- 415 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Karne Zamanı
Tam da zamanı değil mi?
Sırtımızla taş taşımış gibi yorulduk artık. Eylül ayından bu yana öf, öf. Yeter artık her gün sabah kalk, okula git, öf ki ne öf.
Zannedersin inşaatta çalışmış.
Zannedersin dünya kadar borcun altında kalmış.
Zannedersin evde ondan ekmek bekleyen çocukları var.
Zannedersin ayın sonunda verilecek kira borcu var. Var da var işte.
Allah aşkına zaten elinde internet, kitap, kaynak, teknoloji, okul servisi, harçlık velhasıl ne istersen var. Bütün imkânlar serilmiş ayaklarının altına. Hem de babanın cebinde kira parası bile yokken.
On gün devamsızlık hakkın var (sanki memur izni gibi).
Öğretmene notta isteyebiliyorsun, hele bir de istediğin sözlü notunu alamazsan gecenin bir yarısı öğretmeni arayabiliyorsun da. Baktın olmuyor Ahmet öğretmenin verdiği notu yükseltmesi için Mehmet öğretmenden de yardım isteyebiliyorsun.
“Olamaz öğretmenim ben bu notu hak etmedim” diyebiliyorsun.
Nerdeyse öğrenciler öğretmeni sınav yapıp not verecekler.
Nerdeyse oturup öğretmen masasına öğretmenleri sıralara oturtacaklar.
Ne olduk biz? Sayın okurlar. Sen bana nasıl bu notu verirsin deyip sorgulayabiliyor artık öğrenciler.
Ayşe’ye şunu, bana bunu verdin diyebiliyor artık öğrenciler.
Evlerine her dönem Teşekkür ya da Taktir götürebiliyor artık öğrenciler.
Çalışmadan almaya, azim göstermeden almaya başladı öğrenciler.
Takdir alsa ne yazar, üniversite sınavında çakıldıktan sonra.
Teşekkür alsa ne yazar, KPSS’den dip yaptıktan sonra.
Belge alsa ne yazar 15 yaşında sokakta sigara içtikten sonra.
Kamyonla belge alsa ne yazar Google amcasıyla araştırma yaptıktan sonra.
Sorgulayın bakalım sizin zamanınızdaki öğrencilikle, şimdiki öğrencilik arasında ne kadar farklılık var?
Hatırlar mısınız?
Eskiden teşekkür ya da takdir alan arkadaşlarımız şuanda hangi mertebedeler. Şimdi herkes teşekkür taktir alıyor dört yıllık üniversite bile kazanamıyor.
Gün geçtikçe daha da iyiye gitmesi gerekmiyor mu gençliğin.
Gelişmek için, yükselmek için.
Çetin KORKMAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.