7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1368
Okunma
Canı iyice sıkılmıştı yaşlı kadının. Üst üste gelen olaylar, ayrılıklar, acılar ve bitmeyen sorunlar resmen ruhsal bir çöküntü yaratmıştı yaşlı kadında.
Bir yerden tutup kaldırması gerekiyordu hayatını ama; nereden?
Amaçsızca oturdu evde, komşularına sabah kahvesine bile gitmedi.
Yeni bir yıl geliyordu, yeni yıl yeni umutlar demekti,
“Ne umudu ?“ dedi kendine gülümsedi sessizce.
Oturduğu koltuktan hızla ayağa kalktı.
Yüklüğün üzerindeki çam ağacını indirdi. “Bu sene yalnızca kendim için süsleyeceğim ağacımı, yalnızca kendim için “ diyerek renkli topları, kalp seklindeki kırmızı ışığı çıkardı.
Birkaç renkli topu ağaca taktı, sonra vaz geçti ağacı süslemekten.
Ağacın yanına oturup, sırtını duvara dayadı.
“Anne o topu oraya takma, ya da; beni karıştırmayın , yapın kendiniz “ diyen çocuklarının sesi yoktu..
Yıllar ne çabuk geçmişti.Dakikaların saatlerin geçmediği anlarda bile, zaman hızla akıp geçmişti.
Öyle çabuk büyümüşlerdi, uçup gitmişlerdi evden…
Ağaca baktı, yıllar önce alınan ağaç, hala küçüktü..
“Büyük bir ağaç almalıyım “ Dedi
Paltosunu giyip, çarşıya doğru yürüdü.
Yarı yola gelince, çam ağacı almaktan vazgeçti.Ne anlamı vardı ki; artık ağacın…
Geri döndü.Eve geldiğinde telefonuna baktı..
Çocuklarından mesaj gelmişti…
Birisi
“Annecim Eskişehir’ den arkadaşlarım geldi, güzel bir yılbaşı geçireceğiz.”
Diğeri
“Anne Çeşme ‘den Ahmet geldi, iyi oldu gelmesi,biz on arkadaş bir arada olacağız yılbaşı akşamı..”
“Hep mutlu olun” yazdı yaşlı kadın gönderdi mesajlarını..
“Siz mutlu olun, ben başka ne isterim ki “ Dedi kendi kendine..
Küçük çam ağacını paketin içine koydu. Yüklüğün üzerine adeta fırlattı
Kırgındı hızla geçen zamana....