- 456 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Turan Ülküsü
Her milletin ulaştığı veya ulaşmak için sürekli koştuğu ülküleri vardır. Bugün en ilkel kavimlerin bile kendine göre belli başlı ülküleri bulunmaktadır.
Türk milletinin ise tarihten gelen tecrübeyle ortadadır ki, birleşip bir Kağanın peşinden gittiği vakit ilk ülkü, yani Turan gerçekleşir, sonrasında ise en yüksekte bulunan ülküye geçilir: Kızıl elma ülküsü.
Fakat başarıya gidecek yolun birleşmekten geçtiğini anlayamayacak kişilerin meseleyi hayal olarak görmesi, kurulacak bir Turan’ın da diğer ülküler gibi hayalde kalacağından bahsediyor olması, ufkunun ne kadar dar ve tarih gibi ders verici bir alanda ne kadar geride olduğunu gösterir.
Turan’ın kurulması, Türk tarihinde boyların dış unsurlar tarafından kışkırtılması sebebiyle bazı dönemlerde gecikmiştir. Birlik olunduktan sonra ise her şeyin bir zamanının olduğunu gösterircesine zaferden zafere koşulmuştur.
Birileri çıkıp yine barış diye ortalıkta gezinebilir. Fakat şu unutulmamalıdır ki, daha önce kazandığımız inanılması güç ve devlet yıkıp devlet kuran bir millet olduğumuz için en ufak bir aksamada bizi düşürmeye çalışacak onlarca devlet bulunmaktadır.
Barış diye kendimizi saf bir insan gibi Rusya, Ermenistan, Yunanistan, İran, Çin gibi kinlerini yüzyıllardır saklayan devletlerle dost kalacağımıza kendimizi ikna etmeye kalkarsak, barışılmaz bir düşmanla dostane ilişkiler kurmak adına daha önce vazgeçilip zaman kaybedilmiş ülkülerimizden bir kez daha taviz vermiş oluruz.
İşte bize böyle kinli gözlerle bakan milletlere karşı, varlığımız dışında bir tehdit daha var; kurulacak bir Turan devleti. Bazı milletler bizi bizden daha iyi tanıyor olacak ki, böyle bir birliğin kurulmasını görmeyi bırakın, ismini duymaya bile gelemez. İşte bizim ülkülerimizin, barış diye yalan bir mefhum üzerine değil, zalimi titretmek düşüncesiyle kurulduğunun açık örneğidir.
Böyle asil bir ülkü için bilinçlenmesi gereken kitle de yok değil. Vatan dediğimiz yeri sadece Türkiye ile sınırlı görenler var. Kazakistan da, Özbekistan da, haritalarda kızıl Çin’e aitmiş gibi gösterilen Doğu Türkistan da en az Türkiye kadar bizim vatanımızdır.
Kurulacak bir Turan’ı diğer milletleri dışlamak olarak gören, kızıl elma ülküsünü de emperyalist bir zihniyet olarak kavrayan bir kişi için elbetteki bu ülküler gerçekleştirilmesi güç, hatta imkansızdır.
İşte onlar bu yüzden tarihteki yerlerini bir türlü alamamışlardır. Turan’ı gereksiz bir ülkü olarak gören kişilerin, ataları gibi tüm kandaşlarıyla bir araya gelinmesinin güzelliğini anlayamayacak kadar gözü kör, kulağı sağırdır.
Türk ülkülerinin gerçekleşmesini isteyecek olanlar Acem, Rus, Çin olmayacağı gibi, onlarında bu birleşmeyi tehlikeli olarak göreceklerini biliyoruz.
Farklı milletlerin korktuğu bir birleşmeyi neden bizim ülkemizdeki Türkler (!) istememektedir ? Ermeniden alınacak bir intikamın, Rus ayılarını hizaya dizmenin, Aceme güney Azerbaycan’ın hesabını sormanın ne gibi zararı olabilir ?
Sağımızda da solumuzda da birlikler kurulmuşken, bizim bir Türk birliği kurmamızın ne gibi bir yanlışlığı olabilir ? Onlar sınırlarını birleştirmiş olmasalar bile aynı planlar için uğraşırken, biz neden sınırlarımızı birleştirip Türk ülkülerinin peşinden koşmayalım ?
Türkiye hepimiz için yeter deyip, akıllarında ilelebet hayal kalacak kürdistan kurmak hevesi olanlara kanacak değiliz. Ya da yüz sene öncede kaldı bizim kavgamız diyen Ermeni’ye de inanacak değiliz.
Türk, etrafı yüzyıllar boyunca aşınmayan kinleriyle bekleyen milletlerle dolu olduğu için her zaman nöbette olmalıdır. Turan’ın batısında nöbet tutan Türkiye, artık kandaşlarıyla bir araya gelmeli ve Turan’ın doğusuyla bir olup harp marşları çalmalı, zafer marşları yazmalı.
Bu, ne hayal bir ülküdür ne de geç kalınmış bir birleşmedir. Bir gün yine bir araya geleceğiz. İşte o zaman gerçekleşmiş ülküsüyle, geçmişte döktüğü gözyaşlarıyla buna sebep olanları boğmaya gelecektir Turan.
YORUMLAR
Bugün insanlarimizi "sevgi" "baris" "hosgörü" "kardeslik" gibi kulaga ve gönüle hos gelecek olgularla zehirliyorlar.
Nasil olur da bu güzel olgular zehir olur, bak ben profilime "dünyayi sevgi kurtaracak" yazan bir şairim,
bak ben profiline "baris en büyük erdemdir, sevgi sonsuzdur" yazan şaire'yim, diyenleri görür gibi oluyorum.
Bütün Türkler "sevgi pıtırcıklıgı" oynamaya basladigi anda, tepemize binecek o kadar çok düsman varki, bunu milletimize anlatmak çok zor. Malesef Türk insaninin kimyasi ile oynanmis, algilari ile oynanmis.
Türkler Anadolu'dan sürülmelidir, bu kahrolasi müslüman Türkler buralardan defolmalidir, geldikleri yere, Asya'ya ve hatta mümkünse cehenneme yollanmalidirlar diye düsünen kocaman mihraklar bizim zayiflamamizi tam kivama gelmemizi bekliyorlar.
Ama gelde bunu "sevgi pıtırcıklıgı"ndan baska birsey bilmeyen, evimizi, yerimizi, yurdumuzu, vatanimizi, devletimizi elimizden almaya kalkan kimse yokmus gibi hülyalarla yasayanlara anlat.
Bu millete senin benim gibiler lazim Batuhan, varolasin asla yolundan dönmeyesin.
Sen deli olmazsan ben deli olmazsam, bu "sevgi pıtırcıgı" sözde akıllı zihniyet ile, elimizden herseyimiz gider. Bunlar akıllı ise, varolsun delilik.
Yeni nesile bir vatan bile birakamayiz.
Alp Aldatmaz tarafından 12/20/2015 5:59:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
Batuhan Çanakcı
Öyle ya da böyle ortada olan bir gerçeklik var ki, savunmasız bir Türk köyü var denilse kadın çocuk demeden katletmek için sıraya girecek olan, daha fazla Türk kanı isteyen soysuzlar var. Bu bir paranoyaklık mı ? Kesinlikle hayır. Doğrudan doğruya tarihten tecrübe ettiğimiz ve bugün de düşmanlarımızın gözlerinden dahi anladığımız, göz ardı edilemez bir hakikattir. Ben her türlü ihaneti yaşayacağım, sonra biri bana eski eskide kaldı diyecek ve mesele kapanacak öyle mi ?
Evet, dediğin gibi barış, kardeşlik masallarıyla milletimizi uyutanlar var. Ama bu milletin uykusu hafiftir. Senin benim gibi birkaç kişi ses çıkardığı zaman hemen yerinden kalkar, ki bu da yabancı kanlıların hiç istemeyeceği bir şey olur. Onların istemedikleri günleri dört gözle bekliyorum !
Alp Aldatmaz
Bize sevgiyi bu ikiyúzlüler elbette anlatamazlar.
Türkler ceviz agaci ile de dost olur, sabaha kadarda sohbet eder, kimse Türklerin sevgi hududunu ölçme haddine dahi sahip degildir.
Biz kucagimiza aldigimiz oglak ile, bir yavru hayvan ile kardes gibi, onun arkadasi gibi olabilen bir binlerce yillik gelenegin devami olan milletin mensuplariyiz.
Fakat iste gel gelelimki, bu hokkabaz zihniyet, bize sevgiden dem vurmayi marifet saniyor, gençlerimizi de kandirabildiklerini söyleyebiliriz.
Simdi bak bu sitede de görebilirsin, Gazze için yazilan siirler sózler yazilar görürsün, ama daha hududumuzun yaninda bombalanan Türkmen camilerini, öldúrülen müslümanlari görmezler.
Hatta sadece müslúman degil konu, sadece Túrk degil, gönül ister ki, biz o kadar büyük ve dirayetli bir milletiz ki, biz herkesin umuduyuz.
Dürzi'lerin, nusayrilerin, kipti'lerin, süryanilerin, ezidi'lerin, mecusilerin bilumum insanlarin umudu bu cografyada millet olarak Türk Milleti, devlet olarak Türkiye'dir.
Fakat Türkiye malesef tuhaf tuhaf iktidarlarla, ne büyüklügün farkinda, ne de bu büyüklügün farkinda olsa da kendilerinden gelmedigini, bu gücün dayanaginin kaynaginin bizzat Türk Milleti oldugunu unutuyorlar.
Ben son makalemde yari espirili anlatirken, hani keldani'yim, ben asur'iyim diyebilen birileri varsa bugün Túrkiye'de, bu bizim ne kadar búyük ve samimi bir millet oldugumuzun ispatidir. 1000 senedir hiçkimseyi toplu yok etmek gibi emel gütmedik, Túrk devleti ve milleti güçlendikçe, biz Túrk olmayan ve aci çeken herkesin de umudu olacagiz, onlarin da emniyet içinde yasamasina imkan saglayacagiz, yeter ki Türk'e baskaldirmasinlar.
Türk büyüktür, merhamet sahibidir. Allah'in vasiflarini tasiyan o birilerinin bahsettigi basbakan ve cumhurbaskan degildir.
Allah'in merhamet gibi, dirayet ve kudret gibi vasiflarini bütún olarak milletimizde görebiliriz. Sahislarda degil.