Değişim
Ne bulursak alıp başımıza taç yapıyoruz.
Bize uygun mu, işimize yarar mı? Kar mı zarar mı? Diyen yok.
Biri çıkmış "kutlu doğum" demiş, diğeri de doğum günü kutluyor.
Ümmetin çocuklarının cesetleri denizlerde kaybolup giderken peygamberimizin Aleyhi Vesselam ne düşüneceğini öngörüyor bu âlim müsveddeleri acaba?
Her kıvırcık kendini tiftik zannediyor.
Bir de adlarına "kanaat önderi" demiyorlar mı?
Benim kanaatimi hükmeden onlarmış.
Ben düşünemem, inkâr edemem, inanamam.
Onlar benim yerine düşünür, yazar, gerektiğinde benim adıma fikir beyan eder.
Benden, bizden aldığı güç ile oğluna, eniştesine, baldızına menfaat temin eder.
Ben de onun elinde " gassalin elindeki ceset" gibi olurum.
Allah bana akıl vermedi mi?
Allah bana "özgür irade" vermedi mi?
Hani "irade-i cüziye" diyoruz ya, ha o bir organ değil.
Vallahi de değil billahi de.
O "biz" demek.
Onunla "ben" oluyorum.
O irade ile senden ve başkalarından farklı oluyorum.
O irade ile "sürü" olmaktan çıkarak, toplum oluyoruz.
İyi ve kötüye, güzele ve çirkine, karar veriyoruz.
Ve o olduğu için "cennet" ve "cehennem" var.
Tabi ki kabul ediyorum birlikteliğin bir zırh olduğunu.
Tabi ki yararlı, olması elzem.
Fakat "aspirin" faydalı diye her gün on tane içerseniz kısa sürede iflah olmaz sıkıntılara sebebiyet verirsiniz.
Her şey ölçülü olmalı. Yarın yeni nesiller "İyi ki doğdun Peygamberim" ezgileriyle kandil kutlar ise şaşırmamalı.
Zira ilk ilmeği biz söktük.
Gerisi de kolayca geliverdi.
YORUMLAR
ben artık sadece tebessüm ediyorum, öyle çok saçma sapan şeyler söyleniyor ki çevremde, tartışmaktan usandım, yanlış mı bilmiyorum yaptığım şey, bazen ben hiç bir şey bilmiyorum deyip susuyorum
paylaşıma teşekkürler Erol Bey, sık yazmanızı bekliyorum açıkcası
saygılarımla