- 852 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
'gerektiği gibi'
Gidelim. Hep beraber karanlığı yırtarcasına, sağlam adımlarımız olsun geride bıraktığımız.
Yırtılsın gece o pak siyahlığından, alnında derin izler bıraksın hayat. Ruha mekanik anlam katabilir, ellerimiz göğe yükselir ve dut çürüğünde kurur doru sorular. Yalnız insanlığımız vardır. Bizi, hepimizi aydınlatacak insanlığımızla var oluşumuzu kutlayabiliriz, sessiz, kederli ve yalnız.
Şimdi tüm bu çığlıklar, aklımın alamadığı kadar yükselen sesiyle, bir noktadan itibaren beni de hapsediyor. Asıl sarılmayı tenin tuzunda ya da sıcaklığında değil, kitapların yapraklarında anlayanların hissedebileceği, idrak edebileceği bir çığlıktan bahsediyorum. Orada, öylece dururken onlar, bırakıp, kilitleyip kapıyı, onlarsız günlere gidiyorsun. Bir hapistir bu, tutukluğun, ruhun acı çektiği o renksiz tecridine yenik düşersin.
Loser ya da arrested sayılabilirsin, önemli değil bunlar. Aklın artık okuduklarını anımsama da , düşünmekte özgürdür. Yaşamakta daha fazla ne olabilir?
YORUMLAR
Her ne kadar aksini göstermeye yönelik bir yığın çalışma olsa da, ben insanın Tabula Rasa'sıyla dünyaya geldiğine inanırım. Aksini gösteren bir yığın çalışmanın da boş levhanın alanının farklı olmasını atladığını düşünürüm. Tabula Rasa'nın alanı ve zekanın seviyesi doğru orantılıdır. Bu belki şans belki kayırmadır ama gerçeği değiştirmeyeceğinden tartışma alanıma almam. Doğuştan gelen kişilik eşitsizliği yani.
İnsanın doğmasından itibaren ilkin, pasif sonra da interaktif bir süreç başlar. Bu süreçte toplum, yeni üyesine kendisini kopyalamaya başlar. İşte tam da burada o eşitsizlik girer devreye. Zeka ve onunla orantılı Tabula Rasa'nın alanı.
Şanslı olan "Asıl sarılmayı tenin tuzunda ya da sıcaklığında değil, kitapların yapraklarında anlayanların hissedebileceği, idrak edebileceği çığlığı" anlar. Hatta hem tenin tuzunda ve sıcaklığında hem de kitapların yapraklarında anlar. Biri diğerini dışlamaz zira.
Gerektiği gibi, yani.
Kalemine sağlık.
Sağlıcakla,
nitemtran tarafından 1/15/2016 10:01:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sayfaya ilk girdigimde sasirdim. Sizden bu kadar kisa bir yazi beklemedigimden belki. Ama okuyunca anlıyor ki insan, az sözle ne cok sey anlatiliyor. Diger tum okuduklarim arasında en derin felsefesi olan yaziydi bu. Gidelim tabi, durduğumuz kabahat.
Baska sancisi olan insanlari gorunce yalnizlik azaliyor biraz sanki. Cok mu bencilce...
vahşi bir dünya bu.
söyleyenini hatırlamıyorum; "birine kitap sattığın zaman, ona sadece kağıt, mürekkep satmış olmazsın, ona yeni bir hayat satmış olursun..." şimdi farkettim ki o sözü de tam hatırlayamıyormuşum.
anlamazlar seni. sen elinde kağıt parçası tutan, et ve kemikten ibaret birisindir onlar için.
biraz daha düşündüm de
haketten vahşi bir dünya bu.
kime göre loser, neye göre arrested. genel geçer kurallar, çoğunluğun görüşü her zaman doğrumudur. yahya peygamberi biat etmediği için parçaladılar(parçalayanlara göre loser), imamı azam doğrudan vazgeçmediği için hapislere düştü(arrested), Hatemül Enbiya(asm) karanlığı yırtmak için gitmişti sağlam adımlarla(exiled)
bize ne oluyor ki herşeyin kolayını umuyoruz. bu dünyada rahat etmiyorsak şükür sebebi. hem karanlık perde bir yerinden yırtıldıktan sonra dikiş tutmaz gayrı.
knut hamsun candır.
Düşünmek bir suçtur işlemesi en zor olan suç hemde.
öldürebilir yakabilir çalabilir patlatabilir kandırabilir dövebilir vurabilir işkence edebilir herkes.
ama işte durup düşünmez zaten günahkarlar durup düşünse bunlar olmaz
işlenecek en zor suç düşünmek
işleyebilenin gözlerinden hasretle öperim.
HakkınSesi
Ben onu gençliğinin hezeyanı olarak görmemiştim çürümesinde. Dahası ezeli mağlubunda, azizlerin gözyaşlarında, tarihin derinliğinde, aforizmaları da o sancıyı buluyorum. Yanlış gelebilir, insanı tıkandırsa da, düşünüyor.
Transilvanya filozofu, çağlayanı da denebilir. (yanlış yazmamışsam bölge ismini)
Tsukuyomi
bence o tıkanmıyor onu okuyan kimselerin zaten onun anlattığı çürüyüşü bir yerinden gördüğü bildiği yada yaşadığı için okuyan tıkanıyor.
Knut Hamsun'un açlığındaki gibi hani kahraman kıza saldırıyor aynen o kısım aç olduğu halde davranışı aç bir üreyiş. bizler açız bunu biliyoruz ama saldırı kısmında kalıyoruz
HakkınSesi
knut hamsun'u hatırlattın da, hüzünlendim iyice.
Tsukuyomi
Köprüyü yolu bizden aldığı vergilerle devlet yapardı eskiden.
Düşünsene o köprüden hiç geçmeyen geçmeyecek adam bile hazine garantisi yüzünden oraya para verecek aslında :)
Knut Hamsun'u çok seviyorum ben neden bilmiyorum ama farklı geliyor bana gerçi nazilerle bir iletişimi olsada Çoğu büyük şair ve yazarın bol bol günahı var