- 1772 Okunma
- 23 Yorum
- 2 Beğeni
REENKARNASYON
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sevgili okurlarım;
Bu yazımda ve ileriki birkaç yazımda sizlere bir kısmı kanıtlanmış bir kısmı kanıtlanmamış birkaç doğaüstü olaylara ve ilginç inançlara değineceğim. Bunlardan biri REENKARNASYON.
Araştırmamı sürdürürken dini inanç şahsi görüşlerimi bu araştırmamın dışında tuttum ve sizlere kesin sonuç söylemeyip sonucunu düşünmeyi sizlere bırakacağım.
Reenkarnasyon yani ruh göçü bir ruhun sürekli olarak başka bir bedene bürünmesi olayına verilen addır. Yani bir insan öldüğü zaman ruhu birkaç yıl sonra başka bir bedende tekrar dünyaya gelir. Bazı kaynaklara göre bu dünyanın sonu gelinceye kadar 6 kere tekrarlanır.
Bu kavram (ruh göçü)’a inanan insanlar dünyamızda 1 milyardan fazladır. Bazı dinler inanır bazı dinler inanmaz. Hindular, Jainistler, Vikanlar, Kaodaistler, Ekistler, deneysel Spiritüalistler inanan topluluklardan bazılarıdır.
Budizm’e göre reenkarnasyon;
Budizm inanışına göre yeniden dünyaya gelme, rastgele bir olay değildir. İnsanın önceki yaşamında yaptığı iyi ya da kötü işlerin bir karşılığıdır. (alıntı)
Musevilik’e göre reenkarnasyon;
Geleneksel alanda pek yaygın olmasa da izleri mutlaka vardır. Mesela bazı Museviler, Hz Âdem’in önce Nuh, sonra İbrahim Sonra da Musa olarak dünyaya geldiğini savunur.
Taoizm inancına göre de şu şekilde açıklama yapılmıştır;
Doğum başlangıç değildir, ölüm de son değildir. Varoluş sınırsız, sonsuzdur; bir başlangıç noktası olmayan süreklilik söz konusudur. Sınırı olmayan varoluş (varlık) uzaydır. Başlangıç noktası olmayan süreklilik zamandır. Doğum da vardır, ölüm de; biri dışarı doğru olan sonuçtur, diğeri içeriye doğru olan sonuçtur. Böylece, biçimini görmeksizin, ’İlâhî Olanın Kapısı’ndan bir içeri bir dışarı geçilir.” (Zhuang Zi, 23) (alıntı)
Hristiyanlıkta reenkarnasyon;
Hristiyanlar tarafından çok tartışılan bir konu olsa da bunu benimseyen bazı mezhepler mevcuttur.
İslamiyet’e göre reenkarnasyon;
Dinimizde ruh göçüne doğrudan inanç yoktur. Ancak Kur’an-ı Kerim ayetlerini ve Surelerini şifreli olduklarına ve daha derin anlam taşıdıklarına inandıkları için farklı şekilde yorumlayan Bâtınî’lere göre reenkarnasyonun Kur’an-ı Kerim’de üstü kapalı şekilde açıklandığını savunmaktadır. İşte savundukları o ayetlerden bazıları;
Allah’ın varlığını nasıl inkâr ediyorsunuz ki, sizi ölü iken O diriltti, sonra yine sizi O öldürecek, yine sizi O diriltecektir; nihayet ahirette yalnız O’na döneceksiniz. (Bakara, 28)
Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez. (Vakıa, 60-61)
Şimdi sizlere reenkarnasyonla ilgili yapılan ilginç bir araştırmayı aktaracağım…
Dünyada bu alanda en önemli isimlerden birisi Profesör Ian Stevenson’dır. Asya’da, Avrupa’da birçok ülkede bu alanda çalışmalar yapmış, insanlarla birebir görüşerek vakaları değerlendirmiştir. Bu alanda birçok kitabı, makalesi bulunan bir isimdir. Türkiye için de önem taşıyan çalışmalarından birisi olan ’Reenkarnasyon Vakaları III: Lübnan ve Türkiye’den On İki Vaka ‘da ülkemizde yaşanan bazı olaylar yer alıyor (alıntı)
Stevenson tarafından belgelenmiş tipik bir vakada, Beyrut’taki bir çocuk 25 yaşında bir motor tamircisiyken plaj yolu üzerinde hız sınırını aşmış bir arabanın çarpmasıyla ölmüş olduğunu anlatmaktaydı. Çeşitli tanıklıklara göre, çocuk sürücünün adını, kazanın tam olduğu yeri, motor tamircisinin kız kardeşlerinin, anne ve babasının, kuzenlerinin ve birlikte ava gittiği arkadaşlarının adlarını veriyordu. Vaka doğrulandı, çocuk söz konusu motor tamircisinin ölümünden birkaç yıl sonra doğmuştu ve çocuğun ailesinin ölen adamla görünür hiçbir irtibatı yoktu. (alıntı)
En ünlü reenkarnasyon hikâyesi 1952 yılında ABD’nin Colorado eyaletinde yaşayan bir kadından geldi. Daha önce hiç ABD dışına hiç çıkmamış olan 29 yaşındaki Virginia Tighe isimli ev hanımı kadın, Morey Bernstein isimli amatör bir hipnoz uzmanı tarafından hipnotize edildi. Kadın hipnoz sırasında koyu bir İrlanda aksanıyla konuşmaya başladı ve 19’uncu yüzyılda yaşayan İrlandalı Bridey Murphy isimli bir kadın olduğunu söyledi. 1864 yılında İrlanda’nın Cork kentinde doğmuştu, Sean isimli bir adamla evlenmişti ve merdivenlerden düşerek geçirdiği bir kaza sonucu hayatını kaybetmişti. Tighe’nin Cork ile ilgili anlattığı ayrıntılar daha sonra birçok gazeteci tarafından doğrulandı ancak İrlanda’da Bridey Murphy isimli bir kadının yaşadığına dair hiçbir kanıt bulunamadı. Virginia ismiyle yeniden hayata geldiğini öne süren kadının hikâyesi ülke çapında o kadar ünlendi ki olay önce kitap haline getirildi daha sonra da filmi çekildi. Avustralyalı oyuncu Nicole Kidman’ın başrolünde oynadığı 2004 yılında gösterime giren Doğum (Birth) isimli film de kocası 10 yıl önce ölen dul bir kadının eşinin Sean isimli 10 yaşındaki bir çocuğun bedeninde yeniden hayata geldiğine inanmasını anlatıyor.
Ülkemizde yaygın olarak bu kavram Nusayrilerde vardır. Nusayriler de HATAY, MERSİN, ADANA’da yaşamaktadır.
Ülkemizden de örnekler vereyim alıntı olarak.
Ali Kara adında bir vatandaşımız Suriye’de ölüp Türkiye’de doğduğunu söylüyor. Hatay Raskiye köyü, 1972 doğumlu. Bir önceki hayatında adı Cabir Rismen. Bilal ve Rahibe’nin oğlu olarak Cennata köyünde dünyaya gelmiş. 1947-1960 yılları arasında yaşamış. Kullandığı traktör devrilince ölmüş. (Alıntı) bu olay da Hatay ilinden…
Bu yazım bu haftalık bu kadar. Haftaya yeni bir ilginç araştırmamla karşınızda olacağım.
Saygı ve sevgilerimle,
YORUMLAR
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Astral Seyahat başlıklı yazı için bir çalışma yaptım fakat beklediğimiz gibi ilgi görmedi.
İlginize teşekkür ederim
merhaba kardeşim.bu konu benimde devamlı ilgimi çekmiştir.ben inanıyorum ama kızım inanmadığı için bu olaya pek konuşmuyoruz evde bu konuyu.burada Antakya da, İskenderun da geçen çok olay varmış.okuyoruz
kulaktan duyuyoruz.ama en doğrusunu yine Allah bilir.çok güzel bir yazıydı.Yalnız benim rüyamda gördüklerim aynen çıkıyor.mesela hep bir evim var 13.veye14. katta.eşyalarımın yarısı orda.bi de beni yaramazlıklarıyla bıktıran 5-6 yaşlarında bir kız çocuğum var.benim eşim öleceği yılı ve ayı bildi.ben dedi 2013 yılının aralık ayında öleceğim.babam o gün çağırdı beni diye diye gerçekten o gün akşam 24 aralık 2013 te gözlerini yumdu.benim bunun gibi çok mucizelerim var. kutluyorum bu güzel ve ilginç yazıyı.devamını bekliyorum sabırsızlıkla.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Rüyası çıkan insanlar temiz kalplidir derler.
İçinde ikamet ettiğimiz evren sırlarla doludur. Bakalım daha nelere şahit olacagız.
Ziyaretiniz için ve güzel yorumlarınız için çok teşekkürler:)
Açıkçası Müslümanca bakış açısından reenkarnasyon a inanmıyorum.Mesele değişik yönlerden ele alınabilir ama sadece felsefi açıdan bir meseleye değinmek istiyorum.
Kur’an’ın dört ana konusunun tevhid nübüvvet haşir ve adalet-ibadettir.Özellikle de haşir ölüm ötesi hayat , dirilme çok fazla yer tutar Kuran da.Ayrıca imanın şartları arasında da bu vardır.Kısacası mesele şu öldükten sonra dirilme yani dirilme ve hesap verme çok önemli insan hayatının belki de en önemli kaçınılmazı ve bu konu önemine binaen Kuran da işareten değil sarahaten ve mükerreren geçer.Efendimiz (SALLAHÜALEYHİVESELLLEM) in hadislerinde de aynı şekilde açıkça geçer.Reenkarnasyon ki tanımı üzere insan hayatında ikinci şans vs türünden olacağı için böyle bir şey varsa bu Kuran da ve Hadislerde sarahaten geçmesi gereken bir mesele olurdu kanımca,İşaretin genişliğine bırakılacak kadar bir detay değil.O yüzden bence Reenkarnasyon yok.
Mesele başka açılardan da değerlendirilebilir.
Ozgur Güler tarafından 1/13/2016 9:17:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Ama ben inansam da inanmasam da araştırmaktan geri durmam. Bu benim fıtratımda yoktur. Merak bu ya :))
çok teşekkür ederim yorumlarınız için :)
Merhaba Ayşegül Hanım, oldukça ilginç bir konu. İnsan düşününce merak ediyor tabi. Bazen bir yere gittiğimde sanki daha önce orada bulunmuşum hissine ben de kapılırım, halbuki oraya ilk gidişimdir.
Güzel bir çalışmaydı tebrik ederim.
Sevgilerimle
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
birisi, "saçmalık" demiş. "araştırmaya bile değmez." aklını yormamış. oysa insan akıllı yaratıktır. akıl algılar, mantık yorumlar. ama içgüdülerinle değil aklınla yaşarsan...
saçmalamış...
ben inanıyorum. iç sesimi dinleyerek şiir olsun, öykü olsun bu konuda yazdıklarım da var. hatta bir romanımın özü budur. o ve o gibiler okusa bile bu tür yazıları zaten anlayamazlar.
özür dilerim ama ben de buna takıldım işte. bir başka hayatta görüşmek dileği ile saygılar sevgiler herkese...
Tevfik Tekmen tarafından 1/13/2016 8:29:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
ben her yoruma saygı duyarım, ne de olsa vaktinden harcamış okumuş.
Çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için :)
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
teşekkür ederim yorumunuz için
münazara konusu gibi bir şey oldu :)
Konuyu ele alış biçiminiz ve üslubunuz ile büyük merakla okumamak mümkün mü...
Oldukça da bilgilendirici.
Can-ı gönülden kutlarım.
Sevgiler, saygılar...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
merhabalar, tartışılan bir konu , araştırmanın birçok din versiyonuyla yapılması faydalı olmuş. ancak bana göre eksik olan bir kısım var. sanırım en çok da bu tartışılıyor. reankarnasyonun doğru olduğuna inanırsak ki ben olası görüyorum. soru şu, neden birönceki yaşamını herkes değil de bazıları hatırlıyor. örnekse biz neden bilemiyoruz. bu konuda varsa bir araştırmanız okumayı isterim.
tebrikler..
müget tarafından 1/13/2016 12:11:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Çok teşekkürler:))
ilginç ve bilgilendirici bir yazı...yüzeysel olarak konuya vukufiyetim olsa da bu kadar açık bilmiyordum...teşekkürler ve tebrikler.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Aslında fena fikir değil düşünsenize ben yeniden dünyaya gelmişim ve daha önceki hayatımda bir şato ve onun tek kraliçesi beren yılmaz ve bütün tarihler boyunca güzelliğimden ve aşklarımdan bahsediliyor :)) wowwww dedim bir an .
hayat kısa ister gerçek olsun ister Reenkarnasyon '' güzel hissedip güzel yaşamak lazım dünya biz nasıl hissedersek o şekildir ..
inanıp inanmamak bize kalmış..
güzel yazı ve anlatım ilgi çekici..
birde uykusuzluğa çözüm bulsaymışsınız ya :))
sevgili Ayşegül ' öpüyorum '' sevgilerim ile..
gerçek gerçektir hayalse hayal..
inanıp inanmamak size kalmış..
beren yılmaz tarafından 1/13/2016 8:50:14 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
önceki hayatımda neydim acaba? :)) Ne olabilirim ki :))
Çok teşekkür ederim değerli Beren Hanım güzel yorumlarınız için
Hayret kelimesinin fiili, ha gayret , olsa gerek. Durumun kimyası insana bulaşınca, kekelemeye başlar. Nasıl mı ?
Siz hiç öldünüz mü ? Sorusu karşısında tabii...
Yaşadığımız dünya, sırların içinde tükeniyor. Doğal olarakta bizim tükettiğimiz tek şey bedenimiz oluyor. Bedenim içinde bir ruh var mı, bilmiyorum. Lakin gerçekten bir ruh varsa eminim bedenimize kısss kıss gülüyordur.
İnsanoğlunun en korktuğu şey yok olmak, yani ölmektir. Eğer gerçekten kendi ölümünü görebilseydi, belki de o zaman yok eden zamana tapacaktı. Kısmet ! Eğer iki ucu açık bir yerden geliyorsanız bu sonsuzluğu gösterir. Ama bu sonsuzluk bir başka bedende yeniden var olmaksa ve " aaaa ben bu olayı daha önce yaşamıştım " demek sadece kendi ölümünü görmüş gibi hissine kapılır insan. Hepimizin başından geçen anlık şeylerdir bunlar. Sadece hafıza işi bunu anlık görüntüye çeviriyor. Reenkarnasyon kelimesinin anlamını bilmeyen, duymayan ben bu rüyayı görmüştüm diyor, yaşadığını söylemiyor. "İçime doğmuştu"ya da "bana beyan olmuştu" gibi.
Hayatımda içki kullanmadım lakin aşırı derecede arkol alanların ayri bir dünyaya akıllarını göç ettirdiklerinde yani akıl göçü, tıpkı bedenin de ayrı bir göçü gibi değil mi ? Bence insanların ruhu değil; sahip oldukları akıl göç edecek. Ve gittiği yerde yeniden kendini var edecek. Kim bilir, belkide inandığımız tanrı odur. Çünkü Tanrıları var edende akıldır. Orada kendimizi bulacağız.
Başka bir bedende var olma aklı, aynı olayları size yaşatamaz. Öyle olsaydı, "aaa ben bunu yaşamıştım" yerine "aaa ben bunu görmüştüm derdik. Kendimizi farkli bir bedende görmüşsek, o biz degiliz :) sadece başkasına şahidiz :)
Şahit olmakta kötü bir şey !
Aklınız büyür, aklınız görür ve bedeni terk eder.... Bedenler sadece ve ruhlar sadece aldatır. . Aldanmayın ! :)
Saygılar
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Dejavu derler adına. ama Reenkarnasyonla bi ilgisi olabilir mi?
Sanmıyorum. Çünkü sizin de söylediğiniz gibi Reenkarnasyonda aynı şeyi yaşamak söz konusu değildir. O yüzden ayrı konulardır ve bağlantısı olabileceğini zannetmiyorum.
Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim :)
Sevgili kardeşim Ayşegül
İlginç bir konuyu işlemişsin ilgiyle okudum reenkarnasyon olaylarına dönük yazının ikinci bölümü olacak mı? Bilmiyorum ama şunu söyleye bilirim ben reenkarnasyona inanıyorum. Bu konuda size somut örnek olarak ta ülkemizde ki siyasetçileri verebilirim. Öyle ya dünya nelerle uğraşırken halen demokratik ve özgürlükçü sivil bir anayasa yapsak mı? Yapmasak mı? Ya da nasıl yapsak diye düşündüklerine göre bu çağın insanı olamazlar. Tezim nasıl ama!?’’)))
Şaka bir yana yazını ilgiyle okudum kaleminize emeğinize sağlık
Saygı sevgilerimle
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Sevgili Ayşegül.
Ben senin bu yazıla ''Reenkarnasyon vardır'' gibi bir tez ortaya atmadığın kanısındayım ama her nedense yorumcular vardır ve yoktur üzerinde yoğunlaşmışlar.Oysa sen reenkarnasyonla ilgili görüşleri ve ileri sürülen bir takım iddialar, olayları bizlere iletmişsin ki o bahsettiğin olaylar içinde Hatay İlimizde yaşanan daha pek çok reenkarnasyon hadisesini bizzat kendi gözlerimle televizyonda seyrettim.
Reenkarnasyona inanmak dini inanç üzerinde olumsuz etki yapar mı?
Hiç sanmıyorum. Madem ki kur'anda bazı ayetler ''Reenkarnasyon vardır'' olarak da yorumlanabiliyor o halde kesinlikle yoktur denebilir mi? Ama yine kur'an ayetleri ki senin verdiğin örnekteki Bakara Suresi 28. Ayet ''hiç de reenkarnasyonu değil tam tersine ahiret hayatı dediğimiz en son dirilişi ifade ediyor'' diye yorumlanabiliyor o halde reenkarnasyon kesinlikle vardır da diyemiyoruz.
Bence inananın inanacağı, inanmayanın inanmayacağı bir konu.
Yüce yaratıcı bir insanı bir başka bedende yaratma kudretine sahip mi? Evet.
Yüce yaratıcı her yarattığına ayrı bir ruh verip hepsini ayrı ruh ve beden içinde yaratma kudretine sahip mi? Evet.
O halde dilerse tüm yarattıklarına ayrı ayrı beden ve ruh verir, dilerse ruhu ayrı ayrı bedenlerde defalarca dünyaya getirir.
İnanmanın da inanmamanın da çok fazla faydalı ya da zararlı olacağını sanmıyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Yorumlarınıza son derece hak veriyorum.
Ayırdığınız vakit için ve bu değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim
Saçmalık.
(Düşüncelerinizi size bıraktım demişsiniz cümlenizde. Saçmalık yani. araştırmaya bile değmez)
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Çok teşekkür ederim
Bence İnsan tekamül etmeye mecbur ve mahkum bir varlıktır. O tekamül tamamlanacaktır. Kur’an da reenkarnasyona olumlu bakan 30 a yakın ayet var. Özellikle sünni ekolde reenkarnasyonu kabul etmeyenlerin kaygısı şudur: biz bu reenkarnasyonu kabul edersek ahiret, haşir inancı zarar görür, güme gider. Halbuki gitmez. Tenasühe inandığın zaman gider. Mevlana’da da reenkarnasyon var. Hatta bir yerde diyor ki: “İnsanoğlu bir kere doğar. Nihayet 2 kere doğar. Ben defalarca doğdum.” Tekamülde çektiği ızdırabı, katettiği berzahı, katettiği mesafeleri kasdediyor.Tümden reddedenlerin şöyle bir gerekçeleri vardır: Böyle bir kabulün, Hint sistemlerindeki tenasüh anlayışına kapı aralayarak Kur’an’ın haşir inancını zedeleyeceği endişesi… Onlar, böyle bir endişenin varlığı yüzündendir ki Kur’an’ın reenkarnasyona işaret eden ayetlerini tevil (Not: Tevil; Bir sözü veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme. B.Pakman) ile şu hükümde birleşirler: ‘Kur’an, reenkarnasyon düşüncesine kapalıdır.’
Onlar bazen şöyle de derler:
‘Bu mesele setredilmiştir, açmayın!’(alıntı).... İlgiyle okuduğum bir yazıydı. Devamını merakla bekliyorum. Çünkü reerkarneye inanıyorum.Sevgilerimle.
Dilek USTA tarafından 1/12/2016 6:03:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Ama doğru şekilde yorumlayabilmek için yeterli bilgiye sahip olmamız lazım.
Çok teşekkür ederim Güzel ve bilgilendirici yorumlarınız için :))
ilgiyle okuduğum güzel bir araştırma.
konuyu biliyordum fakat ayrıntılarını sayenizde okudum.
inanın çok zaman kafama takılan derin konulardan birisi bu konu.
ilginç gelir belki sizlere ölen insanların DNa larının tamamının parçalanmadan bir başka insana bir şekilde taşındığını varsayan biriyim. Olmaz olmaz dememek lazım.
kaleminize sağlık
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
O kadar araştırdım fakat doyamadım. Ama keisnliği olmadığı için doymayacağım da :)
olsun varsın öğrendikçe zevk alırım ve bilirim ki benim gibi herkes bundan zevk alır.
Çok teşekkür ederim
Bir çok araştırma yazısı okudum. Ayrıca sizin yazınızda bilgilendirdi. Banada bu işlerle ilgilenen bir dost üçüncü hayatımı sürmekte olduğumu söylemişti.
Saygıyla.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Küçükken bana kuzenim söylerdi size söylendiği gibi; demek ki bizim buralarda da inanan insanlar var. (bizim buralar dediğim Trabzon)
yazıma ayırdığınız vakit için ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim :)
Reenkarnasyon nedense Türkiye'de en çok -Benim de yaşadığım yer olan- Hatay ve Mersin'de görülür ya da duyulur. Bunda bahsettiğiniz Nusayri'lerın büyük rolü vardır. Olaylar anlatılmış; ama hiçbiri yeterince bilimsel olarak kanıtlanamamıştır.
Araştırılması ve bir şekilde gün yüzüne çıkarılması gerekli bir konudur. Şimdilik Kur'an-ı Kerim'de bir geçerli ayet ya da hüküm bulunamamıştır. Gerçi şahsi olarak bulunacağını da sanmıyorum; ama derinlemesine incelemeler yapılması gereken bir konu. En azından soyut öykülere harika bir ilham kaynağı olmakta.
Bu tür yazılarınızın devamını dilerim.
Nicelerine...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
İnşallah diğer yazılarımda da elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.
Çok teşekkür ederim
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
İlgi alanım, şimdi değil sonra okuyacağım..sindire sindire..teşekkürler...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Teşekkür ederim