- 400 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MAKAM KOLTUĞU
MAZİYE YOLCULUKLAR - 73
Makam koltuğu, rüzgârgülü gibi durmadan dönersin.
Bazen kuş misali göğe yükselir, bazen yerin yedi kat dibine yılan gibi inersin.
Kimi zaman Güneş gibi ışık saçar, kimi zaman da yaş kavak odunu olur kara gri tüterek sönersin.
Makam koltuğu, bazı süvarilerin için yumuşak, rahat eyer olursun.
Bazı süvarilerinin belinin ortasına bir jokey gibi binersin.
Bazen ağa horozu gibi şişinir, durmadan gereksiz ötersin.
Bazen fakir tavuğu gibi boynunu büker, köşelere sinersin.
Makam koltuğu, sen bir acayip araçsın.
Üç keçi güdemeyecek birçok beceriksiz kişiye altın taçsın.
Bazen bir damla suya hasret toprak gibi verimsiz ve kıraçsın.
Acemi süvarilerin elinde sevgiye, şefkate muhtaçsın.
Bazen göbeğin kodaman balkonu, yamyam gibi gözleri açsın.
Bazen sabırlı dürüst bir terzi, bazen çalışkan ve namuslu saraçsın.
Kimi zaman alkışı sahte, hakareti ağır, sonucu şikeli maçsın.
Makam koltuğu, kişiliği zayıf süvarini sarhoş eden rakısın.
Rüşvetçi süvariye torba dolusu takısın.
Psikopat süvarinin elinde, güçsüzün bileklerini kesen çakısın.
Bazı süvarilerinin alnında katran karası leke, bazı süvarilerinin alnının akısın.
Makam koltuğu, kendini bilmezin elinde ucu çatallı kanlı hançersin.
İyi niyetli süvarinin başına duvarı taştan, tavanı çürük dam gibi göçersin.
Zalimin elinde keskin baltaya döner, fidan, filiz biçersin.
Boş meydanda yüreğin kararır, burnun kalkar, gözün döner kendinden geçersin.
Kapına düşen gariplerinin iliğini sömürür, kanını içersin.
İnsan özünü yitirmemiş süvarinin elinde hak hukuku savunur, iyiyi kötüyü seçersin.
Makam koltuğu, bazen deli katır olur insanlıktan çıkarsın.
Kalpleri kırar, yuvalar yıkarsın.
Suçsuza kelepçe olur, zindanlara tıkarsın.
Makam koltuğu, özü sağlam, merhametli süvarinin elinde güneş olur, ışık saçarsın.
Umudunu yitirmiş güzel insanların yüreklerinde bir gül gibi açarsın. Güzelliklere dört elle sarılır, kötülüklerden son surat kaçarsın.
Makam koltuğu, süvarine göre vaziyetsin.
Kişiliği ayaz yemişlerin ellerinde, emrinde çalışanlara eziyetsin.
Makam koltuğu, çalışkan namuslu ellerde müşterine bereketi bol hasatsın. Liyakatsiz ellerde fitne, fesatsın.
Uğursuz, kesatsın.
Makam koltuğu, bazen kör, sağır, aymazsın.
Bazen şımarık, haylazsın.
Bazen çamur, sel, poyrazsın.
Makam koltuğu, bazen düzenbazsın.
Bazen madrabazsın.
Bazen kumarbazsın.
Makam koltuğu, iyi süvarinin elinde masmavi denizsin.
Güler yüzlü, gül gibi benizsin.
Yüreklerde sevgiyle, saygıyla anılacak ölümsüz izsin.
Makam koltuğu, merhametsizin elinde kahreden imzasın.
Dünyaları karartan çekilmez ezasın.
Sabır taşını orta yerinde çatlatan cezasın.
Makam koltuğu, bazen kara kaplı sumensin.
Dalavere dümensin.
Sürgünsün, yemensin.
Makam koltuğu, kimine ganimet, nimetsin.
Kimine vicdansın himmetsin.
Makam koltuğu, üzerinde mertler de gördüm, namertler de…
Makam koltuğu, derman da buldum sende, dertler de…
Makam koltuğu, sen bilinmezi çok bir araçsın…
YORUMLAR
tebrikler..güzel eserinizi severek okudum...kutlarım efendim..gül diyarından selam lar
Mahmut Cantekin
Acemi birliğini geçirdiğim güller diyarına selam olsun.