- 1101 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aile kavramı üzerine...
Hayvanlar düşünemezler belki ama onlara verilen bir duygu vardır. Aynı zamanda güdüleri de vardır. Bu ikisini birlikte kullanmak içinse aileye ihtiyaçları vardır. Hayvanlar dünyaya geldikten sonra anneleri aracılığıyla korunma, yeme, içme, yatma, kalkma, uyuma veya avlanma gereksinimlerini anneleri aracılığıyla kazanırlar. Yani güdülerini kullanmayı öğrenirler. Hayvanlara bile böyle duygu ve güdüler verilmişken insanlarda bu durum daha önemli ve değerli olması gerekmektedir.
İnsanlar çok duygusal varlıklardır. Çünkü doğduktan sonra ortalama yirmi yaşlarına gelinceye kadar bir aile olgusu içinde yetişiyorlar. Ailesi onu hayata hazırlıyor. Koruyor, öğretiyor, besliyor vb. O birey büyüyor sonra, ailesinden özgürlüğünü alıyor. Ve artık kendisinin bir aile kurma vakti geliyor. Bireyin yeni ailesinde her ailedeki dayanışma, yardımlaşma, sevgi, saygı aynı fakat bu sefer roller farklı. Yirmi yaşına gelene kadar ailesine muhtaç olan o kişi korunma, sevgi, saygı, gibi ihtiyaçlarını ailesinde öğrendiği gibi şimdi kendi eşine ve çocuklarına öğretmek veya hissettirmek durumunda.
Aile bilim adamlarına göre “en küçük halk topluluğu, yapı birimi ” olarak tanımlanır. Bir toplumda aile ne kadar güçlü ise o toplum o kadar güçlüdür. Çünkü her şey ailede başlar. Kötü alışkanlıklar da, iyi alışkanlıklar da. Eğer, bir ailede babanın kendi büyüklerine saygısı yoksa çocukları büyüdüğünde de ona saygısı olmayacaktır. Atalarımız buna esprili bir şekilde yaklaşmışlardır ve şöyle demişlerdir; “Armut dibine düşer “ demişlerdir.
Birçok şeyi ailede öğreniriz. Özellikle sevgiyi ve saygıyı… Sevgiyi ve saygıyı iyi bilen bir toplumu hiç kimse yıkamaz. İşte o sevgi ve saygıyı da ailelerimizden öğreniyoruz.
Aile denince akla sadece anne ve babalarımızın olduğu ev gelmemeli akla. İş arkadaşların herhangi bir spor dalındaki takım arkadaşların veya sınıf arkadaşların bunlarla da aile kavramını yaşadığımız zamanlar olur kimi zaman. Çünkü günün sekiz dokuz saatini iş arkadaşlarınla, takım arkadaşlarınla veya sınıf arkadaşlarınla geçirebiliyorsun. Örneğin takım arkadaşlarınla paylaştığın o takım forması için, ortak bir başarı için savaşıyorsun, mücadele veriyorsun. Çünkü sonunda takım arkadaşlarınla başarıyı kutluyorsun. Birlikte kazandığın o başarıyı. Fakat daha önemlisi ise kötü bir sonuç alındığında yaşanıyor. Çünkü o zaman dayanışma vakti, o zaman teselli vakti, takım olarak birlikte aldığın başarısızlığın sonucunda birbirine destek olmak vakti. Ve eğer iyi bir takımsan zorluklara göğüs germişsen, arkadaşının hatasını kapatmak için uğraşmışsan ve kapatmışsan… Zamanı geldiğinde takım arkadaşının da senin hatanı kapatmak için savaşacağını biliyorsan iyi takım, bunun sonucunda da iyi bir ailedesin demektir. Sonrasında ise başarının gelmemesi elde değildir mutlaka başarıyı tadarsın.
Gurbetlik diye bir şey var hayatımızda. Gurbet, kelime anlamı “Ailenden ve şehrinden uzakta başka bir şehirde hayat sürmektir”. Ailenden uzaktasın, seni büyüten o sıcak yuvadan uzaktasın… Ya iş için, ya okumak ya da askerdesin. Ailenin kıymeti çıkıyor orda ortaya sevgisi içinde bir kor gibi ama mecbursun uzakta olmaya gurbetlik ya adı mecbursun. Yalnızlık psikolojisiyle yaşamak zorundasın bir süre. Askerdesin çünkü orası asker ocağı ana kucağına benzemez. Ah şimdi annem yanımda olsa da doya doya sarılsam dersin ama gurbeti çekmek zorundasın.
Aile bizim kültürümüzde o kadar önemli ki o kadar güçlü ki düğünümüzü, üzüntümüzü ailemizle paylaşırız. Bir yuva kurmak istesek bile bir büyüğümüz olmadan kız vermezler. O babanın dağ gibi bir köşede durması bile size güven verir. Annelerimiz ise bir sıkıntımızı veya sırrımızı dinlemek için her zaman hazırdır destekçindir hep.
Bazen ise ailenden kötü bir haber gelecek diye çok korkarsın. Bir haber alamazsın ve aklına hemen kötü düşünceler yerleşiverir hemen. Haber alabilmek için çok uğraşıyorsun korkuyorsun çünkü ne oldu diye. İşte o korku var ya o insanın ailesidir. Ailene olan bağından dolayı duyduğun korkudur. Bazı zamanlar ise ailenden birisi bir başarı kazanır. Annen veya baban işinde başarı yakalamıştır ya da çocuğun okulunda veya herhangi bir yarışmada başarılı olmuştur onun başarısından dolayı senden mutlusu yoktur. İşte o mutluluk o sevinç senin ailendir. Çünkü aile bir duygudur, ailene olan duygularındır. Çünkü aile bir düşüncedir, ailenden birisini kendinden daha fazla düşünmektir.
YORUMLAR
Aile kavramı çok önemli bir birlikteliktir öncelikle. Sıcak ve kutsal yuvada olan belli bir düzendir. Çocuklar büyüdükçe karakterleri değişime de uğrayabiliyor, zaman geliyor inanamıyorsunuz nasıl olur nasıl oluyor diye. Genlerin rolleriyle faklılıklar olsada özüne dönebiliyor.Temel çok önemli ...
Ah şimdi annem yanımda olsa da doya doya sarılsam dersin ama gurbeti çekmek zorundasın.
(Ben o gurbeti iki çocuğumdan yasayan bir anne olarak, hayat onların artık kuşlar yuvadan uçtular, Çok zor olsada gurbeti çekmek zorundayız. Anne ve babanın gözünde, kaç yasına gelseler de hala büyümeyen çocuklarımız ,bizleri anlayın sizleri halen çocuk olarak görmekteyiz... Güzel bir sayfaydı efendim tşk.ler emeğe...
Saygılarımı bıraktım...
Halil EROL
ailenin değerini ne olduğunu anlıyoruz
saygılarımla. . .