Onlar sizi-bizi, kendilerinden olmayanları böyle severler dostum! Uzaktan uzağa!..

Sizi-bizi yakınlarında içlerinde istemezler onlar.

İşte böyle insan sever, insan hakları, hak ve özgürlük, demokrasi savunucularıdırlar bunlar.

Uzaktan, hep uzaktan... Neden mi uzaktan? Çünkü aramıza fitne sokar, çatıştırır; bizi bize kırdırır, gidişata göre birimizden arka çıkarak diğerine kurşun atar ve sonuçta ölen biz kazanan, yaşayan o olur.

İşte böyle; belayı kendilerinden uzak tutarak severler. Evinizde oturun, biz size sonuna dek bakarız demelerindeki asıl amaç budur. Onlar bunu hep yaparlar ve bizlerde buna hep inanırız. Onlar Musa’nın; İsan’ın, Davud’un, kısacası Muhammed ümmeti dışında tüm insanların hak ve özgürlüklerinin savunucusudurlar. Bırakın aralarında soy ırk ulus ayrımı çatışmalarını, din ve mezhep çatışması duydunuz mu bir iki kısa metrajlı film(!) dışında. Her fırsatta parlamentolarıyla koşup ülke iç işlerini sözde insan hakları adına karıştıran Büyük Baba ADB komutasındaki bu ikiyüzlü Avrupa işte son mülteci olaylarında neler yaptı hep birlikte gördük. Onların yaptığını, çıkardıkları yasaları ve aldıkları önlemleri biz ve bizim gibiler alsa idiler göreydiniz neler olurdu? İnanın hayal edemezsiniz. Merkel hatun başta olmak üzere, şimdi kimler kimler tarafından sorguya çekiliyorduk?!

İşte böyle insan sever, insan hakları, hak ve özgürlük, demokrasi savunucularıdırlar bunlar.

Biraz daha zorlarsanız ülke sınırlarını, sabır sınırlarını yıkmış olacağınızdan insan olma haklarınızı yitireceğinizden en net önlemlerle( canınızla ödeyerek) durdurulacağınızdan kuşkunuz olmasın ey sığınmacılar.

Bizlerden almak istedikleri için bizlerle yapmaları geren kavgayı bize yaptırır kendileri bu dünya barışı filminin yönetmen ve senaristi olarak otururlar koltuklarına.

bırakın insan haklarını top yekun ülke haklarını ihlal ederler;

havadan, karadan, sudan,

uzaktan, yakından,

üstten, alttan, içten dıştan

İşte böyle savunurlar bunlar İNSAN/lLARININ haklarını.


BU GÜNKÜ DÜNYA
Bu dünyanın sonu ne olur dostlar?
Her yandan bir başka sesler duyulur.
Füze,atom,uydu tanıdık dostlar,
Altı oyuk nice üsler kurulur.

Boşa bir kavgadır, yürütür kimi,
Yoksul ülkelerdir oltanın yemi.
Güçlünün güçsüzü yok etme demi;
Her dostlukta, yapay süsler bulunur.

Yardım eli deyip uzanır eller,
Bombaya dönüşür sunulan güller.
Sahte barış döker riyakar diller,
İçten ’Vurun! ’; dıştan ’Kes’! ler duyulur.

Mızrağı kalkanı dizgini tutan,
Her yanda at binip cirit oynatan.
Ölmeden öldüren yalayıp yutan,
Ya mazlumun ahı kimden sorulur.

Güya dünya barışını korurlar.
Vurup kırıp sora arka olurlar,
Onlar kimin ne olduğun bilirler
Yalancıktan, sahte, küsler yorulur.

Tükenen terörü döllendirirler.
Yakar ortalığı küllendirirler,
Dostu düşman edip gücendirirler,
Marifetler ayrı dilden sunulur.

Özet:
Keyfiniz mi kaçar silahlar sussa?
Herkes şu dünyadan nasibin alsa.
Dil, din, birde ırkta ayrım olmasa
Bence, barış ancak öyle korunur.