Bir Fincan Kahvenin Hatırına Çıkmalıydı Bu Kitap
Kahve, kadim devirlerden günümüze uzanan yolculuğunda her konaklama yerinde uğradığı her beldede özenle ve içtenlikle karşılanan hatırlı bir yolcu. Kavrulması, dibeklerde dövülmesi bakır bir cezvede ımıl ımıl kaynaması ;fincanına döküldükten sonra köpük köpük gülümsemesi başlı başına bir seremoni. Bu hatırı sayılan içecek, şiirlere ve şarkılara konu olmaktan da kurtulamamış hiçbir zaman. Kâh Karacaoğlan ’ın dizelerinde, kâh Çerkez’in Kahvesinde sürdürmüş saltanatını. Ona hep itibar edilmiş.
İşte bu fakir de bir vakitler dillere pelesenk olan bir şarkıda geçen “Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı./ Ömrümü ben sana verdim beni sevsen ne vardı” dizelerinden esinlenerek “Bir Fincan Kahve Olsa” adında mütevazı bir kitapçık bastırmak için niyet-i halise ile girişimde bulundu. Regulus Yayınları namıyla bilinen bir yayınevine gönderdi şiir kitabı dosyasını. Ve başladı beklemeye . “Bekle ki kitap basılsın” modunda hâlâ bekliyor. Yayınevinin kitap basımı için öne sürdüğü ön sipariş süreci de tamamlandı. Stokta kitap kalmadı(!); ancak hâlâ bekleme süreci nihayetlenmedi…
OYSA, BU KİTAP; BİR FİNCAN KAHVENİN HATIRINA BASILMALIYDI. Basılmalıydı ve her kahve tiryakisi, kahvesini yudumlarken okumalıydı bu kitaptaki kahve kokulu şiirleri... Her şiir kahveden yükselen kahve kokusuna karışmalı idi.
Ayrıca bu kitabın basılmaması peşinden gelecek kitap dosyalarının gün ışığına çıkmasına da ket vurdu. Şevkimizi kırdı. Şevkimizi kıranın şevki kırılsın demiyoruz. Lakin bir ses bir ışık bekliyoruz. Kitap yayınlansın ki diğer kitapların önü açılsın. Çaya dair kahveye dair yazılanlar okuyucusu ile buluşsun. Bendeniz de kitaba ön sipariş verenlerin kitap ne oldu sorusuna muhatap olup mahcup olmaktan, sahtekar kertesine düşmekten kurtulayım artık...
Ankara, 17.12.2015 İbrahim Kilik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.