- 439 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
En Asil Efendiler!...
İnsan olmanın baş tacıdır asil ve efendi olmak. Ayrıcalıklı olmak herkese nasip olmaz. Bazıları doğuştan fanatiktir ve inandıklarına sonuna kadar sahip çıkar. Şans denen sihirli an kimilerine en güzelinden hayat verir. Birde şans küserse ara bul bulabiirsen. Gelirse kara talih, ne kadar ararsan ara, şansı bulamazsın ey salih!...
Tarih akar, insan olaylara bakar ve ders alırmış. Deneme yanılma yoluyla yaşadığı tüm olayları algılamasına karşın defalarca yineler yani tekerrür eder durur yanlışlarını. Yazılır çizilir yasalar, vaatler ile giderilimeye çalışılır insani tasalar. Gel gör ki, eninde sonunda kazanan olur birileri!.. Kazanan her zaman haklıdır arkadaş!.. O asil ve efendidir, hemde en özelinden!...
Asil ve efendiler, kuş sütü ile beslenir ve besler doğuştan asil ve efendi olan kutsal çocuklarını. En güzel yataklar serilir ayakları dibine. Makam ve mevkiler onlar için icat edilmiştir. Eğitim desen desen işlenir kumaşın en kalitelisinden. Sosyal statüler kurban olur bu en asil ve efendilere. Gezerler doğa harikası en güzel yerleri. Açılırlar moda olur, kapanırlar namus olur. Onların parası çoktur, ama yaraları hiç yoktur. Canları çok tatlıdır. Bir kere yanarsa tatlı canları, hemen kiliseye çıkıp çalarlar çanları!... Onlar yaparsa moda olur, fakir yaparsa ayıp olur. Onların gittiği yere gitmemeli herkes, giderse herkes incinir gururları. İpini koparan gelmiş olur, fabrikalar kururlur en zehirlisinden, nükleer santraller kurulur en tehlikelisinden, mersin-Anamur arasında sekiz adet balık üretim çiftlikleri tasarlanır doğal yaşamı yok etmek istercesine; para uğruna gidiyor elden Mersin, bizim duyarsızlar yağ gibi çıkıvermiş su üstüne!...
Zamanında çok cahilmiş ve en güzel sahilmiş Mersin. Sığındık cehalete yol aldık doğru kıyamete. Kuruldu üniversitelerimiz, aydınlandı kara olan talihimiz. Söylemler dizildi ve çizildi en özel ve en güzelinden, ama gel gör ki uygulamak olmuyor mümükün. Okuttuk adam ettik, hareket etsin diyerek etik!.. Çevre, dayanışma, laiklik, insanlık, duyarlılık, vatan, bayrak, millet adına istedik onlardan öncü olmalarını, ama cepleri doldukmak vardı hesaplarında. Partilerden partiye koştular, yediler içtiler en güzel yemekleri, kurdular STk diye dernekleri, sağdılar en iyi beslenmiş montofon inekleri!..
İç ve dış faiz azmış gidiyor zalimce, rehin olmuş bizim selim salimce. Çalışan kazanmıyor, hazır paraya dağ dayanmıyor, dürüst olanlar aşağılanıyor, makam ve mevkiler zevk-ü sefa sürüyor, dürüstler çekiyor cefayı, varsın gitsin iç ve dış faiz!.. Vaiz parasına göre veriyor vaaz, parayla para kazanmak uğruna sayılıyor herşey mübah!.. Yemesini bilmek gerek, yiyen kazanır, yemeyenler ise ‘enayi’ diye bir unvan kazanır!..
Dinci ile dinsizler sanki anlaşmış gibi yeriyor birbirlerini. Laiklik oyuncak olmuşta ateistler çekiyor dinsizlik tarafına, dinciler çekiyor dincilik adına. Olanlan saf ve temiz dindar ile aydınlatan aydınlara oluyor!.. Görmez, duymaz ve bilmezler oynuyor üç maymunu, zamanı gelince de çekiyor koyunun budunu!.. Yemek gerek asil ve efendiler adına, çalışmadan yemek tatlıdır, kremalı pastaları en az yedi katlıdır!... Söylenir söylemler bilim adına, bedavadan lüks yaşamın doyulmuyor tadına!... Hayvanlar aç iken saldırır, insanlar ise doyduktan sonra dağa kaldırır!... Yalan çok tatlıdır, dürüstlük ise çileden yedi katlıdır… Ey selim ve temiz sana mı kaldı dürüstlük?!... Bilmem, onu ‘İlahi Adalet!’ makamına danışmak gerek!... Başka bir değişle söyleyelim ki bilimsel olsun; Tabiatın dengesi çok adildir ve muklaka verecektir karşılık!...