- 611 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
22. Ölüm yildönümü BABAM Seyid Kekko Kocak
Sevgili BABAM KEKO KOÇAK ın Hakka yürüyşünün 22 . Yılına Hitaben.
CEMLERDE SEMAH ve MEVLEVİ SEMAZENLERLİN DÖNMELERİ BİLİMSEL OLARAK.: Allah/ Hak Adının Kalbleri Akord Edişi Zikir, hareket (ritm), ses ve nefes unsurlarını içeren komplike bir yöntemdir. Bu değişik unsurlar / birleşenler bir ahenk içinde birlikte çalışarak ilâhî bir orkestrasyonla uyumlu bir koro oluştururlar. Zikir hareketleri 1’li, 2’li, 3’lü ve 4’lü nefes ve ritmlerden kuruludur. Bu nefesler ve ritmler, kendi içlerinde değişik Semah durumlarında hızlarla uygulanırlar. Hareketlerin amacı.: Beyni ve Bedeni Aktive etmektir. Bu salınım hareketleri, dönmeler özellikle beyin içindeki epifiz ve hipofiz bezlerini uyandırıp şaha kaldırarak bir başka deyimle tahrik ederek, daha güçlü çalışmasına neden olmakta ve beyinde yeni devreler, yeni nöron gruplaşmaları kurulmaktadır Kurulan bu yeni devreler, birbirleri arasında uyumlu hale geçereken ahenkli bir çalışmayla, güçlü bir senkronizasyon sağlanmaktadırlar. Bu ise, olağanüstü yeni imkanlar demektir. Hipofiz bezi perdeleri kaldırarak, kalp gözünün açılmasında, yani duyu ötesi görme sisteminin çalışmasında etkili olan bir bezdir, bunun ilmine varmak gerek. Epifiz bezi ise, ruh / can gözü ile ilgilidir Duyular ötesi sezgi sistemini çalıştırır Dolayısıyla bu bezlerin harekete geçişi, duyular ötesi âleme girişi başlatır. Yani İlahi güçleri harekete geçirebilmek için Önce bedenin ritmi ile Hipozif bezine uyumlu olacağı ve aynı oranda Epifiz bezide beyinin belirli noktalarını harekete geçirerek, duyu ötesi sezgileri algılamamızı sağlamış olurki. Buda Can gözün açılması demektir. ( Ermişler Bu Duyu ve Duyu Ötesi olgularla ermişolduklarının farkına varırlar. ) Bedendeki bezlerin patronu durumundaki hipofiz bezinin güçlü çalışması, otomatik olarak diğer bezleri de etkiler Bedendeki tüm salgı bezleri ve bu bezlere bağlı enerji merkezleri, şimdiye kadar sessiz kalmış, bilinmeyen fonksiyonlarını icra etmeye başlar ve beden güçlenir ve yenilenir. Doğa üstü güçleri kendinde toplar. Yine bu hareketler, iç kulak içindeki sıvının hareketini sağlar Bu sıvının içindeki sinir uçları uyarılarak değişik oluşum ve açılımlara yol açar yani duyu frekansları daha güçlü duymaya başlar. Dervişlerin salınım ve dönüşlerini inceleyen bazı bilim adamları, olumlu sonuçlarını tespit ederek, özellikle zekâya yönelik hastalıkları, hastalara bu salınım ve dönme hareketlerini yaptırarak tedâvi etmeye başlamışlardır. Buda tıbbın doğal olarak yararlanmasıdır. Öyle ya burda inançsal bakımında yapılan bir İbadet var Cemlere Ayınlarda. Semahı Hak ile birleşerek dönen Pirlerin, Dervişlerin bu anlamda beyin funksiyonları giderek daha ahengli ve olumlu çalışmaya başlar ve bu arada Cangözün açılması ile Duyu ötesine gidilirki burda itikat , ikrar İman kısacası EDEB çok önemli bir rolü var. Zira temiz olmayan Semahda dönse, isterse kendini yardan aşağı atsa nafile. Herşeyden önce EDEB li ( Eline, Beline, Diline sahib ) olmak gerekli ki bu anlatılanlara ulaşıla bilsin. Hakın Nuru üstünde eksik olmasın Babam bir mektubunda bana diyorduki bunlar olmazsa Hak la hak olamazsın. Öyle bağırmakla , çağırmakla, sazla sözle olmaz, bunlarda olmalı amma önce EDEB li olunmalı. Babamı sevgi ve saygı ile anıyorum. Zikirde verilen ritmlerle evrenin var olan ritmi yakalanırsa. Ritim, evrenin nabız atışları na hitab edebilirse. Sizin yada dönenlerin kalbi kendiliğin de bu ilahî ritimle çalışırsa. Her an zikirde our zikir eder sen kendi farkında olmadan , başka alemlerde gezinirsin. Nefesimiz de bir başka ritimle sürekli zikir yaparak ve zikrin değişik ritimlerle bedendeki dansla, ebedî sevgiliye, Hakka / Allah’a seslenişi yapmış oluruz. Dolayısıyla zikir, evrensel entegrasyonda çok önemli bir unsurdur. Zikir yaparken ve Hak Allah sözü, Hakın digger isimleri veya Hakkın tamlamaları kullanılmalı ki çağırdığına ulaşasın, ulaşabilesin.
Amaç. : Tanrıya öze dönüş olmalı. Her çağrı Kutsallığa Evrenin Nuruna ulaşım çağrısı olmalıdır. Rahman olan Gök Baba ile Rahim olan Yer Ana adı söylendikçe büyük bir enerji açığa çıkar. Buda gösteriyorki Allah adı Tanrı Adı bir motor güçtür Bir reaktördür Böylece bu Reaktör Enerji üretir ve dağıtır. , Bu Enerji Evrenin nurunda Işığında gelmektedir.
İlâhî enerji üretiminin temel taşı. O varlıkta gelen Noktadaki illahi nurdan Allahtan , Haktand yani varlığında bizi , evreni var eden Tanrını adındadır. Hak / Allah adı söylendikçe bir radyoaktif ışıma ortaya çıkar ve Bilinen radyasyon olayı gibi herkesi etkiler. Ruhları ve bedenleri arıtan ve damıtan bir filitredir bu İyiye, doğruya ve güzele yöneltir. Zikre başlandığı anda Hak varmak için Transa girilir va adeta gâdeta yani Magijal bir enerji santrali işlemeye başlar Madde ötesi boyutlardan, madde boyutuna doğru ilâhî enerji akımı oluşur ki . Burda Hak /Allah adı bir anahtar, bir şifre dir. Bugün gelişen teknoloji sayesinde ses titreşimleriyle açılan kapılar yapıldı. Aynen bunun gibi iyi bir itikat gözel bir Ahlak ve temiz bir EDEB le zikredilen Allah / Tanrı adları da kalplerin kapısını ilahî âleme açar. İnsan ruhunu ve bedenini akord eder ve bir harmoni ortaya çıkarır. Hücreleri ve atomları yüksek kozmik titreşimlerle uyum içine sokar. Hak la insan senkronizasyonu , bağlantısı kurulur. Kitlenmiş olan beden enerji merkezleri Allahın, Hakkın ismleriyle açılır. Havada normal nefes yoluyla alamadığımız çok ince değerlerde bir enerji türü vardır. Zikirde gerek nefes alırken, gerek nefes verirken uygulanan vurgu sistemiyle, damağa ve burun köküne vurulan nefes ayrışarak içindeki “özel enerji”, önce beyine, sonra sağ ve soldaki enerji kanallarından bedene yayılır. Beyni ve bedeni şarj ederek bu tür enerji eksikliği nedeniyle çalışamayan enerji merkezlerini, Çakraları çalıştırmaya başlar. Temizleyici, iyileştirici ve kalitelendirici işlev görür. İnsanı EDEB li, İnaçlı, İtikatlı hale getirir. Beyinin bugünkü tıp tarafından henüz çözülemeyen bölümleri de bu Haktan , Evrenden gelen enerjilerle gerçek fonksiyonlarını ifâ etmeye başlar. Elektrik enerjisi olmadan bir elektronik âlet nasıl çalışmazsa, gerekli özel enerji olmadan da beyinin bu bilinmeyen bölümleri çalışmaz. İşte, olağanüstü bazı olaylar ancak bu esrârengiz bölümlerin çalışması ile ortaya çıkar. Halk arasında buna keramet denir. İnce enerji çekimi ile bedende biriken olumsuz enerjiler de boşaltılır, beden rahatlar. Aktive edici etkilerden biri de müziktir Müzik ilahî âlemden indirilen mutluluk partikülleridir Vecd (ruhun dünyevi realitelerden kurtulduğu kendinden geçme ve coşkunluk hali dir. ) katsayısını yükseltmek için kullanılır. Bilge şiirleri üzerine bestelenmiş Deyişler, Duazlar, Demeler ve ilâhiler duygusal değeri ve müzikalitesi ile çoşku dozajını yukarı çekerek. Kalpleri etkileyen yüksek heyecanlar ve hazlarla Semah dönen Canları ve Semah dönen dervişleri hızla ergime ( varış, hakla hak olma) noktasına taşır. Egonun kabuklarını soyarak Aşk yolunu açar Evrenin sevgi sistemine ulaşmayı kolaylaştırır Aşksızları aşka çağırır. Bende Aşk olsun diyorum. Zakir Zikiri, içtenlik, saflık ve kendini bırakışla yapılmalı. İnsanın kendini olduğu gibi zikre vermesi, zikrin ve vecdin ( ruhun yani Canın dünyevi realitelerden kurtulduğu kendinden geçme ve coşkunluk haline girmesinin ) ilk şartıdır Gerçek trans, gerçek DEyiş, gerçek Deme, Gerçek Duaz ve gerçek ilahî entegrasyona ve gerçek ergime ( Eriyip Hak la Hak olma) noktası bu kendini bırakışla kendinden geçmekte başlar. Canın / Ruhun dünyanın varlığında uzaklaşması Vecde girmesi aydınlığa, nura giden yoldur. Vecd halinde, zihin ve beden bilinmeyen değişimlere uğrar. Zaman, mekân ve düşünce sınırlarının ötesine geçilir. Bilgi ve güç temizlenen zihne dolar. Vecd haline bağlı olarak enerji inişi çoğalır. Metafizik alışverişin boyutuları artar Enerji duvarı aşılmış olur ki.
Buda Enel Hak olmaktır. AŞK ile.
Sevgili BABAM KEKO KOÇAK ın Hakka yürüyşünün 22 . Yılına Hitaben.
Hak Erenler Ruhunu Şad Mekanını Nur eylesin. Aşk ile BABAM
Sizlere Aşk olsun. 7 Ocak 2016 Sevgi ile.
Seyid Oğlu Ali Koçak
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.