Hakikat aleyhine hürriyet olamaz. -- salazar
Mavilikler
Mavilikler
@mavilikler

Anne Kucağı

13 Ocak 2016 Çarşamba
Yorum

Anne Kucağı

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

511

Okunma

Anne Kucağı

Anne Kucağı

Sesim güzel olsaydı da bir şarkı mırıldansaydım şimdi… Çevremi sıcacık, yumuşak bir ışıkla sarıp dışarıda bıraksaydım her şeyi… Ben kalsaydım bir tek içeride…


Ama sesim fena olmasa da şarkı söylemeye pek yatkın değil maalesef. Bunu sayısız tecrübelerimden biliyorum. Ne zaman kendimi bırakıp mırıldanmaya başlasam çok geçmeden bir noktada yabancılaşıyorum şarkıya, çünkü sesimi duymaya başlıyorum. Şarkıyla onun arasında bir uyumsuzluk var gibi geliyor nedense… Birbirlerinde kaybolmuyorlar bir türlü.


Peki, biz sesi yeterince güzel olmayanlar dünyanın hay huyundan kaçıp saklanmak istediğimizde güzel sesliler gibi kendi sesimizle sarıp sarmalayamayacak mıyız etrafımızı, diğerleri gibi kendimize bir koza öremeyecek miyiz?


“Meditasyon yap sen de…” dedi arkadaşım bu konuyu açtığımda. Onu da denedim, denemez olur muyum? Ama şarkı söylemekle aynı şey değil ki… Bir tıkırtı duyuyorsun birden… Küçücük bir ses, bir nefes koca bir gümbürtüye dönüşüyor ve o andan itibaren de sessiz, dingin oturmak dünyanın en olmayacak, en aykırı hedefi haline geliyor. Ama şarkı söylerken öyle mi?.. Duymaz oluyorsun çevreni… Kendi sesin öyle bir perde geriyor ki, geride kalan sesler koca bir gürültünün bir parçası olarak senden çok uzak bir yere kaçıyorlar. Sadece sesler mi, görüntüler de öyle… Kendi kendine bir büyü yapıyorsun usul usul sanki… Küçücük bir kızmışsın da annen başucunda ninni söylermiş gibi ılık, yumuşacık bir kucağın içinde kayboluyorsun gitgide… Dünyayı o kucak yapıyorsun.


Bunları arkadaşıma söylediğimde, “Bir yol daha var.” dedi, yüzünde hınzır bir tebessümle… “Âşık ol…”


Bir şey diyemedim buna. Gafil avlanmıştım. Çünkü aşkla sıcak kucak arasındaki bağlantıyı çok iyi bilenlerdendim maalesef. Dut yemiş bülbül misali halim karşısında arkadaşım “Tamam, tamam şaka yaptım.” dedi, üzerinden henüz kısa sayılabilecek bir zaman geçmiş kalp yaramı daha fazla kaşımaktan korkarak. “Ben söylerim sana şarkı, olmaz mı? Yanında değilsem bir telefon açarsın; ‘sesini anne kucağı yapar mısın’ dersin, hemen başlarım söylemeye.”


Gözlerim hangi boşlukta kaybolduysa, arkadaşım beni oradan çekip çıkarmak için en sevdiğim şarkıyı söylemeye başladı can havliyle hemen. Yeniden görmeye başladım. Odadaki eşyalar, arkadaşım birer birer belirmeye başladılar çevremde… Ve ardından da zihnimdekiler… “Aşkı özledim” dedi oradaki bana çok benzeyen kadın.


“Ben de bunu anlatmaya çalışıyorum saatlerdir.” diye karşılık verdi ona arkadaşım hemen. Daha doğrusu öyle diyerek baktı. Konuşamazdı, çünkü şarkısı bitmemişti henüz.
Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Anne kucağı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Anne kucağı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Anne Kucağı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.