hakkınızı helal edin. Bir baba olarak hakkım size ananızın ak sütü gibi helal olsun.
Hoşça kalın. Babanız.
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Hayat yolu denen ' o sonu ucu ,bucağı görünmez yolculuk insan oğlunun her daim üzerinde kablumbağ kadar sadık evi omuzlarında kırılgan ' bir 'kelebek kadar özgür olmak ister' ve yaş ilerledikçe daha çok anlaşılmak daha çok özlenmek daha çok sevilmek ister. ' narin olur insan oğlu '
Çok duyusal çok içli bir gönül sesiydi '
Selamlarımı sunarım Sayın Efekan ...
Allah uzun ömürler versin efendim.
İçten ve naif bir anlatımla yüreklere dokundunuz.
Can-ı gönülden kutlarım hocam.
Saygılar, hürmetler...
Hüma Efkan
Saygılar efendim.
Abim tanrım sana
sağlıkl bir yaşam nasip etsin
Rahmetli annem üçgün yatak
dördüncü gün toprak nasip etsin
diye dua ederdi.
Bir gün bile yatmadan rahmetli oldu
İnşallah bizim sonumuzda öyle olur.
saygılar.
Hüma Efkan
Umarım oğullarınız bu mektubu en kısa surede bulup okurlar. sevgiyle ve mutlulukla kalın...
Hüma Efkan
Ve İnsan ! Ölümlü insan…Doğar, büyü ve yaşlanır ölür… Ama tek başına ölür… Ama isteksiz ölür. Ama ölür..
Bunu bütün insanlar bilir. Belki de bile bile ölür. Ya da bilir ama inanmadan ölür. Ama ölür.
Zamanın kalbi öyle bir atar ki, her atışta biri doğarken biri de ölür… Oysa en zor olanı yaşarken , öldürülmek. Yaşatırken öldürülmek. Suçlu kim ? Tek bir suçlu var. Sevgili duygular !
‘’ Sevgili oğullarım ‘’
Unutmayın, hiçbir şey yeryüzünde baki değildir. Sahip olduğunuz duyguları büyütürken içinde yalancı, hain, kötü duyguları barındırmayın. Yapacağınız iyilikleri karşılık beklemeden yapınız. Benim size emanet ettiğim şeref, haysiyet, namus, dürüstlük, itibar ve hepsini saran sevgiyi asla azarlamayın. Onlar kişisel duygulardan çok toplumsal duygulardır. Sizi bir arada tutacak , sizi size anlatacak, sizi siz yapacak en değerli olanlardır.
‘’ Sevgili oğullarım ‘’
Sizi büyüten, sizin için fedakar ana ve babanıza, sizi okullarda yetiştiren hocalarınıza, size tarihini emanet eden atalarınıza, yaşadığınız topluma, coğrafyamıza, dünyanıza gereken değeri verirseniz bunun karşılığını misliyle alacağınızı unutmayınız. Bizler geldik gidiyoruz. Geriye bıraktığımız sizler en büyük eserlersiniz. Kendinize ihanet etmeyin. Yetiştireceğiniz çocuklarınıza, eşinize , akrabalarınıza ,komşularınıza ihanet etmeyiniz.
‘’ Sevgili oğullarım ‘’
Doğmak kadar ölmenin de büyük bir şeref olduğunu unutmayın. Doğana hürmet ettiğiniz kadar , yaşlanan ve ölüm döşeğine düşecek biz ve bizim gibi nicelerine kem gözle bakmayın. Gönül kırmayın. İşe yaramaz diye düşüneceğiniz bir yakınınıza sırtınızı dönmeyin. Unutmayın, bizim ve o insanların geçtiği yollardan sizlerde bir gün geçeceksiniz. Bundandır ki ‘ Etme bulma dünyasına’’ sakın örnek olmayınız.
‘’ Sevgili oğullarım ‘’
Han diyarı, geceledik, konakladık, yaşadık, yaşattık…Elimizden geldiği kadar insana yatırım yaptık. Ölümlü dünyanın , ölümsüz sandığımız günlerine aldanmadık. İyilik yaptık, iyilik yaptık, iyilik yaptık. İyi bir insan olarak ölmek kadar keyifli ne olabilir ki ! İyi olun, iyi olun ve iyilik bulun.
Hoşça kalın ‘’ Sevgili oğullarım ‘’
Güzel çalışmanızdan dolayı tebrikler
saygılar