- 437 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Devleti Tanımayan Hendekçiler
Birkaç tane kendini bilmezin elinde silah, dilinde "faşist devlet" sözü ve bunun kadar saçma hayalleriyle birlikte, kendini "devleti tanımama" rüyasına kaptırmış ve bu ahmakça hedefleri için hendekler kazıp, yollara patlayıcı yerleştirip, sıkışınca da etekleriyle görülebilen insan bozuntularının yaptığı saçmalıklardır bunlar.
Devleti tanımamak gibi bir hataya düştüklerini ancak ölünce anlayabilecek olan beyinlerin devletle tanıştırılması pek de zor olmuyor tabii. Bu tanıştırma görevini de askerlerimiz ve polislerimiz üstleniyor. Gece gündüz orada ter dökenlerin "sivil halk bilinçli bir şekilde devlet tarafından katlediliyor, siz de bunların maşası oluyorsunuz" gibi adice ifadelerle karşılaşmaları, başlı başına nasıl zor bir iş yaptıklarını gösterir nitelikte. Hepsinden önemlisi, canları pahasına vatan görevi yaptıkları gerçeğidir. Böyle kutsal bir görevin üstlenicilerine dahi katil muammelesi yapılması sinir bozucu bir tavır olarak karşımızda durmaktadır.
Meydanlarda, olmayan bir direnişten bahsedip, karakter bozuklukları gereği kaçak dövüşen etekli teröristleri dahi destekleyebilen rahatça konuşmalar yapmakta olanlar var. İfade özgürlüğünün de bir yere kadar olduğunu, vatan için mücadele edenlerin suratlarına "katilsiniz" demenin ağır bedellerinin olacağını göstermekte yine devletin görevlerindendir. Bu vatan düşmanlarının kafalarına estiği yerlerde, istedikleri şekilde yaptıkları haince konuşmalarına seyirci kalınmamalıdır. Üniversitelerin dahi bu hassas konuda ne hallerde olduğunu bu meselelerle az çok ilgilenen kişilerin bilmesi ise şaşılacak bir şey değildir.
Kendisini kaptırdığı ideolojilerin etkisiyle vatan düşmanlığı yapan, askere, polise "katil" diyen alçak insanlara, şehit çocuklarını düşünmelerini söyleyecek olsanız, saniyeler önce insanlıktan bahsediyor olduğunu unutacak bir halde, size verdiği cevaplarla aslında ne kadar cani insanlar olduklarını fark edeceksiniz. Üniversitelerde, sokaklarda, meydanlarda sadece vatan değil, ayrıca insan düşmanı da olan bu hainlerin ya ölümle ya da ait oldukları devletlere gönderilmelerini istemek ise bizim en büyük hakkımızdır.
Şehit olmuş askerlerimize, polislerimize selam olsun. Hainlere karşı savaşını sürdüren ve korkusuz bir şekilde bir an önce arkadaşları gibi şehadete koşmak isteyen yiğitlere ise Allah sabır ve kolaylıklar versin.
YORUMLAR
Yazılması gerekenleri yazmışsınız. Birkaç hafta önce cumhuriyet gazetesi almıştım. Sırf o açıdan da bakabilmek için. İkinci sayfasında havaya ateş eden ve tekbir getiren özel harekatçıların, halkta korku oluşturduğunu yazıyordu. Hiç demiyordu ki bu, şehit vermeden operasyonu tamamlayan özel harekatçıların sevinci... Hani derler ya küfür etse daha iyiydi diye. Tam öyle bir durumdu işte. Adamlar orda milleti için canını ortaya koyarken, milletinin satın aldığı gazetede çıkan habere bak..
...
Iğdır'da görev yapan bir özel harekatçı arkadaşım vardı. 16 polisin şehit olduğu o gün, şehitlerden ikisinin özel harekatçı olduğunu duyunca onu aramıştım. Bana bir saat sonra döndü. Hastahanedeymiş. Devresi, arkadaşı şehit olmuş. Yarım dakika anca konuşmuşuz. O zaten ağlıyordu. Benide iki dal sigara anca kendime getirdi. O günü asla unutmam. Şimdi birileri, benim bu arkadaşıma, bu polislere, bu askerlere dil uzatıyorsa,,
...
Haklısınız.. O dili kökünden koparmalı..Devlet gerektiği yerde ceberrut olmalı.