İsrail asla bizim dostumuz değildir.

• 22 Aralık 2015 Salı 07:50:00

Rus uçağını düşürmemiz bölgede tüm ülkeleri, konumlarını ve duruşlarını yeniden gözden geçirmek zorunda bıraktı. Her ülke kendince dost, düşman, stratejik ortak, müttefik gibi pek çok denklemi, kimle yaptığına tekrar göz attı ve herkes yeniden konumlanmak zorunda kaldı. Mesela Azerbaycan bize yakınlaşırken, kendini Müslüman diye pazarlayan münafık devlet İran gidip Rusya’nın kucağına oturmayı kendi şahsına layık gördü. Yine aynı şekilde Batı ve Nato bizden gibi görünse de Hıristiyanların Müslümanlar için savaşacağına inanmamız komik olurdu değil mi? Bizim inanmamız da onların savaşma ihtimalleri de komik, inandırıcılıktan öte.
Mavi Marmara gemisinde vatandaşlarımızı uluslararası sularda katleden İsrail ile o dönemden beri ilişkilerimiz gergin bir şekilde devam ediyor. İsrail, Müslümanlara şimdi değil, 1400 yıldır düşman bir ülke. İslamiyet’ten önce de hak din olan Hıristiyanlıkla açık bir biçimde savaşmış, Hıristiyanlığı tahrip etmiş bir millet Yahudiler. Hatta kendilerine gönderilen peygamberleri katleden bir millet. Bu yüzden bize düşman olmaları onların yapıları ve yaptıkları itibariyle çok masum kalır, onların yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Bununla birlikte İran ile kıyaslanırsa İsrail omurgalı, haysiyetli, çizgisi olan bir ülkedir. Çizgisi vardır çünkü İslam düşmanıdır ve bunu gizlemez, ülkemizin düşmanlarını her fırsatta destekler, yani düşmandır, belli eder, düşmanlıktan geri durmaz.
Mesela İran gibi ABD ve diğer ülkelerin nükleer bahanesiyle saldırısından Türkiye sayesinde kurtulup, Türkiye’ye düşmanlık etmez, İsrail’in bize düşman olması için Müslüman olmamız yeterlidir, bu noktadan bakınca Katil İsrail devleti, Münafık İran’dan bana göre daha makbuldür.
İran’ı bırakıp tekrar gelelim İsrail meselesine. Son günlerde devlet büyüklerimiz İsrail ile flört ederek gündemdeler, Rus uçağını düşürmüş olmanın sonuçlarından biride İsrail ile yakınlaşma olacakmış demek, ve kaderde ‘’ İsrail halkı düşmanımız değildir’’ diyen ÇELİK gibi adamları görmekte varmış.
Evet herkes konumunu yeniden gözden geçiriyor dedik, biz buradan ülkemizin konumunu değiştirme yetkisinde olanlara ufak bir hatırlatma yapalım, içimizde kalmasın söyleyelim, derdimizi dökelim, sonra Devlet Erkanı ne yaparsa yapsın.
Öncelikle Hıristiyanları ve Yahudileri dost edinmekten Allah’a sığınırız, bu konuda Rabbim bizleri yüce kitabında uyarmıştır. Onlar bizim dostumuz değildir, olmayacaktır. Ticaret yapmak, belli alanlarda işbirliği yapmak, ülke menfaati için dialoglar kurmak müstesna, dost olmadıklarını bilelim, ne yapıyorsak yapalım.
Filistin’de kardeşlerimizi katleden, Suriye savaşında sesini çıkarmadığı için suçlamadığımız ama asıl aktörlerden biri olan ve önümüzdeki günlerde Suriye’de de adını daha çok duyacağımız bir fitneci olan, PKK’yı subaylarına eğittiren, ülkemiz içinde her türlü provokatif eylemde bir şekilde imzası olan, insansız hava aracı ihalesinde bize kazık atan, yazılımları vermeyen, aramız açılınca subaylarını geri çekip milyon dolarlık uçaklarımızı pilotsuz bırakan, tank modernizasyonu adı altında neredeyse sıfır tank fiyatına tanklarımızı onaran ve her ortamda düşmanlığını hissettiren İsrail bizim dostumuz değildir. Bu bağlamda ‘’ bizim İsrail halkıyla sorunumuz yok, sorunumuz siyasilerin radikal kararlarında’’ türünden bir açıklamayı da kabul etmiyoruz, İsrail Halkı da bizim dostumuz değildir, hümanist ayaklarına yatıp yavşamanın gereği yok, onlar bize düşman bizde onlara bu kadar basit.
Biz sizi anlıyoruz Sayın Devlet Büyükleri, şartlar gereği farklı mecralarda akmak, düşmana karşı stratejik davranmak istiyorsunuz, haklısınız ve yanınızdayız. Lakin düşmanla dans ettiğinizi bilin, İsrail’in asla dost olamayacağını bilin ne yapıyorsanız ona göre yapın ülke menfaati için.
Mavi Marmara Şehitlerinin hatırına dikkatli davranın Devlet Büyüklerimiz anladınız mı?
Kafirle dost olmadan, İslam’ın çizdiği hudutları gözeterek yapın, çünkü bizler Müslümanız ve bizim ölçümüz her şeyden önce Kuran’dır. Ve Kuran bize Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin diyor.
Başka lafa hacet var mı?

Tunar Çalışkan