' KEREMETLİ İSKELESİ ' (7)

• 3 Ocak 2016 Pazar 01:12:46

Keremetli İskelesine yaklaşan yelkenli grmi,Kaptan Hristonun:’Kuzim Selanik Hisarının o muhteşem hali her zaman beni büyüler..Seni nasıl etkiledi bu yapı...? Sorusunu Hafız:’Görkemli günleri hatırlatıyor’ diye cevapladı....
Hristonun Sultan Süleymanın bu kadim kente hediyesidir bu ihtişamlı yapı...Kitabesindeki asalet insanı
büyülüyordu İsmayıl Efendi değil mi...?’
Hacı Hafız İsmail Efendi Selanikte üç günde gördükleri,ruhunun üzerine çöken bir kara basan gibiydi,sadece
başını sallıyarak katılabilmişti bu cümleye..

Molla Mestanın ...
-’Dedeciğim canım çok sıkıldı ne zaman çıkacağız adadan’sözleriyle bu kasvetli ruh halinden bir nebze uzaklaşmıştı Hafız...

1902 nin Temmuzundaki Selanik ziyaretinden yedi yıla yaklaşan bir süre sonra takvimler 1908 in son günlerini gösteriyordu..Ülkede Meşrutiyet ikinci defa ilan edilmiş..Seçimler yapılmış,Meclis oluşturulmuş İktidarı
beklendiği gibi’ İTTİHAT VE TERAKKİ FIRKASI’ bütün vekillikleri kazanarak almıştı..Hafız oy bile atmaya gitmemiş,Kaptan Hristo reyini ’Ahrar Fırkasına’ vermişti...

İttihat ve Terakkinin yapacağı ilk iş yeni hükümetin kurulmasından sonra mutlaka Mevcut Padişahı devre dışı bırakıp,hanedandan işlerini kolayca çevirebileceği birini tahta geçirmesi kalmıştı...
Hem Hristoyu hem de Hafızı bu tecrübesiz,hemaseti aklın önüne geçirmiş gürühün Ülkeyi sokacağı
içinden çıkılamayacak durum;oldukça endişelendiriyordu...

Aslında sevgili torununa bu seyyahatte altın sayılacak öğütler vermek için planlar yapmıştı Hafız;ama düşünce
dünyasında başlıyan bir kasırga nerelere sürüklemişti onu...Elleriyle eğittiği torunu Mahallelerinde bulunan
Medresede tahsilini ilerletmiş,Molla ünvanını almak üzereydi..Ama dedesi ona çoktan bu ünvanı layık görmüş onu artık MOLLA MESTAN olarak çağırıyordu..Bundan da büyük haz duyuyordu...

Dede evladının hoşlandığı şeyleri bilmez mi..? Hemen doslarına bir beyaz kısrak buldurmuş;torununun atla yaptığı rahvan yürüyüşte ona bir nevi vasiyetini sıralamaya başlamıştı bile...

Senden bir kaç isteğim var demişti ona...Henüz on yaşını bile doldurmamasına rağmen büyük bir dikkatle dedesini dinlemeye başlamıştı Molla Mestan..Çünkü o oldukça zeki ve dedesinin söylediklerine değer veren onun tecrübelerinden istifade eden bir çocuktu.’Senden birinci isteğim Tütün ve ürünlerinden hem geçim olarak hem de kullanıcı olarak uzak durman.Bu müskiratın insana zerre faydası olmadığı gibi,sağlığına da büyük zararları var..Bunlar konuşuluyor fakat,içen içene kadınların hatta çocukların elinde tütün..Ciğerlerini parçalıyor bu mert onların;lakin kimse farkında değil..Zamanla yıkımı anlaşılır o zaman iş işten geçmiş olur...
Bak insanlar genç yaşlarda hayata veda ediyorlar,nedeni bilinmiyor hastalıklarının.Bu meretin kullanılmaya başlaması ile bu tür gelişmelerin artması bunun en önemli kanıtı..İnsan Mevlanın en değerli yaratığı,onun sağlığı her şeyden önemli..Sağlığa zararlı olan her şey bana göre yasaklanmalı..Mekruh olarak bu mereti
kabul etmek çok tehlikeli..Bundan dolayı bu müsküratla ne kadar kazanırsan kazan abad olunmaz..Haramla
abad olunmaz...’

Molla Mestan dedesinin her söylediğini dikkatle dinliyor,hafızasının en berrak noktasına özenle nakşediyordu..
İkincisi şudur..... Yeni düzenlemelerden anlamam..Ben ve atalarım bu topraklara geldiklerinde yaşadıkları kente Yenice-i Karasu demişlerdi..Yeniceliyim ve YENİCE-İ KARASU EŞRAFINDANIM...Yani kadim ismiyle
Rumeli Eyaleti,Paşa Sancağı Kazalarından Yenice-i Karasu...Paşa Sancağının İdari Merkezi çok uzun müddet
Edirne olmuştur....Vilayetler Nizamnamesi ile Edirne İline bağlı Gümülcine Sancağının bir kazası yani...
Öldüğümde mezar taşıma:’Edirne İli Gümülcine Livası İskeçe Kazası Mahmatlı Kariyesinden Hacı Hafız İsmail’olarak yazdırırsınız...Üçüncüsü de şunlardır..Çantasından çıkardığı bir temiz beyaz beze özenle sarılmış ciltli yedi veya sekiz el yazması kitabı verdi.’Yenice bu Kadim Uygarlığın ilim merkezlerindendi..Bu el yazması kitaplar oranın hattatlarına aittir...Zamanı gelince ilgili yerlere teslim edersin bunları....’

Daha neler anlatıldı bilinmez ama,akşam karanlığına kadar bu öğütler sürdü...Kaptan Hristonun gönderdiği haberle zar zor yetişebildiler Keremetliye dönen yelkenliye..

Mahmatlıda yaklaşık beş ay sağlık içerisinde yaşadı Hacı Hafız İsmayil Efendi...Bütün korktuklarını bir bir yaşadı
Hafız..İttihat ve Terakki,iktidara gelir gelmez devletin tecrübeli bütün büraklatlarını tasfiye etti..Özellikle bu yıkım en çok orduda hissedildi...İmparatorluk tecrübesiz gençlerin azınlık destekli yönetimi elindeydi...Komplolar hızla yayılmaya başlamıştı..31 Mart 1493 ten yüz yıllar sonra,31 Mart 1909 da çıkarılan ayaklanmayla,Mevcut Padişah Şeyhülüslama zorla imzalatılan fetva ile tahtan uzaklaştırıldı..Bu kararı bildiren heyette bir Yahudi,bir Ermeni bir Arnavut bir de Gürcü bulunmaktaydı...Sabık padişah Selanikte Yahudi Alatinilerin köşkünde,kirası kendisinden tahsil edilerek gözetim altına alındı..

Tahtan uzaklaştırılan Padişahın yerine,işi İttihat ve Terakkinin bilgisiz,düşüncesiz Ülkeyi uçuruma sürükleyen inanılmaz kararlarının altına malesef, imza atmak olan kardeşi getirildi....

Bu olaylardan bir hafta sonra Hafız Keremetlide rahatsızlanıp Yenicedeki evinde vefat etti..Vasiyeti üzerine Mahmatlıdaki Bol ağaçlı kabristanlığa torunu Molla Mestanın ihtimamla at arabasında taşıttığı ilim erbabından olduğunu bildiren iki mezar taşı dikilerek defnedildi...Cenazede hüznü gözlerindeki yaşlarla taşan,Kaptan Hristo ön saftaydı....

Bu zaman diliminde de Selanik durmadı,yeni yönetimin en ateşli savunucu matbuatı,bu vilayetten çıkmaktaydı...İtalyanların Trablus Garbı sudan bahanelerle işgaliyle,Balkanlardaki Azınlıklar bağımsızlık türkülerini kora halinde söylüyorlardı..Hristo olanlara Bir Osmanlı Ulusçusu gibi bakıyor.’Osmanlı Avrupasının
Türkler olmadan müreffeh yaşayamayacağını haykırıyordu...’

1912 nin bahar aylarında vefat haberi Mahmatlıya geldiğinde Molla Mestan ve babası Keremetliye hızla ulaştılar...
Kasabada ki küçük kilisede yapılan cenaze merasiminde en ön sıralarda;yöreye göre oldukça şık giyimli baba oğul oturuyordu...Cenaze mevtanın isteği üzere Taşoz Adasının en zirve noktasında Keremetli İskelesini gören tarafına defnedildi...

Bölge çok sert geçecek bir kışa hazırlanıyordu....

-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Gelecek Bölüm Final........