KÜÇÜK CEFAKAR ADAM-SENARYO

• 18 Aralık 2015 Cuma 20:04:36

KÜÇÜK CEFAKAR ADAM

SENARYO/ÖYKÜ
MUHAMMET HANEFİ TAŞKIN



SAHNE 1 KÖY YOLU/OTOMOBİL/İÇ/GÜN
Yer: Ulubey köyü toprak yol
Tarih: 18/12/2015 saat 4.00
Sami bey emekli öğretmendir İstanbulda ikamet etmektedir Çok sevdiği arkadaşı Celal’in oğlunun düğününe katılmak için İstanbul dan Uşak’a gelmiş düğüne katıldıktan sonra 1977 model bir reno arabayla Uşak otobüs terminaline gitmektedir. Yollar çok bozuktur.Araba sarsıla sarsıla gitmektedir
SAMİ: Buranın yolarıda çok bozukmuş
TAKSİCİ: Buna şükür
SAMİ: İstemez misin devlet buranın yolarını asfalt yapsın
TAKSİCİ: isterim tabi oda olur inşallah
SAMİ: neden sıkıntıya rıza gösteriyorsun
TAKSİCİ: gayrı memnunların pek çok cihan devleti yıktıkları görülmüştür ama bir köy kurduklarına dair bir kayıt yoktur. Elbette ki hizmet bekleriz ama sabır gerekir. Devletimize güvenimiz tamdır devlet millet omuz omuza yükseleceğiz.
SAMİ : bunca yıllık eğitimcilik yaptım ama sen iki cümlede bana ders verdin

SAHNE 2 KÖY YOLU/DIŞ/GÜN
Köy yolunda 9-10 yaşlarında gösteren bir çocuk. Cılız 50 kilolarda sırtında bir çuval iplerle sırtına bağlanmış hava kararmak üzere yükü ağır hava soğuk sırtında 40 kilo yük.taksiciye
SAMİ: bizim tarafa gidiyorsa arabaya alalım sevaptır
TAKSİCİ: emrin olur ağam küçüğü sevindirmiş oluruz

SAHNE 3 KÖY YOLU/DIŞ/GÜN
Sami arabanın penceresinden başını uzatır.
SAMİ: küçük ne tarafa
ÇOCUK:Şehire doğru
SAMİ: atla arabaya bizde şehre gidiyoruz
ÇOCUK: Allah razı olsun beyim
SAMİ: yükünü bagaja koy
ÇOCUK:tamam beyim
Çocuk bagajın kapısını açar ve yükünü koyar sonra kapıyı açıp koltuğa oturur.

SAHNE 4 TAKSİ/İÇ/GÜN
Sami bey ön koltuktan arkaya döner ve sohbete başlar.

SAMİ: hayırdır akşamüzeri nereye gidiyorsun
ÇOCUK: Şehire gidiyorum tüccara yemiş götürüyorum
SAMİ: Adın nedir
ÇOCUK: Ali derler bana şehit oğluyum
SAMİ:Neden sana şehit oğlu derler
ALİ: babam ben 1.5 yaşındayken Hakkari’de şehit düştü künyesi ile albayrağa sarılı tabutu geldi. Künyesini ben taşıyorum
Boynundan künyeyi çıkardı. Sami’ye gösterdi
SAMİ: Allah rahmet eylesin mekanını cennet etsin
ALİ: Bir de şeref madalyam var ama o nu bayramlık takım elbiseme takıyorum kaybolmasın
SAMİ: Kaç yaşındasın
ALİ: 14 yaşındayım
SAMİ: hiç o yaşlarda göstermiyorsun daha küçük gösteriyorsun. okuyor musun
ALİ: nasıl okuyayım be dayı anneme, neneme, 2 teyzeme, bir kör dayıma ben bakıyorum şehit aylığı var ama oda yetmiyor şimdi şehre incir kurusu götüreceğim tüccara vereceğim ondan sonra satacağımı satacağım alacağımı alacağım sonra tekrar köye döneceğim. Şehirde Karesi otel var benim amcamın orası orada kalacağım
SAMİ: kaç kilo yemiş götürüyorsun
ALİ: 40 kilo
SAMİ: sen kaç kilosun
ALİ: 55
SAMİ: yani neredeyse kendi ağırlığın kadar yük taşıyorsun yürüme kaç saatte şehre varırsın
ALİ: 6 saatte.
SAMİ: yorulmaz mısın?
ALİ: yorulmak mı yok dayı 9 yaşından beri çift çubuk benim elime bakıyor biz Anadolu çocuğuyuz yorulma nedir bilmeyiz. Büyük teyzemi muhtarın oğluyla nişanladık yüküm biraz azalacak muhtar kızı benden istedi haaa.. ailenin reisiyim yanlış anlama
SAMİ: Oooh ne güzel bide seni nişanlasaydık bak ne güzel bir eve bakacak kadar kendini ispat etmişsin
Ali iç çekti dertlendi
ALİ: ah be dayı yarama dokundun bir yarim var idi benle yaşıt söz kestik ama köyün piçleri yarime dokundular . Jandarmadan buldular birde Allahlarından bulsunlar



SAHNE 5 ŞEHİR/OTEL ÖNÜ/DIŞ/GECE
Külüstür araba şehirde bir caddeye girdi solda Karesi otel vardı saat akşam 6 civarıydı Ali arabadan inmeye hazırlanıyordu.
SAMİ: Ali kardeşim senin gibi yiğit senin kadar delikanlı görmedim ben bunca yaşımdayım senin kadar mücadele etmedim yiğidim Allah’a emanet ol başını dik tut hiçbir zaman mücadeleden vaz geçme eğer vazgeçersen hak etmeyen biri kazanacak bizede dua et
ALİ: hadi kalın sağlıcakla