Mutluluğa Doğru Uçtu Kuşlar
Mutluluğa bakmıyordu bizim evimiz,kavgalarla,sıkıntılarla örtülüydü duvarlarımız.Bahçemizde ki palamut ağacını seyrederdim kışın döktüğü palamutları toplamanın ayrı bir çocuk yanı vardı.Balkonumuz yıkık döküktü ama korkuluktan atlayıp damda gezmeyi severdi çocukluğunu arayan yanım.Komşunun yaramaz çocuğuna inat sivri dilimi susturan bir annem.
Evet susturuldum hep,saygıdan denildi,ayıp olur denildi.
Bir şeyler hep denildi ama bizim evimiz mutluluğa hiç bakmadı ki masal dede.!Sahi annem bana hiç masal okumuş mudur?Küçüktüm hep türkü söylerdi kulağıma işleyen melodisinin içimi nasıl ürperttiğini dün gibi hatırlarım.Türküsünü sevgiye bulamışti annem tandır ekmeğine tereyağından çok umutlarını sürüp çaktırmadan gizlemişti hayattan..Ben çocuktum dede evimiz mutluluğa hiç bakmıyordu çocukluğuma kaçıp saklanmıştı çoktan..Komşunun bahçesinden meyve çalarken mutluydu,topunu komşunun bahçesine kaçırdığında mutluydu,sokakta salçalı ekmek yerken mutluydu ama evimiz mutluluğa hiç bakmıyordu..Sevemedim sonra
ayağıma takılan bağcıkları,sevemedim uçurtmasız gökyüzünü,sevemedim takılıp düştüğüm taşı,sevemedim ben evimizin mutluluğa bakmıyor olmasını..Büyüdüm zamanla sarı kaldırımları aradı gözlerim,duvarına oturduğumuz komşunun şımarık kızının bize kızmasını özledim,ip atlarken yorulmayı istedim..Çocuktum çok şey beklemedim hep sevdim..
Şiirlerle büyüttüm kalbimi,ben en çok kırıldığımda susmayı sevemedim.Feryat figan kırılmış iken avaz avaz susmayı istemedim.Kırık dökük bir gidişin yapışmayacak parçasıyım,
Nasıl affeder ki çocuk kalbim?
Elif Yılmaz/17.01.2016 /22:07
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.