Düşüncelerden başlayarak
Düşünceler üzerine yazılacak o kadar çok şey var ki aslında nereden başlasam nasıl başlasam açıkçası çok da bilmiyorum. Ama düşünmek gibi güzel bir kabiliyete sahip olmak biz insanlar için ne kadar büyük bir önem arz ettiğini her gün binlerce kez fark ediyor ve şükrediyorum. Peki kendime ve size soruyorum eşrefi mahlukat olarak ifade edilen insanoğlu bize arz edilen düşünce kabiliyetini ne kadar doğru veya tabir edildiği gibi eşrefi mahlukat gibi kullana biliyormuyuz? Belki de her gün karşılaştığımız yüzlerce insana bakarak belki bu soruya çok farklı cevaplar verebiliriz ama biz yüzlerce insanı bırakıp ilk önce kendi içimizde bu soruya nasıl bir cevap verebileceğimizi gerçekten eşrefi mahlukat mı olduğumuzun cevabını verebilmemizin gerekli olduğunu, ancak daha sonra yüzlerce insana karşı bu soruyu yöneltebileceğimizin daha uygun olacacağını düşünüyorum. Belki bu iki kelime ilk bakışta birbirinden bağımsız sözcükler gibi görünse de yeryüzün de yaşayan milyonlarca canlıdan düşünme kabiliyetinin sadece insana verildiği göz önüne alınırsa bu kelimelerin o kadar da birbirinden bağımsız olduğundan söz etmemizin çokta anlamsız olmadığı aşıkar. Bu sebep ile insan niye eşrefi mahlukat tarzında bir sorunun sorulmasını gereksiz ve her gün milyonlarca insanınn alçaltılıp aşağılanmasını hatta insanın kendi benliğini alçaltıcı düşüncelere sahip olmasını işe yaramaz bir mahluk gibi düşünmesini kendisine bahşedilen düşünce kabiliyeti gibi bir nimete yapılmış bir nankörlük olduğu fikrindeyim. Yaradanın biz insanoğluna vermiş olduğu bu kabiliyetin gerektiği şekilde ve bahşedildiği amaçlar uğrunda kullanıldığında ancak gerçek değerin ortaya çıkacağı muhtemeldir. Evet bahşedildiği amaçlar uğrunda kullandığında muhtemel olması bir yana bahşedilen amaçların neler olduğunun farkına varılması her halde eşrefi mahlukat olmak için atılması gereken ilk adım. İşte bugün belki de biz insanların en büyük eksikliği bu ilk adımın atılmamış olması. Ve de asıl amacını unutmuş ya da daha doğrusu hiç aramamış bir adem oğlunun farklı amaçlar uğruna harcadığı düşünceleriyle eşrefi mahlukat olarak ifade edilen insandan bambaşka bir mahluka dönüşmesi hiçte imkansız görünmemektedir. Hatta belki de ilk adımın atılmaması insanı eşrefi mahlukattan daha aşağı bir dereceye düşürmenin başka bir mahluk halini almasının o kadar da zor olmadığı yaradılış sebebinin bir saniyelik unutulması kadar kolay. Elde tutulması bu kadar zor bir o kadar da kolay olan eşrefi mahlukat sıfatının atılmamış ilk adımla korunması düşünceleri bu adımlar için harcanmamış harcananların ise fikriyat aşamasından öte gidilmemiş fiiliyata dökülememiş olması ise ilk adımın tamamlanmış olduğu anlamını taşımaz ve insanı eşrefi mahlukat yapmadığı muhakkak. Bu sebep ile hala düşünebiliyorken atılması gereken adımların bir an önce atılması yaradılış gayelerimizin farkına varılması gerekir biz eşrefi mahlukata düşende budur. Düşüncelerden çıkarak oradan eşrefi mahlukata sebepler zinciri içinde asıl gayemize yaradılış sebebimizin farkına varmaya çalıştığımız kendi düşünce evrenimiz de biraz karmaşık ama anlamlı ve eksik olduğumuz bir perspektiften bakmaya çalıştıysak da hala bir sonuca varabildiğimiz düşüncesi içinde degil sadece bir parantez açma gayreti ve çabası içinde açtığımız parantezin içini doldurtmaya vesile olma ümidi içindeyiz…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.