Amed mi? Amid mi?
Amed mi? Amid mi?
Sakın ne fark eder demeyin. Diyarbakır ile Diyarbekir arasında ne kadar fark varsa bu iki isim arasında da o kadar fark vardır.
Diyarbekir Diyar-i bikr’den gelmekte olup Bakir diyar, özelliğini koruyan, orijinal diyar anlamına gelirken Diyarbakır Bakır diyarı anlamında madenle anılmış ve maddi yönüyle ön plana çıkarılmıştır.
Ayrıca Bikr kavramı canlılara ait olduğu için şehir canlı olarak nitelendirilmişken, bakır maden olup cansız bir madde olduğunu biliyoruz. Diyarbakır dediler dolayısıyla bu şehri ölü hale getirdiler.
Şimdi Amed ve Amid isimleriyle de aynı hileye başvurulmaktadır. Amid’in/Amida’nın kendine göre kültürü, şahsiyeti, örfü, adeti varken şehre Amed derseniz istediğiniz fikirleri aşılarsınız. Çünkü öyle bir şehir yok tarihte, bu durumda yeni bir şehir inşa ediyoruz hevesleri kabarır ki, bunu düşünenlerin hevesleri kursağında kalsın.
Amed diyenlere bakın, bu işin başını çekenler, iman, edep ve marifetle araları açık, Kanton/Komün benzeri Kürt’lerin adet ve kültürüne, inancına ters düşen hayallerin peşinde koşuyorlar.
Bu kadim şehrin İslam öncesi Xırıstiyan olduğu söyleniyor ki bundan daha doğal olanı yok çünkü İslam dininden önce son semavi din Xıristiyanlıktı, onun tamamlayan da İslam oldu, yani birileri uzaydan gelip şehre konmadı, bu Müslümanlar da o Xıristıyan babaların, ataların neslidir.
Eğer kavramlar önemli değilse Örgüte PeKeKe yerine PeKaKa denildiği zaman neden birileri itiraz ediyor. Veya AK Partiye AKP denildiği zaman AK Partililer tepki gösteriyor? Demek ki önemlidir.
İnsanlıkta bin yıllar ötesine gidenler genelde ırkçı kimselerdir. Çünkü geriye doğru gittikçe insanlar arasında farklılıklar ortaya çıkar, bir de eski fazla bilinmediği için ırkçı kimseler kendince bir insan profilini tasarlayıp onun üzerinde siyaset yapıyorlar. Şükürler olsun ki tarihin her döneminde ırkçılar azınlıkta kalmışlardır.
Herkül lakaplı bir yunan filozofu birkaç yıl önce Diyarbekir’e gelmişti milliyetçilik üzerinde bir örnek verdi dedi ki,
-bir gün bir Türk milliyetçiyle tartışıyoruz, ben dedim ki neticede insanlığın kökü Ademe dayanır hepimiz o mübarek peygamberin soyundayız ve Peygamber torunuyuz. Bunun karşısında adam demesin, Türkler Adem-Hava’dan önce vardı.
İşte geriye doğru gidip ırkını arayan bir şey bulamayınca böyle saçmalayabiliyorlar, ne diyelim.
Hem Diyarbekir neyimize yetmiyor, adıyla şanıyla bilinen bir şehir değil mi? Keşke Diyarbekir insanının karakterini taşıyabilseydik, yaşatabilseydik.
Diyarbekir insanı merttir, namusludur, eşine ihanet etmez, uçkurunun peşine düşmez, helalinden kazandığıyla yetinir. Merhametlidir, zulüm etmez, haksızlığa karşı sesini yükseltmesini bilir.
Gelin Diyarbekir’imize sahip çıkalım atalarımızın yoluna kervan olalım. Alnımız ak başımız dik olsun.
Selam ve sevgilerimle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.