- 360 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ben ve Sen
Sen gülüyorsun, yıldızların ışığı sönüyor. Utanıyor yıldızlar senin gülüşün karşısında sönük kalan ışığından.
Sen yürüyorsun, ağaçlar yapraklarını döküyor. Utanıyor ağaçlar senin karşında hiç kalan boyundan.
Sen konuşuyorsun, susuyor doğa. Utanıyor doğa senin sesinin karşısında değersiz kalan bütün seslerinden.
Sen… sen… sen…
Rabbimin yarattığı sen, utandırıyorsun yine rabbimin yarattığı onca güzelliği.
Senin karşında hükmü kalmıyor hiçbir güzelliğin.
Sen gülüyorsun cennet güzelliğinden utanıyor. Güneş sönük kalıyor gözlerinin içtenliği karşısında. Bana hiç ait olmayan o gözler bir bakışıyla alevlendiriyor yüreğimdeki o kor yangınları. Yine bana ait olmayan o dudaklar, bir tebessümüyle dindiriyor, söndürüyor o yangınları.
Senin karşında hükmü kalmıyor hiçbir güzelliğin.
Sen bir bakıyorsun, karların altından çıkan kardelen utanıyor sıcaklığından. Sönük kalıyor dipsiz kuyudaki aydınlık, yüzünün güzelliği karşısında.
Ben seni özlüyorum, adem havva’ya olan özleminden utanıyor.
Ben seni seviyorum, Leyla mecnun’a olan sevgisinden utanıyor.
Ben sana bakıyorum, kerem aslı’ya olan kaçamak bakışlarından utanıyor.
Ben seni öyle güzel seviyorum ki; ne Ferhat şirin’i tanıyor, ne Tahir zühre’yi…
Ben sevgimle utandırdım bu güzellikleri, sen ise güzelliğinle.
Oysa ki hazırdım bana ait olan tek bir bakış uğruna bütün bu doğayı yeni baştan kurmaya.
Oysa ki hazırdım bana ait olan tek bir gülüş uğruna bütün gülüşlerimden vazgeçmeye.
Oysaki hazırdım senle geçen tek bir gün uğruna bütün günlerimden vazgeçmeye…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.