- 522 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sonrası Var
Merhaba. Bazen geniş bir dairede yaşanan olayları anlamak için küçük bir daireden yola çıkabiliriz.
Mesela bir İnsanın hastalığını ya da kan gurubunu teşhis etmek, anlamak için birkaç damla kanın numune olarak alınıp bakılması gibi…
İşte kendi bakış açımla geniş bir alanda yaşanan bir durumu, daha küçük bir alanda hayalen anlamaya çalıştım.
Bu hayali tecrübeyi kısa bir yazıyla sizinle paylaşmak istedim.
Bu küçük dairede hayalen görmeye çalıştığım olay zannederim o dairede yaşanması ihtimali olmayan bir durumdur ama dediğim gibi, bu küçük daire yalnızca asıl konuyu anlamaya çalışmak için, temsil olarak seçtiğim bir nokta.
Yazı kısa olacak dedim, uzatmadan yazmaya çalışayım, örnek verdiğim guruplarla hiç bir alıp veremediğim yok, yalnızca misal için. Hem futboldan hiç anlamam ama takımım (GS) ve Milli takım, birde yurt dışı maç yaptığı zaman Ülkemin her takımı benim tuttuğum takımdır.
İki ezeli rakip, mesela (GS/FB) bir kader maçı yapmak için sahaya indi.
Maçın yapıldığı stad hınca hınç dolu ve taraftarlar son derece coşkulu.
Teknik direktörler ya da Takımların sahipleri ve taraftarlar, sahadaki futbolcularından zafer bekliyorlar.
Oyuncular yerini aldı, Hakem işaretini verdi ve Maç Başladı!
(OLMAZ AMA) diyelim ki:
Maç başlayınca Fenerbahçe oyuncularından beş kişi fikir değiştirip formalarını çıkardı ve Galatasaray forması giydi.
Sonra savunma noktalarını terk edip rakip oyuncuların arasına girip onlara pas verdi ve kendi kalelerine gol attırmak için rakip takımı güçlendirdiler. Maçı bu şekilde tamamladılar.
Bu durumda Fenerbahçe yönetimi ve seyircisi bu futbolcularına nasıl tepki gösterirler.
Önce herkeste bir şaşkınlık olur tabi. Sonra taraftarların yuuuuuh! yuuuuuh! sesleri yükselir büyük ihtimalle ve artık hiç istenmeyen olaylar yaşanır sahada.
Ya fener bahçe yönetimi bu oyunculara ne ceza verirler dersiniz?
Zannederim bu oyuncuların Futbol hayatları biter, yani artık onlara ne kendi takımları güvenir ne diğer takımlar.
Diyelim ki: maç bitmeden bu beş futbolcu takım yönetiminden ve taraftarlarından özür dilediler ve özürleri bir nebze kabul gördü. Fakat saha içindeki aşağılama, kavga ve kötü tezahürattan kurtulamazlar, bu da oldukça üzücü bir durum olur.
Hem rakip takım ve taraftarları için bu durumda baya eğlenceli olur. Hem ezeli rakipleri onları yormadan kendi kalelerine gol atıyor maçı kazanıyorlar, hem mücadele ve tezahürat bile yapmalarına gerek kalmıyor, Rakipleri kendi içinde birbirlerini yiyor. Kim olsa eğlenir değil mi?
Eğer maç bitmeden Fenerli oyuncular düşünüp “aaa biz ne yapıyoruz niye rakip takıma pas veriyoruz, niye taraftarları üzüyoruz, niye takımımızı küçük düşürüyoruz deselerdi, belki onlara fırsat verilirdi. Belki…
Şimdi geniş daireye bakalım.
Dünya sahasına (Hak/Batıl) mücadelesi için çıktık.
Bizi bu Mücadele için sahaya süren yönetimin bize verdiği takva formasını çıkarıp, batı elbiselerini giydik.
Sonra namaz, oruç, zekat, gibi savunma bölgelerimizi terk ettik.
Hatta içki, kumar, faiz gibi işlerle şeytanla paslaşıp, kendi kalemize gol atacak para ve gücü şeytanın eline verdik.
Sonra Dünya sahasında hiç istenmeyen olaylar baş gösterdi.
Sahada forma değiştirenler, değiştirmeyenler kendi savunma merkezini terk edenler, tam gaz rakip takımın elini güçlendirmeye bir birini yemeye devam ediyor.
Batıl takımı da bu işe çok eğleniyor, hiç yorulmadan hem müminlerin kalesine gol atıyorlar, hem maşa varken ellerini yakmıyorlar. Ne batılın oyuncusuna iş bırakıyoruz ne batılın tribününde oturan şeytana tezahürat etmeye gerek bırakıyoruz.
Hamdolsun ki, tribünde durup bizi seyreden taraftarlarımız tertemiz Melekler, bizim için kötü tezahürat yapmazlar bize yakışan formayla bizi sahadaki yerimizde görmek için dua ederler, bizim için istiğfar ederler.
Hem bizim için mücadele son bulmadan aklımız başımıza gelip, kendi savunma bölgemize geçsek, takva formasını giyip, tövbe edip, özür dileyip, namazı kılsak, orucu tutup, zekatı versek, Allah (cc) bizi affedeceğini bildirmiş.
Fakat maçı yani Hak/Batıl Mücadelesini bu forma ve şeytanla paslaşarak kendi güvenli bölgemizi terk etmiş olarak bitirirsek artık hem bu dünya maçını kaybetmekle, rezil rüsva olmakla kalmayıp birde maç sonrası ahiretteki sonuca katlamak zorunda kalacağız.
Bu arada şunu da düşünmek gerekir:
Yukarıda taraf değiştiren kendi kalesine kasıtlı gol atan futbolcuların yaptığı iş akıl dışı ama bu akıl dışı işi yaparlarsa, onlara verilecek cezalar,yaptıkları işin sonuçları hiç akıl ve mantık dışı olmaz değil mi?
Fakat biz Müslümanlar olarak, bir maçta bile böyle olay yaşanması mantık dışı gibi gelirken, biz dinimizde hem bu akıl ve mantık dışı işi yapıyoruz, hem bu ihanete verilecek cezayı akıl ve mantığımıza sığdıramıyoruz.
Rahman ve Rahim olan Allah, bunu yapanların ahireti hesaba katmadan yaşayanların, sonucunu düşünmeden iş yapanların akıbetini, Kuranı Kerimle bir çok yerde, bir çok kıssayla bildirmiş de bildirmiş.
Vakit varken makbul bir tövbe ile tövbe etmek hepimize nasip olsun İnşAllah.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.
O gün cehennem getirilir, insan yaptıklarını birer birer hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ne faydası var!
(İşte o zaman insan:) "Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!" der.
Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.
0’nun vuracağı bağı kimse vuramaz.
Ey huzura kavuşmuş insan!
Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön.
FECR Suresi 23...28
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.