- 867 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Mustafa Fehmi Kubilay
…//
23 Aralık 1930
Menemen
Cumhuriyet ilan edilmiş
Hanedanlık bitirilmiş
Hilafet kaldırılmış
Cumhuriyet devrimleri bir bir yaşama geçirilmiş
Laik devlet yapısı oluşturulmuş
Eğitimde birlik sağlanmış
Harf devrimi, kıyafet devrimi gibi çok önemli iki büyük kültür devrimi yaşanmaya başlanmış
Ülkemiz halkı büyük bir enerji ve azimle uygar devlet olma yoluna girmişken…
Bu süreçleri anlayıp kavrayamayan, benimseyip içselleştirmeyen
Başını Giritli Derviş Mehmet adında bir kara yobazın çektiği bir avuç şeriat kırıntısı yobaz
Menemende devlete, Cumhuriyete, devrimlere baş kaldırıp, “şeriat isteriz” sloganı ile isyana kalkışmışlardı.
Devlet bu isyanı bastırmak için askeri bir birliği Menemen’e intikal ettirmiş, birliğin başında da
Yedek Subay askerlik görevini yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay var.
Menemen sokaklarında devrim ve Cumhuriyet karşıtı, yeşil şeriat bayrağı açmış bir gurup yobazla çatışmaya giren Kubilay bu caniler tarafından hunharca katledilmiş, başı kesilmiş, kesik başı yobazların ellerinde gezdirilmiş.
Kısa zamanda bastırılan isyan ve yakalanan yobaz katilleri Mahkemede yargılanarak gerekli cezaları almışlar.
Menemen olayı ve 1925 Şeyh Sait ayaklanması amaç olarak bir birinin aynısı olduğu gibi, isyan edenleri destekleyen, yönlendiren iç ve dış odakların da aynıları olduğu görülmektedir.
Bu gün Orta doğuda terör estiren IŞİD terörüne de model olmuş olma olasılığı olan Menemen olayı bu milletin unutmaması gereken çok önemli bir tarihi süreçtir.
Sevgili KUBİLAY
Senden ve senin ideallerinden çok şeyler öğrendik.
Seni sevgi ve özlemle her daima anacağız, unutmayacağız..
*muzaffer yıldırım
YORUMLAR
Bu nasıl bir ezberciliktir.
Papağan gibi ne ezberletilmişse onu tekrar ediyorsunuz. Nedir bu İslam düşmanlığınız anlamıyorum.
Hiç mi insan bu işlerin gerçek yüzünü araştırmaz hiç mi yaşanmış bu olayların iç yüzünü öğrenmek istemez merak etmez hayret bir şey gerçekten çok enteresan.
Menemen olayları Müslüman kesimlerin üzerine iftira atmak üzere organize edilmiş tam ve kapsamlı bir ‘’komplodur’’
Yerel halkının ve Müslümanların bu olaylarda zerrece günahı ve suçu yoktur.
Menemen'e aynı gün dışarıdan getirilmiş çoğu esrarkeş yüze yakın insanın yaptığı planlı ve organize bir olaydır.
Derviş Mehmet’in dervişliği de İslam ilminden gelmez kimi zaman dindar gözüken kimi zamanda dine küfreden tutarsız bir uyuşturucu bağımlısı olan ve on gram esrara her türlü kumpasın içinde olabilecek adi bir esrarkeştir.
Bunu yalnızca ben söylemiyorum o dönemin canlı tanıklarının ifadelerinde ve 1. Kolordu Komutan vekili Muğlalı Mustafa Paşa (Mustafa Muğlalı) hadiseden üç gün sonra Ankara'ya ilettiği raporda bu işlerin iç yüzünü ayrıntısıyla belirtilmiştir. Ve bu raporlar günümüzde genelkurmayın arşivlerinde mevcuttur.
Mustafa paşanın açıklamasına göre; Derviş Mehmet'in şüpheli hareketlerinin ve bir süre yerel halktan olmayan yabancı kişilerle gizli ve gizemli görüşmeler yaptığına dair bilgilerin rapor edildiği ve o belgelerin yetkili mercilere iletildiğini ancak. Buna rağmen gerekli takibatın yapılmadığı; uzaktan seyirci kalınarak adeta "olay çıkmasına göz yumulduğu" ima ediliyor. Özetle canlı tanıkların itiraflarında ve Mustafa paşanın raporundan da anlaşılacağı üzere sinsice organize edilmiş menemen olayları bahane edilerek yurt çapında ki, Müslümanları baskı altında tutmak ve İslam âlimlerini asmak için bahane olarak uydurulmuş organize bir komplodur. Elbet bir gün bu işlerin iç yüzü ve Siyonist yapılarında işin içinde olduğu kirli ilişkiler ağı ortaya çıkarılacaktır.
Kubilay olayı şüphesiz cumhuriyet tarihinde ki üzücü ve utanç verici olaylardan biridir. Ama unutulmaması gereken bir şey var ki, bunda utanması gereken kişiler İslami kesimler değildir. Asıl utanması gerekenler hayatları yalan ve entrikayla geçmiş işleri güçleri hainlik ve ihanet olan ve bu işleri sinsice organize edip Müslümanlara iftira atan kişiler ve kesimlerdir.