Milli duruş, omurga ve fikir birlikteliği

• 12 Ocak 2016 Salı 10:32:28

Bizde devlet geleneği çok eskidir, ve devlet bizde olduğu kadar hiçbir millette bu kadar kutsal değildir. ‘’Devlet Baba’’ gibilerinden devlete, ailenin büyüğü, evin reisiymiş gibi yakıştırmalar bizde devlete verilen önemin bir yansımasıdır.
Devlet önemli olunca, devlete hizmet etmek çok önemliyken, ihanet etmekte çok büyük bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır, ve Vatana ihanet en üst perdeden kınadığımız, tasvip etmediğimiz suçtur. Herkese edilen ihanetin belki affı vardı, ama vatana ihanet cezasız kalmamalıdır. Bizde devlet ve vatan kelimeleri iç içedir, birliktedir.
Dünyadaki çoğu devletin, kendi halkından aldığı bir vizyonu, yol haritası, omurgası, istikameti vardır. Devlet, halkını, halkından aldığı güç ve halkından aldığı istikamet ile yönetir, yönetmelidir. Burada işlerin düzgün yürümesi için devletin güçlü olması, halkıyla barışık olması, halkında devletin arkasında olması, bir uyum, ahenk, fikir birlikteliği olmalıdır.
Milli meselelerde özellikle devletin duruşuyla, halkın duruşu birbiriyle uyum içinde olmalıdır, örneğin devletin askeri polisi teröristlerle mücadele ederken, bu devletten maaş alan Milletvekilleri teröristleri dost, askeri polisi düşman olarak görmemelidir, görüyorsa ya o vekillerde, ya o devlette bir sorun var demektir.
Ülkenin resmi, milli bir duruşu olmalıdır mesela, bizde var mı bu ?
Şu an itibariyle yok, mesela bir kesim insanımız kurtuluşu Kemalizm’de görmekte, dindar kesimi tehdit olarak algılamaktadır. Onlara göre dindarlar gericidir ve devletin içinde önemli yerlere gelmemeleri gerekir, malumunuz 28 Şubat zihniyeti buna en bariz örneklerden biridir. Kemalizmi yegane kurtuluş olarak gören birinin askeri alanda veya istihbarat alanında veya yargı alanında çok üst makamda olduğunu düşünelim; sizce Devlet içi uyumdan ne kadar bahsedilebilir?
Örneğin Kemalizmi yegane kurtuluş sayan bir bakış açısı yargıda olsa ne kadar bağımsız davranabilir dindarlara karşı?
Asker olsa ne kadar müsaade eder ibadete kışlada?
Veya istihbarat teşkilatında olsa kimi tehdit olarak algılar, dindarları mı, dinsizleri mi?
Fikir ayrılıklarından rahatsız değiliz, fikir ayrılıklarının devlet işlerinde devletin işlerini törpülemesinden rahatsızız. Kendi Heronlarını düşürmek isteyen askeri zihniyetten, dindarları tehdit olarak algılayıp yıllarca zindanda çürümeye iten yargı kafasından, ve işi gücü kendi halkını fişlemek olan istihbarattan rahatsızız, yoksa devlet bizim devlet ve canımız feda.
Ülkemiz son 15 yıldır yeni bir yola girdi, her alanda bağımsız olmak ülküsü güdüyoruz. Yerli silahlar, yerli otomobil, terörle mücadelede yeni yöntemler, istihbaratta diğer ülkeleri rahatsız edecek etkin adımlar, uluslararası ilişkilerde müttefiklikten ziyade din referanslı ilişkiler içinde olmak gibi.
Bu adımlar henüz istenilen meyveyi vermedi, lakin içerden ve dışardan sürekli devletin törpülenmek istenmesi, devletin açık bir biçimde hedef alınması, devletin doğru yolda olduğunu gösteriyor.
Devlet bir fikir etrafında kenetlenirse, o ülküde yürürse devlet olur, medeniyet olur. Devlet, İslam fikriyatı etrafında kenetlenmelidir, şekillenmelidir. Devlet politikaları İslami kurallara göre belirlenirse, bu memlekette dindar olmayanlarda güvence altına alınmış olur. O zaman büyük bir ülke oluruz. Tehdit algılarımız, dost düşman algılarımız, ideallerimiz büyük oranda paralellik gösterir, aynı yolda aynı amaca doğru birlikte yürürüz.
Herkesin aynı renk giyindiği, aynı şeyi konuştuğu bir cunta kafası değil bizim özlediğimiz, herkesin devleti ve ülkesi söz konusu olduğunda aynı çizgide buluşmasından bahsediyoruz.
Örneğin Rus Uçağı düşürülünce MHP Lideri Sayın Bahçeli’nin devletin arkasında olup devletine sahip çıkmasıdır anlatmak istediğimi, oysa Sayın Bahçeli diğer günlerde hükümeti yerden yere vurmaktadır, lakin vatani konularda hemen devletten yana olmaktadır, bu takdire şayandır. Aynı şekilde Sayın Demirtaş gidip Ruslardan PKK’ya verilmek üzere silah istemiştir, bu ihanettir kesinlikle, peki ya Kılıçtaroğlu?
Kılıçtaroğlu ise Rusları ve Esed’i aklama çabasına girmiştir, Milli bir çizgi ve bakış açısından yoksun olduğu için.
Anladınız mı ne demek istediğimizi?

Tunar Çalışkan