- 527 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuklar da Ebeveyni Terbiye Eder!
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
Çocuklar da Ebeveyni Terbiye Eder!
Çoğunlukla anne ve baba çocuğuna öğüt verir. Bu, doğal bir durum olduğu gibi, çocukların, anne ve babasına öğüt verici sözleri de normaldir. Yani, anne-baba çocuğunu terbiye ettiği gibi, çocuk da, anne-babayı terbiye eder. İşte size, bir çocuğun, anne-babasına yazdığı mektup:
“Bana iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı telkin edin, öğretin. İyi işler yaptığım zaman yüzüme söyleyin, özellikle başkalarının yanında takdir edin. Yanlışlarımı yüzüme vurmayın. Hele hele başkalarının yanında bu yanlışı asla yapmayın. Yanlış ve hatada devam ediyorsam, başkalarının görmediği yerde beni eleştirin, hatalarımı düzeltmemi söyleyin, doğruyu gösterin. Ama lütfen bana karşı sabırlı olun.
Canım anneciğim ve babacığım! Dünyaya gelişime siz vesile oldunuz. Kendi isteğinizle çocuğunuz olmasını arzu ettiniz. O halde benim de sizden isteklerim olacak ve olmalı. Lütfen bana kulak verir misiniz?
Beni, sırf ben olduğum için sevin, sevdiğinizi gösterin. Ana rahminde duyduğum güven ve rahatlığı, ancak sizin kollarınız arasında, sıcacık göğsünüze dayanarak tekrar yaşadığımı bilin. Benim, bundan şımaracağımı asla düşünmeyin.
Bu güzel aile kurumunu başlatırken, benim tercih hakkım yoktu, ama sizin vardı. mademki bu yuvayı kurdunuz, aile kurumunun temeli olan sevgiyi kendi aranızda da gerçekleştirin. En azından benim için buna kendinizi zorlayın. Anne, babalık, büyük bir ustalık gerektiren gerçek bir sanattır. Bu sanatı icra edebilmek için gerekli bilgi ve deneyimlerle donanmaya çalışın. Sürekli kendinizi yenileme çabasında olun. Mademki çocuk bir nesildir, üstelik bu çocuk, sizin nesliniz ve eserinizdir, o zaman gerekli ihtimam ve inceliği gösterin. Çocuğunuzun eğitimini kendinize en büyük ilke edinin.
Benim karşımda kesinlikle; iki zıt kutup, düşman değil, yekpare olun. Bana kesin ve tutarlı davranın. Davranışlarınız, kurallarınız, yere ve zamana göre değişikliğe uğramasın. Öğüt veren değil, örnek olan anne- baba olun.
Benden beklentilerinizin bir anda gerçekleşmesini istemeyin. Her çocuğun aynı yetenekte ve özellikte olmadığını bilin. Beni asla başka çocuklarla kıyaslamayın.
Unutmayın ki, çim tohumları üç günde, çınar tohumları, üç ayda yeşerir. Çimin ömrü, birkaç aylıkken, çınarın ömrü, asırlar sürer.
Beni dinleyin, beni anlayın. Bana değer verin. “Bu çocuk, bir şey anlamaz” demeyin. Unutmayın ki, biz çocuklar, anne ve babanın her hareketini beynimize, adeta bir kamera gibi kaydederiz. Beni asla dinler gibi yapmayın. Karşıma hep yetişkinler olarak gelmeyin. Bir de çocuk olarak gelmeyi deneyin.
Beni tamamemn serbest bırakırsanız, isteklerimin sonu gelmez. Gerektiğinde; “hayır” demesini bilin. Her istediğimi “evet” le karşılarsanız, beni hiç büyütemezsiniz. Bana her istediğimi almayın. Bu, cazip çevrede istediğimi almanızın bana doyumsuz ve mutsuz birkişilik kazandıracağını unutmayın.
Arkadaşlarımı eve davet edin, tanıyın. Bu, hem bana değer verdiğiniz gösterecek, hem de size, yakın çevremdeki arkadaşlarımı görerek, beni denetleme imkanı verecektir. Yaptığım davranışların sonuçlarını görmeme yardım edin. Üzerimde kollayıcı, koruyucu olmayın.
Annelik ve babalık; en iyi yediren, en iyi giydiren, en iyi okullarda okutan değildir, bunu aklınızdan çıkarmayın.
Benim en iyi arkadaşım olun. Bana zaman ayırın. Üçümüzün birlikteliğinin, benim için dünyanın en büyük mutluluğu olduğunu bilin.
Canım anneciğim ve babacığım! Dünyaya geliş gayeme uygun olarak yetişmemin, iki cihan mutluluğunun, sizin elinizde ve sorumluluğunuzda olduğunu bir an olsun unutmayın.
Sizi hiçbir zaman unutmayan, sizinle gurur duyan ve sizi her şeyden çok seven biricik yavrunuz.” (15 ARALIK 2015)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.