- 500 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Oysa Her Şey Bizim İçin
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.
Allah’a güven. Vekîl olarak Allah yeter.
Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın. Allah yanında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin. Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yok; fakat kalplerinizin bile bile yöneldiğinde günah vardır. Allah bağışlayandır, esirgeyendir. AHZÂB: 3. 5
Bu ayetin tefsiri ve izahı ile ilgili biraz araştırma yaptım. İzahlarda öne çıkacağını sandığım bir uyarıyı aradım ama bulamadım.
Bu ayeti kerimin izahını yapan hocalarımıza bazı çevrelerce hakarete varan tepkiler olmuş.
Oysa bu konudaki ayeti kerimlerle beraber, Peygamber efendimize (sav) yaptırılan evlilik, insanları büyük bir hatadan kesinlikle vazgeçirmek için olduğu anlaşılıyor. Bu davranışın sonucunda karşılaşabilecekleri büyük bir günah ve oldukça kötü bir duruma düşmekten insanları kurtarmak için, bir (evlilikle) pekiştirilmiş bir uyarı!
Bu uyarıyı dinlemeyen toplumlarda o kötü durum, insanlar fark etmeden kaç kez yaşanmıştır ve yaşanıyordur Allah bilir.
(Şüphesiz Allah, her şeyin iç yüzünü bilendir ve her şeyden haberi olandır. AHZÂB: 34)
Bizim ülkemizde de evlat edinen aileler, çocuk gerçeği öğrenince psikolojisi bozulur ve ya çocuk bir gün gerçek ailesine döner diye kendileri bile çocuğun ailesini tanımak istemiyor.
Oysa yetimlere sahip çıkmayı, şefkat göstermeyi öğütleyen bir dinimiz var.
Bu ayeti kerim yetim çocuğa sahip çıkmakta sakınca var demiyor.
Ona miras bırakmayın demiyor. Aile içinde varsa öz çocuklarınıza olan davranışlarınıza göre, onlara farklı davranın demiyor.
"Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın." diyor. Siz o çocuklar tamamen evladınız gibi olsun istiyorsunuz "fakat kalplerinizin bile bile yöneldiğinde günah vardır." diyor.
Rabbim affetsin hatalı düşündü isem. Bu kötü durum, Allah korusun gerçek ailesini bilmeyen bir insanın başına gelirse, o insanın ailesinin kim olduğunu bildiği halde zamanında söylememiş olan, kurum ve insanlar bundan sorumlu olur. Yok eğer çocuğun kimin olduğu hem kurum, hem onu terk edilmiş bulan kimse tarafından bilinmiyorsa (Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yok... AHZAB-5)
Bu çok ağır bir vebal. Bakın gerçek ailesini bilmeyen çocukların başına gelebilecek,
BÜYÜK GÜNAHA BİR ÖRNEK:
(Brezilya’da 7 yıldır evli Adriana ve Leandro çifti kardeş olduklarını öğrendi...
Yedi senedir evli Adriana annesini bulmak için katıldığı bir radyo programında kocasının kardeşi olduğunu öğrendi.
39 yaşındaki Adriana, henüz on iki aylıkken terk edildi ve devlet tarafından bir aileye evlatlık verildi. Kocası Leandro sekiz yaşına kadar annesiyle birlikte yaşadı ama o da Adriana gibi annesi tarafından terk edilince başka bir aileye evlatlık verildi.
İkisi de farklı ailelerin elinde farklı şehirlerde birbirlerinden habersiz büyüdüler. Yıllar sonra kader onları bir araya getirdi, birbirlerine aşık oldular. O sıralar evli olan Adriana eşinden boşanarak Leandro’yla (evlendi.) Bir de çocukları oldu.)
Evlat edinmemiş ve çevresinde evlat edinen de olmayan insanlar kendini bu konunun dışında sanabilir.
Oysa böyle istenmeyen durumların yaşanması bütün toplumu ilgilendirir. Brezilyada kardeş olduklarını bilmedikleri için evlenip çocuk sahibi olmuşlar. Bu ne onların, ne doğan çocuğun suçu. Üstelik bu durum bu dünyada hiç anlaşılmamış da olabilirdi. Anlaşılmayanlar da olabilir. Siz belki ne evlat edinilmiş biri, ne da evlatlık almış biri değilsiniz. Fakat, gelininizin ve ya damadınızın iki kardeşin evlenmesiyle doğmuş biri olma ihtimali azda olsa var olacak. Bu boyutuyla evlat edinmedeki hatalı durum bütün toplumu ilgilendirir.
Evlat edinilen çocukların biliniyorsa kimliklerinde öz anne/babasının adı, soyadı ve doğum yerinin yazması, bu vebalden kurtulmak ve bu istenmeyen durumların yaşanmasını engellemek için daha doğrudur. Yani,
AHZAB Suresi:5. ayetteki (Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın.) emrini günümüzde bu şekilde yerine getirilebilir gibi anlıyorum. En Doğrusunu Rabbimiz bilir.
Üstelik bu durumda o çocuklara vereceğiniz sevgi ve onlar için yapacağınız fedakarlık daha samimi bir hal alacaktır. Yani bir insanı sevgi ile himaye etmeniz için illede onu üzerinize kaydettirmeyi şart görmek ve bütünüyle size ait olmasını istemek bencilliktir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.
Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin.
Ve O’nu sabah-akşam tesbih edin.
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O’dur. Melekleri de size istiğfar eder. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir.
Kendisine kavuştukları gün, Allah’ın onlara iltifatı, "selâm" dır. Allah onlara çok değerli mükâfat hazırlamıştır.
AHZÂB: 41.42.43.44