BİR KADIN VE DÜNYASI...
Bir kadın için yaşamaya başlamak, dünyadaki tüm kötülüklere, tüm engellere göğüs germeyi öğrenmek demektir. Duyduğum, gördüğüm, yaşadığım pek çok şey bunu kanıtlar nitelikteydi.
Biz büyümeye başlarken pamuklar içerisinde kocaman bir ömrün hayalini kuruyoruz. Çocukken bize öğretilen değerlerin, büyürken bir bir değiştiğine, gönül gözümüzün bu değerlerden farklı şeyleri istediğine teker teker şahit oluyoruz.
Oysa çok başka büyümeliydik biz. Bir kadın çok farklı hayaller kurarak yetişmeliydi. Kendine çok iyi bakmanın yollarını bulmalıydı mesela, önce kendini sevmeyi öğrenmeliydi...
Günler ve yıllar geçtikçe fedakarlıklarımız da bizimle birlikte çığ gibi büyür olmuş, yanılır olmuşuz. Yanlış yollara sokulduğumuzu anlamışız. Anlamışız anlamasına ama geç kalınmış işte.
Adam gibi tabirini sevmem ben ama güçlü kadınlar yetiştirmeliymişiz hep. Ece Temelkuran öyle der; ’’Güçlü kadınlar yetiştirin, iki gözüm’’.
İnsan hayatının 24 saatinde neler neler değişiyormuş meğer. Her an kıymetli, her an, her gün bir öncekinden daha önemliymiş.
Kendime kızgınım biraz şimdilerde. Güçlü bir kadına yakışmayan şekilde sevdiğim için, kendimi düşüncesizce adadığım için, ruhumu bilerek ve isteyerek incittiğim için, hep aynı şey diyerek her gece ağladığım için bir süre küstüm ben kendime.
Bir süre kalemime de küstüm. Bir kadın incinirse düşünceleri de ruhu da derinden yara alıyor işte. Tamir olmam gerek diyerek uyandım bu sabah. Daha nice sıkıntılar gelir, geçer ömrümden. Hepsine gücüm ancak yeter diyerek aynada güzelce yüzleştim kendimle.
Benden beklenen o büyüklüğü de yaptım.
Beni inciten düşüncelerimi de, terk edilmişliğimi, terk edeni de affettim.
Mutlu kalın...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.