- 516 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
PATRON BİR DARBE YAP
MAZİYE YOLCULUKLAR - 74
Kurbanım olasın patron bir darbe yap.
İnsanlığı, güzelliği, demokrasiyi kavramaz senin çap.
Dövülmekten, aşağılanmaktan, bağlanmaktan, işkence edilmekten mutlu oluyoruz.
Biz mazoşistiz…
Bize acı verilmesinden, eziyet edilmesinden inanılmaz zevk alıyoruz.
Geç kaldın patron, seni özledik.
Çabuk gel, darbe yap.
Ayaklarının altına al, bizi ez.
Süründür…
Kan revana büründür…
Darbe zamanı senin günündür…
Sağ göster sol vur…
Sol göster sağ vur…
Her köşe başında dur.
Gelene gidene tuzak kur.
Babasının, dedesinin bir de doğacak çocuğunun hesabını ondan sor.
Sol yanı çürüsün, sağ yanında kalıcı olsun mor.
Sen büyüksün patron…
Sen kahramansın…
Sen böcek ilacısın…
Senin gözünde bizim böcekten farkımız var mı?
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
Tan ağarmadan, Güneş doğmadan, karanlıkların içinden çık rap rap gel.
Sen karanlıkların çocuğusun.
Sen hortumcunun, sadistin, sayın muhbir vatandaşın mavi boncuğusun. Patron, sen büyük patronların eli, dili, kolu, gocuğusun.
Okyanuslar ötesi sam babanın sofrasının kaymağı, balı, sucuğusun.
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
Binaların duvarları, tabanları, tavanları, koridorları insanoğlunun dayanılmaz acılarına tanıklık yapmaya hasret kaldı.
Feryatlar, figanlar, gözyaşları, inlemeler yok denecek kadar azaldı… Çabuk gel, darbe yap.
Kişiliksiz insanlar, sevmediklerinden intikam almak için birbirlerine iftira atmaya, ihbar etmeye hasret kaldı.
Bakkal, çiftçi, işçi, köylü, öğrenci, öğretmen, avukat senin tezgâhına düşer.
Siyasetle ilgileri olmasa da yetmiş iki saat ayakta, elleri duvarda bekletirsin.
Yetmiş iki saatte vücuttaki bütün kan ayaklarda birikir.
Ayaklar davul gibi olur. Önce ayakkabı bağları kopar. Sonra ayakkabılar yarılmaya başlar. Davul gibi şişmiş ayakları zevkle izlersin.
Unuttuğumuz “Aman Petrol” şarkısını son sesine kadar açarsın.
Adamlarının eline tütün balyalarının o kalın değneklerini verirsin.
Sizden petrol çıkaracağım diye gece gündüz dövdürürsün.
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
Kişiliksiz kişiler bir fare gibi sinmiş, ekmek kırıntısı bekliyorlar. Sen darbe yaptın mı onlar deliklerinden dışarı fırlarlar.
Silahı olan komşularını, hemşerilerini sıkıştırmaya başlarlar: “Bana şu kadar para vermezsen seni ihbar ederim. Bunun silahı var. Bir de örgüt üyesi yaparım. Başına ne geleceğini tahmin edersin…”
Bu tehdide hangi babayiğit karşı gelir. Fareler bol para kazanır. Sınıf değiştirip cardınlaşırlar. Seni de görmeye başlarlar…
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
Büyük sorgu evleri senin yolunu gözlüyor.
Yıllardır buz gibi havada soğuk su banyosu yapmadım.
Bacaklarımda romatizma da belirdi. Sen elektrik akımı verdin mi romatizma firar eder. Fizik tedavi yaptırmış olurum.
Ayaklarımın taban derileri çoktan patlamadı. Yine zevkle patlatırsın. Koridora tuzlu su dökersin. Suyun üzerinde “atçılık” oynarız… Patronlara binilmediğine göre yine sen bana binersin. Tuzlu suda gide gele ayaklarımın şişi iner. Günlerce şişir indir seanslarını sürdürürsün.
Çocukken salıncaklarda sallanırdım. Büyüdüm. Filistin askısında sallarsın.
Otuz iki dişimin otuzunu almıştın. İki dişim kalmıştı. Onları da al, hepsi takma olsun.
Elleri, gözleri bağlı işkenceyi özlemişiz. Mahkeme suçsuz görür de bırakırsa bir hafta sonra tekrar alırsın.
İstersen mahkeme kapısında alır, götürür infaz edersin…
Gözaltını doksan güne çıkarırsın. Doksan gün yetmezse kâğıt üzerinde bırakırsın. Yeniden giriş yaparsın. Altı ay gözaltı biterse cezaevinde devam edersin.
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
Bir “Kara Bela” bulursun… Köyleri basar. Kadınları, erkekleri köy meydanında toplar. Erkeklere hakaret eder. Bıyıklarını tek tek yolar. Bir kaç fasıl kaba dayak çeker. Sonra kadınları erkeklerin sırtına bindirir. Bir iki kilometre yürütür. Erkekler bir daha kadınlarının yüzlerine bakamaz.
Bu Dünya’ya geldiklerine de bin pişman olurlar.
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
Karşında iki büklüm duracak yöneticiler atarsın. Adı bilim adamı, kendisi bilim üretmekten aciz kişilerden, adı gazeteci kendi yağdanlık olanlardan, mevki sahibi olmak için kılıktan kılığa girenlerden bir meclis oluşturursun. Senin aklına gelmeyen kötülükleri, cinlikleri onlar yasa yaparlar.
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
Demokrasi, özgürlük, işçi hakları, insan hakları gibi kavramları çöpe atarsın. Zaten kırıntısı var.
Bize ne kadar demokrasi lazım olduğunu en iyi sen bilirsin.
Bize ne kadar özgürlük lazım olduğunu en iyi sen bilirsin.
İşçiye, memura ne kadar maaş verileceğini senden daha iyi kim bilir?
İnsan hakları senin vereceğin kadar bize yeter.
Senin vermediğin hak, hak mı olurmuş.
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
Gerçek demokratları içeri at.
Gerçek solcuları içeri at.
Gerçek sağcıları içeri at.
Gerçek Müslümanları içeri at.
Sahte demokratlar, sahte solcular, sahte sağcılar, sahte Müslümanlar seni geldiğin anda alkışlamaya başlarlar.
Etrafında pervane olurlar. Sen bile bu kadar kudretli olduğuna şaşarsın. Seni öyle bir havaya sokarlar ki “Dünya’yı ben yarattım” dersin…
Yapacağın mitingler çok kalabalık olur. Memurlara imza karşılığı bildirilir. Katılma mecburiyeti getirilir. Belediye otobüsleri o gün mitinge bedava adam taşır.
Sen toplananlara “böceklerim” “köçeklerim” dediğin an alkış fırtınası kopar.
Odun çıkarsalar kürsüye biz yine alkışlarız.
Netekim çok mitinge zorla katılmışım. Tecrübe konuşuyor patron
Gerçi miting kalabalığına katılıp ayrılmam saniyeleri geçmezdi ama korkusundan pek kimse ayrılamazdı.
Kurbanım olasın patron bir darbe yap…
Biz mazoşistiz…
12 Eylül öncesi çıkarılan fırtına senin eserindi.
12 Eylül senin eserindi.
12 Eylül sonrası ve günümüze dek süren karanlıklar da senin eserin.
En büyük sensin…
En kahraman sensin…
Biz seninle gurur duyuyoruz…
Fazla geç kalma, çabuk gel.
Bir darbe yap ez bizi.
Zifiri karanlıklarda boğ bizi.
Biz balık hafızalıyız.
Biz beyinden arızalıyız.
Biz mazoşistiz… Biz mazoşistiz… Biz mazoşistiz…
Biz mazoşist olmasaydık, bitpazarında bile kimsenin senin yüzüne bakmayacağını sen bizden iyi bilirsin…
YORUMLAR
mahmut bey,
ben mazoşist filan degilim, olmayi da dusunmuyorum :-))
Cok guzel, zevkle okudum.
slm,
abdullah
Mahmut Cantekin
Çok teşekkür ederim.
Eh, artık patron da darbe yapmazsa bu kadar yalvarıştan sonra -tabii çoktan, en azından hazırlığını yapmadıysa-, çok ayıp olur. Hele hele; böyle güzel bir şiire ve verilen emeğe çok yazık olur, patron!
................
Çok derin anlamlı, mükemmel bir hiciv ve ''anlarsın ya'' imalı bir şiir.
Yürekten kutlarım.
Selam ve saygılar