FAHİŞE SEVDALAR ...
Küçücük ellerin var senin.
Bir yüreği avuçlarına sığdırabilecek kadar. Gözlerin mercan maviliğidir denizlerimin. Gözlerindeki feri özledim.
Birleştir ellerini ellerimle, yüreğim avuçlarından düşmeden hemde. Başarabilirsin sen biliyorum. İnansan bir an buna beni yeniden sevebilirsin.
Ne kaldı sevgilim bize dünden geriye. Hasreti, ihaneti mi yazmıştık ömür defterlerimize. Biri girecek o kapıdan içeri ve alıp kaybolacaktı demek ki seni. Yalvarmıştım oysa sana “bari gözlerini bırak bana.”
Uyuyamıyorum gecelerimde sen olmayınca. Plakta aynı şarkı çalıyor, kadehler içilmek için dolmuş fakat bir yudum alınıp bırakılmış gözlerimin içine bakıyor.
Yastıklarla savaşır oldum. Saat bir yerlerde on ikiyi vuruyor. Anladım bu gece de yoksun ve senden başka hiç kimse üşüyen etimi ısıtamıyor. Yalan aşklar yaşıyorum, içinde her birinin seni yaşatıyorum. Söylesene bana yine, yeni, yeniden doğmak nasıl bir duygu. Biliyor musun her biri bana yalan söylüyor…
Yeni dükkânlar açıyor her biri sokağıma ve yalnızca fahişe sevdalar satılıyor. Biliyor musun denedim… Bir kaç beden küçük geldi sana giyindikten sonra iade ettim. Bana seni geri ver sevgilim.
Sen gideli çok değiştim. Bakma eski fotoğraflara. Ben inan o eski ben değilim. Kanayan dudaklarımda adının yarık izleri ve gözlerimde ihanetinin rengi yanıyor artık. İki kelimeden oluşan cümleler kuruyorum yine sen aklıma düşünce. Eskisi gibi, sandığın gibi seni seviyorum değil elbette. İhanetin gizlimde. Dudaklarımı oku sevgilim bu çıkan da iki kelime…
Aynada çalınmış bir suretle bakıyorum kendime. Kiminde saçlarımı, kiminde dudaklarımı, kiminde göğüslerimi unutmuşum. Belim hala kollarının arasında sarılı bekliyor geriye kalan bedenimi. Gömeceğim senden geriye kalan tüm her şeyimi. Gözlerim gözlerinin garantisinde kayboluyor şimdiler her derin mavilikte.
Dedim ya sevgili, sen gideli çok şey değişti. Kimsesiz bir şehirde fahişe sevdalar yaşıyorum şimdi. Konuşabilmek mi saatlerce, dokunabilmek mi bir tene çok uzaklarda olsa bile ve şiirler yazabilmek uzak ihtimal bu sevgilerde. İçerisinde yalnızca hüzünbaz sevişmeler var.
Seninse küçücük ellerin.Ellerin benim yürek kafesim.
28 Temmuz 2008 (ya senden önce ya senden sonra)
NeNa
YORUMLAR
kutlarım yürek dilini
takipçiniz olacağım artık:)
Sen gideli çok değiştim. Bakma eski fotoğraflara. Ben inan o eski ben değilim. Kanayan dudaklarımda adının yarık izleri ve gözlerimde ihanetinin rengi yanıyor artık. İki kelimeden oluşan cümleler kuruyorum yine sen aklıma düşünce. Eskisi gibi, sandığın gibi seni seviyorum değil elbette. İhanetin gizlimde. Dudaklarımı oku sevgilim bu çıkan da iki kelime…
**************************************************************************
Tebrik ederim.Akıcı harikulade bir esere imzanızı atmışsınız Nena farkıyla yine.Beğeniyle okudum.Herzaman ki gibi
Yüreğiniz dert görmesin.
Sevgilerimle.
*YAKAMOZ* tarafından 7/29/2008 8:59:31 AM zamanında düzenlenmiştir.
evet 10 puan da benden benim günüm yazısı içtenliğin gergefce dokunuşu,edebi derinlik
zihinsel bir haz yaşatan,insanı okumanın duyomuna ulaştıran bir yazı.bu derinlik ve anlatım güzelliği bizlerde bağımlılık yarattıokuma heyecanı doğurdu.iyiki yazıyorsuniyiki bu sayfayi bizlerle paylaşıyorsun...saygılarımla
alisevket tarafından 7/28/2008 11:20:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sen gideli çok değiştim. Bakma eski fotoğraflara. Ben inan o eski ben değilim. Kanayan dudaklarımda adının yarık izleri ve gözlerimde ihanetinin rengi yanıyor artık. İki kelimeden oluşan cümleler kuruyorum yine sen aklıma düşünce. Eskisi gibi, sandığın gibi seni seviyorum değil elbette. İhanetin gizlimde. Dudaklarımı oku sevgilim bu çıkan da iki kelime…
yine hüzün kokuyor
bu hüzzünler deliyor yüreğimi canım
bitsin artık diyorum
o güzel yüreğin senin kıymetini bilenlerle dolsun, kalem yeni sevdalardaki hülyaları yazsın
yazan yüreği seviyorum
"Ne diyeyim sizin şiirlerinizi ve yazılarınızı okurken içerimde gizli bir yerde sanki bir çocuğun hıçkırıklarını duyuyorum. "
******************
Dinlemelisin o çocuğu zaman zaman Hasret...Hepimiz ona kulak vermeliyiz.Ancak böyle yıkanır ruhun kirli suları...Karanlığa gizlediğimiz bir çocuğun gözyaşlarıyla...
NENA tarafından 7/28/2008 3:59:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ah NeNa ahhh!
Öylesine içten yazıyorsun ki sanki kalem değil yüreğin kanıyor. Yüreğin ne depremler yaşamış olmalı. Unutmamak güzel olsa da bazen unutuvermek hayırlı olan olabilmekte. Ne diyeyim sizin şiirlerinizi ve yazılarınızı okurken içerimde gizli bir yerde sanki bir çocuğun hıçkırıklarını duyuyorum.
Yazınıza on puan vererek, minik yorumumu yazıyorum. O minicik ellerin kafesinde, Kocaman bir yürek durmakta.! Sevgiler göl olmuş meğer içinde. Öyle güzel bir anlatım dı ki; haz alarak, biraz da hüzünlenerek okudum. Muhayyile mi diyelim, yoksa gerçek bir kesitten mi damlamıştı sayfalara dizeler.? Herşeyi ile harikâ bir duygu seliydi. Islandık, ayağımız kaydı ve içinde bulduk kendimizi. Saygılarımla.
Efendim yazınız edebi değer açısından tartışmasız çok çok güzel.Dil,dilimiz daha mahirce nasıl kullanılabilir merak ettim sizi okuduktan sonra.Gerçekten çok güzel..İçerik olarak,yazı size ait ve sizi bağlar desekte,kamuya açılınca yazı birazda artık bizim olur ve sizden bağımsız hale gelir.Yazınız bir insanlık durumunu anlatmaktadır.Hepimiz biraz aslında bu yazının bir yerine düşeriz.Ruhumuzun buna azade kalamayacağını bilen Tanrı.Eyleme geçmeyen düşünceye yaptırım uygulamaz.Mutlaka hayatının bir çağında her insan sizin bu yazınızın bir yerine düşer.Fahişe duygular deyince de,fahişelik düşüncede kaldığı için masumiyete bürünür.Yürekten kutlarım efendim.Selam,saygı...