2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
810
Okunma
Böyle mi olmalı Cuma’ya düzenleme?
Devletin ortak bütçesinden yani her türlü gelirlerden (içki, fuhuş, faiz, şans oyunları vb.) diyanete aktarılan paradan alınan maaşlarla kıldırılan Cuma’namazları İslâma göre sahih olmasa gerek zira Cuma’yı kıldıracak kişi para ile tutulmuş memur değil her mahalle veya ilçenin ya alimi yahut mülki amiri olmalıdır, okunacak hutbeyi özerk-bağımsız olmayan diyanet değil, özüne sözüne ve hakkaniyetine güvenilen Cuma kıldırma liyakatine sahip kişi, yöresinin sorunlarının veya toplum ve İslâm bağlamında yapılan yanlış uygulamaların, haksızlıkların önceliğine göre belirlemelidir çünkü Cuma bir olmak beraber olmak ve birbirinden haberdar olmak demektir ve namaz özellikle büyük Cuma camiilerinde topluca kılınmalıdır (ki halihazırda çoğu mahallelerde ve kasabalarda birbirine yakın onlarca camiide aynı anda Cuma kılınmakta), böyle durumun ve ortamın olmadığı bir memlekette İslâm baskı altında müslüman da özgür değil demektir dolayısıyla özgürlüğün ve samimiyyetin olmadığı memleketlerde şekilcilik gereği Cuma namazı kılmanın yahut v’az edilen hutbelerin siyasi gündeme-düzene uydurularak içiini boşaltmanın Cuma’ları gerçek anlamından yoksun bırakmanın bağnaz siyasetten başka hiçbir manâsı ve karşılığı yoktur!
İnşaAllah mübârek Cuma’ların gerçek manâda yaşandığı eda edildiği bilinçli müslüman toplum düzeyine ve İslâm’ın özündeki güzelliklere hep beraber ulaşabilmek dileğiyle...