yeniden doğmak
muazzam boşluğunu yaşatıyor hayat.kimbilir hangi odalarda kimbilir kimlere nerelerde.ve bana kendi içimde.kocaman bir anlamsızlıktır hissettiğim.olsun diyemediğim ve kendi kendimi de üzme çabamdan asla vazgeçemediğim benim hayatım.her iniş çıkışında yeni umutlara tohum attı umutsuzluklarım.ne kadar gizlemeye çalışsamda hayat bana acıdı belki çıkardı oldukları yerlerden umutlara bezeyip sundu yollarıma.yaklaşık on yıldır çıkmış bulunduğum yolculuğum şu an bir terminalde bekliyor.bunun süresini ben de bilmiyorum.hayatımın kontrolü de ellerimde değil tatilde.yürüme hatta koşuşturma gücümü tam olarak kestiremiyorum ama bir yerlerden bazı biçimlerle devam etmeli bize danışılmadan ellerimize verilen hayatlarımız.yutkunuyor boğazımdan ta içerilere bir yerlere bir hızlı iniş hissediyorum.yüksekten bir anda hazırlıksız atlamanın verdiği hisse benzer bir boşluk.tekrar toparlanamayacak olmanın verdiği iç sıkıntısı.güneş doğmalı bir yerlerden üzerime yağan bu yaz yağmuru da elbet dinmeli yakınlarda.kimi zaman nasıl da güçlü durduğum yaşantım karşısında bazen de biçare ve bitik oluveriyorum.kendimi anlayamadan.sadece sayfalar dolusu yazmak sıkı sıkıya tuttuğum kalemimde kendim kaybolmak istiyorum.sonrada kalemin döktüklerini okudukça bulmak.yeniden doğmak.bunu oldurabilmek ve hiçbişeyi yaşanmamış kabul ederek yeniden başlamak herşeye.yeniden sevmek , yeniden insan olmak.hadi yeniden doğalım ....
YORUMLAR
Üstün Dökmen hoca,sık sık,"İnsanın yaşamını çalan iki büyük HIRSIZ var der,durur.Geçmişe ait pişmanlıklar,geleceğe ait kaygılar."
Galiba bu "hırsızları" kovmak gerekecek ama geçmişi "yaşanmamış kabul ederek değil;geçmişin değişmeyen tek "gerçeğimiz" olduğunu görüp,dersler alarak...
Bu yolun daha "sağlıklı" olacağına inanıyorum.Ve bir yazarın şu cümlesini de paylaşmak istiyorum:
"Daha önce hiç incinmemiş gibi sevin,seyreden kimse yokmuş gibi dans edin."