- 2454 Okunma
- 20 Yorum
- 0 Beğeni
İSRA ve MİRÂC
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Şüphe yok İSRA ve Mİ’RAC mucizesi peygamberimizin en büyük mucizelerinden birisidir.
Ehli- sünnet bilginlerinin çoğunluğuna göre, Peygamberimizin aynı gecede hem ruh hem de bedeni ile uyanık olarak gerçekleştirdiği bu mucize, aynı zamanda gerçek müminin imanı için bir mihenk taşı olarak da, O’na ve onun şahsında ümmetine verilen emsalsiz bir hediyedir.
Bu muazzam mucize neticesinde; ’Bunu o söyledi ise, ben şahâdet ederim ki söyledikleri doğrudur’ diyen Hz.Ebu Bekir, ’SIDDIK’ lakabını alırken, ne yazık ki yeni müslüman olmuş bazı sahabeler de müşriklerin ve şeytanın aldatmacasına kanarak imanlarını koruyamamışlardır. Özellikle Ebu Cehil’in elini başının üzerine koyarak, alay etmesi ve etrafındakileri de bu eylemine teşvik etmesi ise onun safının belirlenmesindeki ölçütlerden biri olmuştur. Bu iki hakikatte de günümüz insanları için çok büyük anlamlar vardır.
Yüce kitabımızda, Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varması olan Mirac’ın ikinci ve en yüksek hali Necm suresi, (7-18) ’de
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahy olunacak şeyi Allah kuluna vahy etti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” denilmektedir.
İsra suresinin birinci ayetinde ise şöyle denilmektedir.:
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.”
Görüldüğü gibi İSRA suresinde bu mucize anlaşılır bir şekilde anlatılmakla beraber, gelecekte Müslümanların karşılaşacakları çok önemli olaylar hakkında da bilgi verilmektedir.
Dolayısı ile; ’İSRA’ yani gece yürüyüşü hadisesi, Kur’an ı kerimin şehadetiyle, ’Mİ’RÂC’ yani yükselmek, yukarı çıkmak ise mütevatir derecesine ulaşmış sünnet ile sabittir. Bu sebeple İSRA olayını inkar, maazallah dinden çıkmayı, Mİ’RÂC’ı inkar ise, fasık olmayı gerektirir.
MİRAC’ın yaşandığı çağlardan bu güne olan tereddütsüz mucizesi ise şüphesiz beş vakit yıldız olarak arşa yükselen namazlarımız ve Allah’a şirk koşmayanların cennete gireceklerinin müjdesidir.
Peygamberimizin hem vefakar hayat arkadaşı Hz. Hatice’yi, hem de sevgili amcası Ebu Talibi kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken, müşriklerin ve münafıkların zulümlerine karşı bütün gayretiyle sabrederken gerçekleşen bu muazzam mucize ile Yüce Allah sevgili peygamberine hem bir teselli hem bir umut olması yönündeki anlamı, günümüz inananları için de kıyamete kadar bir umut kaynağı olacaktır. Bu yönüyle Allah’ın kudretine, inanan insan için O’na tevekkülün ne güzel bir şey olduğunu göstermektedir. Zaman zaman zorluklar yaşayan, zulümlerle karşılaşan ve mücadelesinde üzüntüye ve umutsuzluğa kapılan günümüz Müslümanları için ne güzel bir örnektir bu.
Allah’ı bulan neyi kaybeder ki?
RABBİM BİZLERİ SEVSİN VE HALİS DUALARIMIZI KABUL ETSİN.
YORUMLAR
Allah, ilminizi ve belagatınızı artırsın sevgfili kardeşim. mükemmel bir yazı olmuş. Yazılarınızın çok daha güzellerini Mevla size nasip etsin bizlere okuma lütfunu bahşetsin.Gönlünüz geniş imanınız gür olsun, mevla size ve sevdiklerinize hayırlı ve mutlu-sağlıklı uzun ömürler bahşetsin. Selam ve hürmetlerimi sunuyorum efendim.
Ne kadar günahkar olursak olalım, ümitsizliğe kesinlikle yer yok. Neden yer olsun ki... Sonsuz rahmet ve merhamet sahibi Yüce Rabbimiz bu tür geceleri bunun için, yalvarmamız, yakarmamız bağışlanmamız için kullarına bir fırsat kabilinden yaratmış.
B gece öyle yaşanmalı, öyle bir dönüm noktası olmalı ki, bu gece sonrası başlayan yeni gün öncekilerden çok farklı olmalı, bu gece bizi değiştirmeli, değişmeliyiz...
Kıldığımız her namazın her rekatinde miraca yükselme azmi, gayreti, ihlası olmalı ve sonunda ihsan mümkün olabilsin. İbadet lezzeti ruhumuze gönlümüze nakşolsun.
Sevgili Peygamberimize bir kere verilen bu mirac mucizesi, namazın kıymetini bilen mü'min kullara her rekatte verilmiş bir bahtiyarlıktır.
Bu gecenin mânâ ve önemini en güzel ve en sade dille anlatan yazı için yürekten teşekkürler.
Selam ve saygılarımla.
Mübarek olsun.
Rabbim dualarınızı kabul, niyetklerinizi makbul eylesin. Bu güzel yazılarınızın devamını bekliyoruz inşallah.
Bayrak yürekli bacım
Mirac için ne kadar yazılsa ne kadar anlatılsa az kalır, kelimeler...
Güzel yüreğin sayfayı nakış gibi işlemiş, Ebu bekir gibi sadık, hz Ali gibi canımızı verecek kadar seviyoruz, iman demek şüpe duymadan sevmektir.Şüpheye yer yok işte o yüzden ben şahadet ederim ki diye başlıyoruz.Mirac kulla Rabbin buluşmasıdır ve sırlarla dolu incelikler içerir.
Senin güzel yüreğin zaten söylemiş, Allahın ayında Onunla buluşmak inşallah nasip olur biz günahkar kullarına da
Yazan yürğini öpüyorum bacım.
ve seni yürekten kutluyorum
sayın BAĞIMSIZTÜRK rumuzlu kardeşim
İsra ve Miraç başlıklı yazıma gösterdiğiniz teveccüh ve yorumunuda dile getirdiğiniz gerçekler için teşekkür ediyorum. Aslında bu yazıyı hazılamak hiç aklımda yoktu ve çok aceleye geldi. O sebeple eklemek istediğim bazı hususukları ekleyememiştim.. Vesilenizle bazılarını da ilave ettim.
Bu arada geçenlerde TV de izlediğim bir ilahiyat fakültesi profesörünün haşa "kandiller dinimizde yoktur, miraç olayı da anlatıldığı gibi değilir" demesi ve sizin de belirttiğiniz gibi fasıklık etmesi üzerine özelikle o hususlara değindim.
teşekkür ederim
bir kere daha....
Kıymetli bacım,ne kadar güzel anlatmışsın sade bir dile tebrik ederim.Ebu cehil bu mucize sonrası Hz.peygambere Söyle bakalım der Mescidi Aksa nın kaç camı var?Hz.Peygamberin önünden Cebrahil aleyhisselam perdeyi kaldırır ve Ebu Cehile kaç tane kapısı kaçtane penceresi olduğunu söyleyi verir.Bunun üzerine Ebu cehil yerden aldığı taşları avucunda saklayarak söyle bakalım der elimde ne var?Peygamber efendimiz (SAV) ''Ben mi söyleyeyim onlar mı söylesin' dediği anda Ebu cehilin elindeki taşlar zikretmeye başlar.Kızarak giden Ebu cehil yine iman fırsatını kaçırmıştır.Değerli bacım,o zaman olduğu gibi günümüzde de en büyük inkar aslında yaşayan Kuran olan Hz.Peygambere dir.Din alimi olarak gözüken,salya sümük tvlerde boy göstereler kendi gazete ve tv lerinde ''Lailahe illah demek yeterlidir,muhammedün Resulullah demek bir kemal mertebesidir' diyerek adeta O nun gereksizliğine kadar gitmişler ve islam dairesi dışına çıkmışlardır.Onların da ataları Ebu Cehilinde derdi Hz.Resulullahtır.Hatırına kainatın yaratıldığı ve bu nedenle aslında herkesin bir can borcu olduğu bu büyük peygambere ,Allah (cc) ın sevgilisine Salat ve Selam olsun,Allah cümlemizden ve cümlesinden razı olsun .Selam ve dua ile...
"BİRLİK VE BERABERLİK DÜŞÜNCESİ İÇERİSİNDE Miracı yaşayalım, ibadet ve taatlerimizle Allah`a ulaşalım, hangi inançdan olursa olsun zulme ve haksızlığa uğrayan herkesin kurtuluşu için dualar edelim, bilhassa, İslam coğrafyasında malı, canı, ırz ve namusu ayaklar altında ezilen kardeşlerimizin tez zamanda esenliğe kavuşmaları için, Rabbimize yalvaralım."
RABBİM HALİS DUALARIMIZI KABUL ETSİN.
KargülüALMILA tarafından 7/30/2008 12:17:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
BİRLİK VE BERABERLİK DÜŞÜNCESİ İÇERİSİNDE Miracı yaşayalım, ibadet ve taatlerimizle Allah`a ulaşalım, hangi inançdan olursa olsun zulme ve haksızlığa uğrayan herkesin kurtuluşu için dualar edelim, bilhassa, İslam coğrafyasında malı, canı, ırz ve namusu ayaklar altında ezilen kardeşlerimizin tez zamanda esenliğe kavuşmaları için,
Rabbimize yalvaralım." DİYEREK MÜBAREK KANDİLİNİ DE KUTLUYORUM
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
bu güzel yazınızı ve hassas yüreğinizi can-gönülden tebrik ederim.
RABBİM HALİS DUALARIMIZI KABUL ETSİN.