- 563 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KURU YAPRAĞI SEVMEK
MAZİYE YOLCULUKLAR -84
Yan bugün, duygu yüklü saf yüreğim yan!
Başına taç yaptığın, duygusuz kuru yapraktır kayan…
Aynı dal, aynı gövde, aynı kök, aynı toprak olsa da geldiğiniz yer, sensin safım duygusuz kuru yaprağı çıkarsız sevip sayan…
İzle gör, oku öğren, tek taraflı sevgi her ömre ziyandır ziyan…
Başındaki, göğsündeki kıllar karın rengine büründü; hala öğrenemedin mi kurumamış güldür etrafa mis kokular yayan…
Karadeniz’in hırçın dalgalarında sevgiyi hamsiye yedirmiştir; güzelliğe acımasızca kıyan…
Kış bugün, duygu yüklü saf yüreğim kış!
Kâhtalı sıcak demirci yetim Mustafa Usta’nın ocağına düş…
Cendere Köprüsü civarında getirilen, iki katır yükü meşe odununun közlerinin alevinde piş…
Sevgiyi büyüttüğün yüreğinin tam ortasından geçir; al güle dönmüş on şiş…
Güneşim, ayım dediğindir yüreğini lime lime eden diş…
Başına taş yağsa da şaşırma, üzülme, ağlama deme bu ne iş…
Öyle bir zamana düştün ki; tuzu bile kokuttu gidiş…
Dolaş bugün, duygu yüklü saf yüreğim dolaş!
Bahaneler dağında, çatılırsa çatılsın kaş…
Kılıbıklar bağında, atılırsa atılsın taş…
Vefasızlar saltanatında, kurbanlar arasına kesilip atılırsa atılsın baş…
Üzülme, efkârlanma sen, yalanın kucağına yatılırsa yatılsın arkadaş…
Çarp bugün, duygu yüklü saf yüreğim çarp!
Yüreğimin parçası dediğin duygusuz kuru yapraktır, seni eden darp…
Güneş’e anneyse her gün şark, taşsız mezardır garp…
Diyalektiğin seminerini verdin onlarca kez; zıtların birliği varsa kesintisiz sürer harp…
Nasır bağla bugün, duygu yüklü saf yüreğim nasır!
Gözyaşlarını içine akıt, tutuşsa da göğsünün solundaki kasır…
Değer verdiğin bilmiyorsa değerini, ne yollarına gül yaprağı serp, ne halı ser, ne de hasır…
Tertemiz duygularını isyana kaldırır, musalla taşında küfür ettirir bu asır…
Sevgiyi tart bugün, duygu yüklü saf yüreğim tart!
Karşılıksız sevenlerin yüreğinde, kazma kürek yaktırır mart…
Sevginin şelale olduğu yüreklere, saygı şart…
Acıma duygusuz kuru yapraklara, ilk saniyede çıkar, göster kırmızı kart…
Selamsız geçiyorsa kapından, ver çocuklara harçlık, bağırt arkasından: Cart!
Net ol bugün, duygu yüklü saf yüreğim net!
Doğduğun günden bugüne kimseye borçlu kalmadın, el açmadın, yalvarmadın, tatlı canın için bile etmedin minnet!
Karşılıksız seveceğim diye kimseye vermedin senet…
Kopar ipini at Fırat’ın kanlı sularına, o sağ sen selamet…
YORUMLAR
Bir çiçek serasina girmiştim, orda öğrendiğim kurumuş yapraklar, kurumuş çiçek gövdelerinden, zirai birkaç işlemden sonra çiçek filizleri koklendiriliyor, sizi bilmem ama kuruyan bir yaprağı sevmek ona yeniden hayat vermek, daha güç ve zahmetli, ama Allah yureginize bu sevgiyi vermişse, sizi bununla görevlendirmiş se, verdiğiniz sözü tutup, ölümde olsa, yasam da bitse kendini o yolda feda etmek, büyük bir meziyet.sevgiyle, mutlulukla kalin
Hüznün ' özlemin ve sitemin ve de aşkın tevazu dili bu olsa gerek ' ne kadar güzel bir iç ses ve kulağa gelen o 'narin bir mırıldanma gibi 'daha yakından duymak için kulağımızı kabartığımız tatlı bir melodi gibiydi' yazınızın mahur sesi. şiir tatında severek ve hayranlık ile okudum; emeğinize sağılık 'sayın Cantekin
tebrik ve saygılar..