- 454 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UMUDA YOLCULUK
Sanki daha önce görmüş gibiydi bu filmi; aynı şeyler var gibi
Senaryoda. Oyuncular bile aynı formatta.
Oysa onca sabahlar çok erken saatlerde epeyce “umut tohumu”
Ekmişti elbet bir gün işine yarar diye. ”Kader” gülecekti elbet bir gün
Yüzüne. Her tamamdı da bir tek “kader”i bulamıyordu aradığı yerlerde.
“fal tutma” gereği duymadı papatyalardan, umutsuz yaşanmayacağına da inandırmıştı bir kere kendini. Her “umuda yolculuk”a başladığında, ertesi
Gün alırım bir haber “kader” den nasılsa “şöhret” başlangıcına demek geli-
yordu içinden. Sabah ayazının soğuğu vurdukça mini etek giymek zorunda kaldığı bacaklarına, dayan diyordu az kaldı “kader”in uzaktan duyuyorum sandığı sesi.
Hızla tükenirken buz gibi sabahın ısıran soğuğu, bu günlerin sıcağı da
Var diyordu nasılsa. o denli çok şey bırakmışken dünlerde ekip bir kenara
Bırakılan bir tek tohumları çıkıyordu “meyvesiz”
Bir set daha sonlanmaktadır artık; yardımcı yönetmen seslenecek
Birazdan “çekim için teşekkür” edecekti “yardımcı arkadaşlar”a Bir tek
Soğuktan morarmış dudaklar ve titreyen diz kapakları kalacaktı onunla.
Biliyordu kendisi de “Şöhret” uğruna bu “Kader”e katlanmak gerektiğini.
Hani bir gün elinden aldıklarında özgürlüğünü, demir parmaklıkları
Üzerine kapatırlarken “Allah kurtarsın” dileği sunarlarya sana “tepsi”de kur-
Tarmayacağını bildikleri halde.
Sen hazırlan yine evinin yolunu tutmaya. Umudu kesme asla “Kader”
Duyacak bir gün seni nasılsa, devam et Yarın belki yeniden “Umuda tutumaya”
Mehmet TAHMAZ 01-02-2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.