Biraz Film Biraz Polüm
Arkadaşımız anlatıyor..
Kemal bey sen hiç duydun mu böyle bir şey diyor..
Hiç karşılaştın mı..
Hiç görüp işittin mi diyor..
………………………………..
Nasıl diyorum..
Ne gibi..
Ne tarz bir şey..
………………………………
Önce soruyor..
Falanca diyor..
Falanca kişi..
Tanıman lazım..
Karşılaşmış olman lazım..
Senin çevrede..
Hemen yakınında..
Sitenizde..
Belki apartmanınızda..
……………………………….
Bir ağabey..
Süleyman ağabey..
Görmelisin..
Tanışmalısın..
Yakınlaşmalısın..
Hal hatır etmelisin..
……………………………….
Olayı anlatıyor yalnız..
Tam bal tadında..
Ballı kaymak tadında..
Çok keyifli..
Çok haz verirci şekilde..
………………………………
Tarık beyle odalarımız karşılıklı..
Sadece bir koridor var arada..
O beni görüyor ben onu..
Uzaktan bile merhabalaşma mesafesinde..
………………………………
Bir gün bir adam odasında..
Maşaallahı var..
Kürsü gibi,
Kütük gibi..
Çam yarması,
İzbandut gibi..
…………………………….
Gel diyor gel..
İşte..
İşte bahsettiğim kişi..
Tanıştırayım..
Süleyman ağabeyle görüştüreyim el sıkıştırayım diyor..
…………………………….
Bizim meclisten diyor..
Ekipten..
İyi ızgara,
Süper yemek yapar diyor..
……………………………
Sevimli,
Oldukça sempatik..
Tam tonton..
Yarım dünya biri..
……………………………
Görünümü bu ya..
Çok sevimli ya..
Sözü sohbeti de aynısı..
Tıpkısı..
Orada da bir lezzet var..
Orada da oldukça keyif var..
……………………………
Süleyman ağabeyi tanıdık ya..
Sözünü sohbetini dinledik ya..
Kişiliğini çözdük ya..
Hikaye tam ona göre..
Yapısına,
Duruşuna tarzına göre..
………………………………
Yakın arkadaşlar ya..
Her gün bir aradalar ya..
Tarık gel diyor anamı bir muayene et..
Bir yokla..
Sırtını bir dinle..
Sürekli sızlanıyor..
Doktor getir diyor..
……………………………..
Tarık bey’e geliyor..
Hadi hemen,
Hemencecik diyor..
Bir beyaz önlük giyin,
Bir gözlük tak diyor..
Şu anama iki tıktık yap diyor..
Hadi gidelim..
Gecikmeyelim..
……………………………….
Erinmeden üşenmeden gidiyorlar..
Anasını bir güzel muayene ediyorlar..
Arkasından bir reçete düzenliyorlar..
Geçmiş olsun Allah sağlık versin dileğinde bulunuyorlar ve dönüyorlar..
…………………………………
Yaşlılık var ya..
Dizde omuzda ağrı sızı var ya..
Söz dinlemezlik,
Haber anlamazlık var ya..
Yine diyor..
Yine bir doktor..
……………………………….
Bu kez gerçek olanı götürüyor..
Diplomalı olanı..
İhtisas yapmış,
Uzmanlık almış olanını..
………………………………..
Aynı işlemler tekrardan..
Sırt,omuz, diz,
Boğaz,
Kalp damar ne varsa..
Analizler,
Tetkikler,
Tahliller ne varsa..
…………………………………
Soruyor Süleyman ağabey..
Anne nasıl diyor..
Doktorlar nasıl..
Nasıl buldun onları..
Beğendin mi..
………………………………..
Teyze cevap veriyor..
Oğul Sülo diyor..
İlki daha iyiydi..
Birincisi..
Hani şu genç ve gözlüklü olanı..
O daha iyi muayene etti..
Daha çok ilgilendi,
Derdimi daha iyi anladı
Verdiği ilaçlar daha iyi geldi diyor..
……………………………….
Nasıl hikaye..
Orijinal değil mi..
Pek işitilmedik..
Fazla duyulmadık..
……………………………….
Süleyman ağabey anasına bir film daha yapmış..
Bir polüm daha çekmiş..
Yaşlı ya..
Maaşını alamıyor..
Bankaya gidemiyor ya..
Kendisi bankadan çekiyor ve her ay anasına veriyor..
Sadece bir dolar..
Kağıt dolar..
Ana maaşın bu diyor..
Sakla..
Biriktir..
Çıkın et,
Sar sarmala bir kenara koy,
İlerde kefen paran,
Defin paran olur diyor..
…………………………………
Bir süre devam ediyor oyun..
Uzunca bir süre..
Nihayetinde anlıyor teyze..
Süleyman’ın olmadığında,
Bir ihtiyaç doğduğunda paranın hiçbir şey yapmadığını anlıyor..
Sonra da dönüyor diyor..
Oğul Sülo beni kandırmışsın,
Ayda bir dolarla aldatmışsın diyor..
………………………………..
Süleyman ağabey bu işte..
Tam film..
Kendisi ile dalga geçen adam..
Anasına bile film ve polüm yapan adam..
Kemal GÜL
26.12.2015
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.