- 633 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUZEY TÜRKLERİ KIPÇAKLAR
Anadolu’da ise Kıpçaklar,doğu Karadeniz de Artvin ilimizde bulunmaktadır. Kıpçaklar genellikle sarı ve beyaz tenli,mavi gözlü olarak bilinmektedir.Kuzey Batı Türklerini Afşar, Bayat, Begdili, Bayındır, Kıpçak, Halaç, Tekeli, Şamlı, Usanlı, İspirili, Kara Gözlü, Buçarlı, Ak Koyunlu, Kara Koyunlu, Rumlu, Ustaclu, boylarını oluşturmaktadır. Bu boylardan Kıpçak ve Halaçlardan hariç Oğuz boylarındandırlar.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışındaki Türk nüfusun yaklaşık üçte ikisi Eski Sovyetler Birliği topraklarında yaşamaktadır. Bu coğrafyada yaşayan Türk topluluklarının yüzde 15’i Orta Asya ve Kafkasya bölgesinde bulunmaktadır. Orta Volga (İdil) ve Güney Urallar arasında bulunan bölgede de Türk toplulukları yoğun olarak yaşamaktadır. Türk topluluklarının yoğun olarak yaşadıkları bir diğer bölge de Sibirya’dır. Eski Sovyetler Birliğinin Batı bölgesi olarak adlandırılan, Moldova, Batı Ukrayna ve Litvanya Cumhuriyetlerini kapsayan coğrafyada da Türk toplulukları bulunmaktadır.
Türk toplulukları tarihin ilk çağlarında görüldüğü gibi günümüzde de hareket içinde olmuşlar ve bu özelliklerinden dolayı dünyanın hemen hemen her yerinde ve bölgesinde varlık göstermişlerdir.
Günümüzde, Eski Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayan ve daha çok kapalı bir yapı gösteren Türk toplulukları bu özellikleriyle birlikte yaşadıkları ya da ilişki içinde bulundukları topluluklardan çok etkilenmeden dil, din, toplumsal yaşayış gibi birçok kültürel değerlerini değiştirmeden sürdürebilmişlerdir.
Kıpçaklar ( Kumanlar) Avrupalıların “Kuman” adını verdikleri kuzey Türkleri.
Kıpçakları, Bizanslılar “Kumanos”, Macarlar “Kun”, Ruslar “Polovets”, Almanlar “Falben” adıyla bilirler. İslamî kaynaklar ise “Kıpçak” (Kıfşak, Hıfşak) diye zikrederler. Genellikle, beyaz tenli, sarı saçlı ve mavi gözlüdürler. Batı Göktürkleri’nin bir kolu olduğu söylenen Kıpçakların, Kimek, Yimek, Kanglı ve Oğuz gibi Türk boyları ile irtibatları vardır.
1222 yılında Moğollar, Kafkasları Derbent geçidinden aşarak Kıpçaklar üzerine yürüdüler. Ancak Kıpçak Başbuğları, Rus knezleri ile işbirliği yapıp, Moğolları Kalka Nehrine kadar sürdü. 1223’te yapılan Kalka Meydan Muharebesinde ise Rus knezleri ve Kıpçaklar müthiş bir bozguna uğradılar. Birçok Rus köy ve şehri yakılıp yıkıldı. 1236’da Batu Han, batı seferine çıktı. Rusları yendikten sonra İdil ile Özi nehirleri arasındaki bozkırlarda yaşayan Kıpçakları dağıttı (1239). Kıpçaklardan bir kısmı, Özi’nin batısına gidip kitleler hâlinde Macaristan’a girdiler. Bir kısmı ise, Orda İdil (Volga) sahasına yani Bulgar Türklerinin yurduna ulaştılar. Bulgar Türkleri, Kıpçaklarla kaynaşıp Kazan Türklerini meydana getirdiler. Batu Han, Macaristan’ı da itaatine aldıktan sonra, ordularını İdil’e kadar çekti ve Aşağı İdil boyunda, Altınordu Devleti’nin temelini attı (1242).
Altınordu’nun hakim olduğu bölgelerde, Kazan (1437-1552) ve Kırım (1430-1783) hanlıkları kuruldu. Bu hanlıkların nüfusu, Kıpçak Türklerinden meydana geliyordu. Kazan Hanlığı’ndaki taht kavgaları, Rusları iyice güçlendirdi. 1552’de Korkunç İvan, Kazan Hanlığını yıktı. 1783’te Kırım Hanlığı, Rusya hakimiyetine girdi. Osmanlılar’ın zayıf dönemlerini iyi kullanan Ruslar, işgal ettikleri bölgelerdeki cami ve medreseleri yakıp yıktılar. Birçok Müslüman, Osmanlı topraklarına göç etti. Geride kalanlar, Rusların korkunç zulümlerine maruz kaldılar. 1917 Bolşevik ihtilali ve sonrasında din tamamen yasaklandı. Fakat bölgede meskûn olan Müslüman ahali, benliğini İslâmiyet sayesinde korudu. 1990’lara doğru dinî inançların serbest bırakılması ile bölgede İslâmiyet, eski günlerine kavuşma yolunda hızla ilerlemektedir.
Macaristan ve Romanya gibi ülkelere gidip yerleşen Kıpçaklar, Hıristiyanlaşarak benliklerini kaybettiler. On ikinci yüzyıl ve sonrasında, Mısır’daki Eyyubî ve Memlûklu devletlerine satılan Kıpçak çocukları, zamanla devletin idaresini ele geçirdiler. 1250-1382 yıllarında, Mısır’ı Kıpçak asıllı Memlûk hükümdarları idare ettiler.
Memlük Devleti,Eyyubiler Devleti’nden sonra Mısır’da kurulan bir Türk Devletidir.Eyyubi ordusu,Oğuz ve Kıpçak Türklerinden kurulmuştu.Küçük yaşta devşirilen Türk çocukları, eğitildikten sonra orduya alınırlardı.Bu askerlere Memluk(Kölemen)denirdi. Son Eyyubi Sultanı’nın ölümünden sonra,bu devletin yönetimi ordu komutanı olan Aybek’in eline geçti.Türk asıllı olan Aybek,bir süre sonra hükümdar ilan edildi.Böylece Mısır’da Memlük Devleti kuruldu (1250). Memlük Sultanı Aybek,Haçlılarla ve Moğollarla mücadele etti.Öldükten sonra yerine oğlu Baybars geçti.Baybars da Moğollarla mücadeleyi sürdürdü.Moğolları Ayn-Calut savaşında yenilgiye uğrattı.Moğolların son verdiği Abbasi halifeliğini Mısır’da yeniden kurdu. Sultan Baybars Anadolu beylerinin Moğollar’a karşı yardım istemesi üzerine Anadolu’ya sefere çıktı.Moğolları Elbistan Savaşında yenilgiye uğrattı.Anadolu Beylerinden gerekli desteği alamayınca ülkesine geri döndü. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı-Memlük ilişkileri bozuldu.II.Beyazıt döneminde savaşlar başladı.Yavuz Sultan Selim döneminde Mercidabık ve Ridaniye savaşlarıyla Memlüklüler Devletine son verildi(1517).Böylece Memlük toprakları Osmanlı Devleti’nin eline geçti.
Bu günkü Mısır devleti,Tolunoğulları ve Memlüklüler döneminde en parlak dönemini yaşamıştır. O dönemden kalma bir çok mimari eserler günümüze kadar ulaşmıştır.Hala Mısır halkına hizmet vermektedir.Tolunoğulları dönemine “Mısır’ın Altın Çağı” denmiştir. Çünkü pek çok mimari eser yapmışlardır. Günümüze sadece Kahire’deki Tolunoğlu Ahmet Camii ulaşabilmiştir. Abbasiler Mısır’ı geri aldıklarında pek çok mimari eseri yakıp yıkmıştır.
SAYGILARIMLA
KAYNAK:
Türk Tarihi Ansiklopedisi
www.guncelkaynak.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.