- 384 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
NEYİME GEREK
Yıllar olmuş arkadaş, okulu, askerliği, çocukluğu bitireli. Özleniyor nede olsa. Çelik çomak oynardık, bilye, çıldır, istop, yakan top ne güzeldi o günler değil mi?
Teknoloji eskisi gibi değil, günden güne her şey üretildi. Oturduğumuz yerden dünyanın öte tarafındaki bir insanla yüz yüze konuşabiliyoruz.
Şimdi sordunuz ne, neyime gerek diye.
Internet diyorum arkadaş, saptırılan Internet.
Yıllardır görmediğimiz, özlediğimiz gerek okul gerekse asker arkadaşlarımızı bir çırpıda bulduk. Ha birde çarşıda, işyerinde gördüğümüz eski günleri yâd etmeyi bırak merhabalaşmadığımız arkadaşlarımızı listemize eklemeye başladık.
Ne değişti o günden bu güne, eskisi gibi muhabbet etmiyorsun, herkes girmiş bir hayat mücadelesine burnumuzun önünü gördüğümüz yok. Oturup onlarla bir yudum çay içmiyorsun, sanal ortamda listeni kabartıyorsun. Teknolojiyi kullanıyor ayağıyla oturuyorsun bilgisayar başına saatlerini heba etmeye başlıyorsun.
Bir kitap oku saatlerini milletin fotoğraflarına bakarak heba etme arkadaş.
Bir konu da şu: Eski çocuk oyunlarını bırakan yavrularımız sanal oyun bağımlısı oldu. Sanal oyunlarla doyuma ulaşan çocuklarımız hayat gayelerinden uzaklaşmaya başladı. Gerçek dünyadaki sorumluluklarını yitiren Internet çocukları yaşam gayesi olmadığı için erken yaşta depresyon batağına düşüyor. Bunu ben değil araştırmalar söylüyor biliyor musunuz?
Eski oyunları özendirin çocuklara, sinemaya, tiyatroya götürün. Onlara gerçek yaşamı anımsatın hiç olmasa.
Gerçi kime söylüyorum ben, büyüklere bir şey yapmalarını söylüyorum fakat önce onların bunu başarması gerek. Önce kendinizden başlamalıyız ki çocuklarımız bu teknolojinin kurbanı olmasın.
Siz bu dediğime uyun, önce kendinizden başlayın herkesin uyduğunu göreceksiniz. Saptırılan Internet diyorum NEYİME GEREK.
Çetin KORKMAZ