Dünya, ah bu yalan dünya dediniz, vefasız dünya dediniz, hiç düşündünüz mü bunları derken ? Şimdi yalan olan dünya ama ben yalancı değilim. İşte gerçek bir dünya olduğu için bunu demişler adıma. Lakin vefasız değilim, bunu kabul etmem. Bir düşünün, acaba siz mi ? ben mi ? vefasız olan. Bakın ben size neler neler sundum, ne ikramlarda bulundum. Hangisini düzgün kullandınız ? şimdi ben soruyorum, hadi bakalım cevaplayın. Size sunmuş olduğum neleri düzgün kullandınız bakalım ? Bakın sizin ve benim olan, can damarlarımızı nasıl tükettiniz. Örneğin toprağı nasıl kullandınız, öyle hor kullandınız ki artık üstünde ot bile barınmıyor. Çünkü hormon verdiniz, gerekli gereksiz ilaçladınız, güneş ve hava size yetmedi. Ya havaya ne yaptınız, onu da kirlettiniz işte. Ozon size güneşi süzerek, yeterini, faydalı olanı yollardı ama bacanızdan çıkan dumana dönüp bakmadınız bile. Ya eksozlardan çıkan zehirli gazlar, fabrikalara filitre takıp kullansaydınız olmaz mıy dı ? Kim kaybetti şimdi ? Bakın suları tükettiniz, zamanla idareli kullansaydınız bunlar olurmuydu ? Evelere bakalım, çocuğunuz diş firçalarken ona demediniz, suyu boşa akıtma. Evet evlerde yıkanan, balkonlar, halılar, şarıl şarıl akan sular. Okyanus olsa biter, oysa balkonları silelim demedik, arabalar yıkadınız, suları boşuna akıtınız ve tükettiniz.

Evet şimdi vefasız kim bakalım ? Bir yalan dünya daha yok, nerede yaşıyacaksınız. Ben de üzülüyorum, beni öyle hor kullandınız, oysa size neler neler sunuyordum güneşin, havanın desteği ile türlü yiyecekler, hava, su, güneş. Birlikte yaz kış sizin için ürettik ama şimdi toprak çatlamış artık dur diyor. Hiçbir şey veremiyor çünkü yok oluyorum diyor. Orman, yakıyorlar beni, yeşilliği değil beton istiyorlar diyor. Dallarımı budadılar, nefesimi kestiler diyor. Sular isyankar, damla damla akıyor ve bitti işte, bitti.

Daha neler neler yaptınız bana, ben sizden sadece kendiniz için güzel şeyler istemiştim. Güzel kullanmanızdı dileğim, şimdi siz de, ben de ortada kaldık, iyimi oldu ?
Gurbet meleği