- 2104 Okunma
- 5 Yorum
- 3 Beğeni
ASKER ÇOCUĞU OLMAK
Ben bir asker çocuğuyum..babamın kaç tane tayin yeri gördüğünü tam olarak bilmiyorum..gittiğimiz hiçbir yerde üç yıldan fazla kalmamışız çünkü..memleketimle alakası olmayan bir şehirde doğdum..ve üç okul değiştirdim ilk öğretim bitene kadar..ama en mutlu olduğun an ne zamandı diye sorarsanız her gece babamın kapıyı çaldığında, annemin koştuğu anlardı diye kısa ve net bir cevap verebilirim size..bu anların kıymetini eve gelmediği gecelerde çok daha fazla anlıyordum..
iç Anadolu görevimiz kısa sürmüştü ..bir akşam babamın düşünceli eve gelişiyle annemin endişeli bakışları arasında kalmıştım yine.. babam tayinimiz çıktı diyordu. .doğu görevi.. şırnak diyordu.. annem bu kaçıncı doğu diyerek ağlamaklı gözlerle çıkıp gitmişti odadan. .babam bana sarılmıştı. .bilmiyordum babamın şehit olacağı memlekete gittiğimizi…şimdi düşünüyorum da acaba annem anlamış mıydı ki..
Birkaç hafta sonra eşyaları toplamış ve yola çıkmıştık bile.. lojmanda kalacak olmamız annemin yüreğine su serpmişti. .gittiğimizde babamın arkadaşları ve eşleri yardım ettiğinden çok çabuk yerleşmiştik evimize. .ama babam çok sık göreve gider olmuştu.. çoğunda operasyona gittiklerini söylemiyordu bile şehit haberini komutanların getirdiğini ise karşı bloklardan birine geldikleri zaman öğrenmiştim ilk kez.. günlerce sürmüştü lojmanlardaki sessizlik..
karşı komşumuzla annem iyi anlaşırdı. .ben de severdim leyla teyzeyi.. eşi Ahmet amca da iyi biriydi.. babamla birlikte göreve giderlerdi. .terör iyice azmış ve ard arda şehit haberleri gelmeye başlamıştı..ahmet amca ve babam üç gündür eve gelmemişlerdi.. leyla teyze ve annem gelen telefonlarla avunuyor birbirlerine haber ediyorlardı..
Ve bir cumartesi sabahı.. annemin ‘’nolur Alah’ım olmasın!’’ deyişiyle donakalmıştım.. pencereden bakıyor ve ardarda aynı şeyi söylüyordu. .baktığımda komutanların apartmanımızdan girdiğini gördüm.. iki ihtimal vardı.. şehit haberi ya leyla teyzeye yada bize verilecekti. Çünkü diğer komşumuzun eşi operasyonda değildi...annemin çaresizlikle ‘’nolur bizim kapımız çalınmasın!’’ diyerek bana sarıldığını hatırlıyorum. .söylediği şeyin anlamını kestiremeyecek kadar üzgündü annem.. komşusunun şehit olmasını istediğini bilemeyecek kadar üzgündü..o ağlıyor ve ben ağlıyordum..11 yaşındaydım.. ona destek olmalıydım.. ama olamıyordum..kapımızın çalınmasıyla annemin oturduğu yerden bir hayalet gibi kapıya gidişini izliyordum.. bir şehit oğluydum artık.. ve sadece ağlıyor ağlıyordum..
Babamı albayrağa sarılı bir tabutla getirdiler..askeri törenle toprağa verdiler.. memleketimiz bursa da yatıyor şimdi.. ben 16 yaşındayım..ve hala babamla en son ne yemek yediğimizi ve en son bana ne söylediğini hatırlıyorum. .ama o sabah gitmeden ona sarılamadığım için, uyuduğum için kendimi affedemiyorum.. vatan sağolsun demek için ise bir yaş sınırı olmadığını en iyi ben biliyorum..
Beş yıldır hiçbir doğum günümde babam yok.. aşık olduğum ilk kızı ona söyleyemedim.. onunla maça gidemedim..karnemi görünce koçum benim diye sarılamıyor artık bana.. bayramda elini öpemiyorum..annemin gözlerinden o günkü acıyı hiçbişekilde silemiyorum.
.evet ben bir şehidin oğluyum ama babamın bir hiç uğruna değil,vatan için,bayrak için,toprak için öldüğünü biliyorum..
beyazmelek
YORUMLAR
Bekarken korkmazdım şehadetten. Evlendim, bir yanım bağlandı ama yine de korkum yoktu. Ta ki kızım doğana kadar. O doğdu hayat değişti, ben de değiştim. Artık ölüm korkutuyor beni. En çok da benim onsuz değil, onun bensiz nasıl yaşayacağından korkuyorum. Bir kız babasız nasıl yaşar ki! Yarım, bir yanı kopuk ve mahzun...
Güzel bir yazıydı. Tebrik ederim.
beyazmelek
Çok güzel bir kurguydu. Öykü anlatıcısı erkek olunca sizinle doğrudan bir bağlantısı olmadığını anlayarak rahatladım... Seçtiğiniz konu gerçekten içler acısı. O acıyı yaşayan insanlarımıza sabırlar diliyorum. Şehitlerimize rahmet diliyorum.Saygılar...
beyazmelek
Vallahi ağlattınız.. Vallahi dokundunuz yüreğimize.. Ne diyeyim... Helal olsun kaleminize.