Hayal
Bak yine sabah oldu. Tontin saçlı amca her zaman ki gibi tam dakikasında tontini saçlı köpeğiyle caddeden geçiyor. Tontin saç da annemin uydurması... Kırlaşmış, uzun, muhtemelen permalı yeni dönem entel amca saçına verdiği isim... Sabahın seherini içine çeken adını Vildan koyduğum basma etekli, ak dastarlı teyze yine ellerini belinin çukurunda bağlamış ancak arada bir karşı sitenin yola dökülmüş portakallarını almak için önüne alıyor, portakalı bir iki çevirip yere geri koyuyor. Arka fonda bir Sela ki biz bu şehirde ezanı bile zor duyar, sıcak Ramazan akşamlarında karşı komşum Hatice Hanım ne zaman su içerse onunla biz de oruç açardık. Kim öldü acaba. Yoksa yine bir şehit selası mı?
Sabah öğle akşam kapıya gelen onlarca servisi sayacağımı varsayarak izliyorum. Çünkü beni dehşete düşürecek kadar çoklar. Saat 6 dan 8.30 a kadar servis var. E bu da demek oluyor ki bu memlekette ebeveyni iyi kazanan çocuklar fazladan 1 ya da 1.5 saat fazla uyuyor.
Ah, biri yine servisi kaçırdı. Biri telefonunda benim gibi 4.30 da kalkan biri için sabaha pek fazla kaçan bir enerji ile şen kahkahalar atıyor. Yolu pek gördüğü söylenemez. Düşmese bari...
Karşı kaldırımda hızlıca koşan amca nereye yetişecek? Ben torunu okula gitmeden ona bir öpücük verecek diye uydurdum. Benim de torunlarım olur mu acaba? Adımın yanına Anneanne, babaanne koydum. Hımmm fena değil. Gerçi ben şimdiden torun filan bakamayacağımı söylüyorum çocuklarıma... Hafta sonu 3 saat... malum benim Tivriz’i gezmek gibi bir hayalim var. Bu da annemin lafı...
Gerçi ben böyle lafları bazen yanlış biliyorum. En son bir memleket grubuna bir deyim yazdım nerden bileyim benim bildiğimden çok farklı bir bel altı anlamı varmış. Biri uyardı. Ben 3 hafta ruhum utanç ve pişmanlık içinde dolanıp durdum, kimsenin haberi yok. O gün bugündür çok korkuyorum. Tamam hadi gülün, kızmayacağım. Sabah neşesi olsun size...
Nerden geldim buraya ben ya... Ben şu sokaktaki sabah manzarasına hikayeler uyduruyordum. Hep böyle olur zaten. Doğru düzgün bir hayal kurmayı başaramam. En can alıcı yerinde bir gerçeğe takılırım, gerçeklerin içinde kaybolurum. O an ki durumun hayal kurmak olduğunu hatırladığımda tadı kaçmış olur. Hayat boyu gerçeği görmekten tadını kaçırdım zaten hayatın.
Neyse dün gece uyku bende değildi. Kim bilir hangi yarin koynundaydı şerefsiz. Şöyle bir uzanıp arayayım nerelerde... Zira ben bugünlerde pek iyiyim. Dünya benim için dönüyor sanki...
Manav kardeş, ucuz marketler zinciri çalışanları, arka kapının şifreli kartını evde unutup döneleyen görevli Abdullah, ( al ablam bizimkini kullan), telefon şebekesi dükkanı 😊, Kartal Market... Hepinize Günaydın... Günaydınnn...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.