Hoş Kokuların Dikeni
‘Kendini akıllı zannetmek aptallıktır.’demişti bir filozof.Aslında ortada kendini akıllı gören kimse yok.Fakat biz insanlar birilerini fiziksel portresinin mükemmelliğinden,küçücük bir faaliyetinden ya da olması gereken bir kibarlık zarafetinden dolayı yücelte yücelte kendimiz eksiliyoruz.O’na hayranlığımız bir anda harekete geçiyor.Ve ‘ben akıllıyım’ fikrine sahip olmasını sağlıyoruz onun.Taktir etmek çok erdemli bir davranış göstergesidir.Lakin eğer ki birini taktir ederken ona hayranlık içinde bu sözleri sarf ediyorsanız kendinizi küçümsüyor demektir.Aksine bu tabire şayan herhangi bir insanı başarısından dolayı kutluyor ve ona hayranlık duymuyorsanız bu etik açıdan hoş bir tutumdur.
Gördünüz mü? Yüceldiniz ve yücelttiniz.
Bir çoğumuz fiziksel görünümdeki albeniye gereğinden çok önem verdiğimiz gibi,bazılarımız ise düzgün bir yüz,ipek yolu gibi bir burun,mavi bir göz karşısında erime moduna gireriz,gittikçe de tükeniriz.
Bilim ve teknoloji sayısız nimetleri soframıza yerleştiriyor,soframız gün be gün zenginleşiyor. Takip ettiğiniz bir filmin,bir oyunun,bir gösterinin baş kahramanı istisnalar dışında hep mükemmel ve yakışıklı diğer karakterler kötüleşir, iğrençleşir. Çünkü onlar çirkindir,ipek yoluna benzemeyen burna mavi olmayan gözlere,dolgun göğüs ve kalçalara sahip değillerdir.
İlginç olan güzel veya yakışıklı kategorilerindekiler her an doğruyu söyler hep haklıdırlar,hataları bile manalıdır,kusurları yok sayılır.
Tanrı,her iki cinste de bu insanları adeta özüyle yoğurmuştur.Fiziği dört dörtlük olmayanların derece derece yalanları,kusurları artar,en şekilsiz olan en değersizdir.
Acaba realite böyle midir? Güzel akıllı,çirkin deli mi?
Yakışıklı tanrının öz,çirkin üvey oğlu mudur?
Haydar ŞAHİNBAY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.